Geçtiğimiz hafta Balıkesir'in Altıeylül ilçesinde peş peşe gerçekleşen 5 ve 4,6 büyüklüğündeki depremler ve ardından gelişen 90 artçı sarsıntı Balıkesirlileri tedirgin ediyor. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Balıkesir İl Temsilci Yardımcısı Aysun Aykan, yaşanan depremlerin ardından Balıkesir'deki deprem riskine dikkat çekti.
İHA’da yer alan habere göre; Balıkesir bölgesinin deprem tehlikesinin İstanbul'dan daha yüksek olduğunu söyleyen Aykan, “Deprem başta Balıkesir kent merkezi ve ilçeleri olmak üzere komşu illerin tamamında hissedilmiştir. Balıkesir (Altıeylül) depremleri Gelenbe Fay Zonu ile Simav Fay Zonu'nun kesişim bölgesine yakın bir yerde oldu. Büyüklükleri 5 ve 4.6 olan depremlerden sonra büyüklükleri 0.8 ile 3.5 arasında değişen 90 deprem oldu ve olmaya devam ediyor. Depremler Gelenbe Fay Zonu'nun kuzey ucunda İkizcetepeler Barajı'nın güney-güneybatısında yoğunlaşmaktadır. Yaklaşık 25 kilometre kuzeyinde Balıkesir Fay Zonu geçmektedir.” dedi.
Aykan, 1999 Körfez depreminin ardından geçen 20 yıllık süreçte konuşulan ve beklenen olası Marmara depreminin adresi İstanbul olarak tahmin edilirken tahminlerin tam tersi olarak Balıkesir'in deprem riskinin daha fazla olduğunu dile getirdi. Aykan, “Balıkesir bölgesi deprem tehlikesi, deprem aktivitesi oldukça yüksek bir bölgedir. İstanbul merkezinde diri fay olmamasından ve en yakın diri faya uzaklığının Marmara Denizi içerisinden geçen yaklaşık 20 km mesafede olmasından dolayı Balıkesir'in deprem tehlikesi İstanbul'dan daha yüksektir diyebiliriz. Balıkesir il ve ilçeleri, dünyanın sismik yönden en aktif faylarından biri olan Kuzey Anadolu Fayı'nın güney koluna ait fay segmentleri üzerinde konumlanmıştır. Bu nedenle tarihsel/aletsel dönemlerde kentin birçok depremde yıkıldığı can ve mal kayıplarının yaşandığı bilinmektedir ve bu depremlere baktığımız zaman da deprem tehlikesinin yüksek olduğunu açıkça görüyoruz. Balıkesir ve ilçeleri ve Marmara Denizi'ne kıyısı olan İstanbul, Yalova, Bursa, Kocaeli, Çanakkale, Tekirdağ, Marmara Denizi içerisinden geçen Kuzey Anadolu Fayı'nın kuzey kolu üzerinde beklediğimiz 7'nin üzerindeki depremden etkilenecektir. Özellikle tarihsel dönemde 1776 yılında Marmara Denizi'nde olmuş olan deprem, Avusturya'dan, İtalya'dan Avrupa'dan hissedilmiş olup, tüm Marmara bölgesinde tahribat oluşturmuştur.” dedi.
“2 bin yıldır kırılmayan Gökçeyazı fayına dikkat”
Aysun Aykan, her bin yılda kırılma yaşayan Gökçeyazı fayının 2 bin yıldır kırılmadığına dikkat çekerek, “Maden ve Tetkik Arama Genel Müdürlüğünün diri fay haritasında Balıkesir il ve ilçelerinden geçen birçok diri fay vardır ve bunlar büyük deprem üretme potansiyeline sahiptir. Kuzey Anadolu Fayı'nın güney koluna ait fay segmentleri, Yenice-Gönen Fayı, Edremit Fay Zonu, Balıkesir il merkezinden geçen Havran-Balıkesir Fay Zonu ve güneydeki Simav fayı önemli sismojenik zonlardır. Bekten, Pazarköy, Evciler Fayı, Gelenbe Fay Zonu bu bölgedeki diri faylardır. Bizim özellikle bu bölgede Balıkesir Gökçeyazı fayının tehlikesine de dikkat çekmemiz gerekiyor, bin yılda bir kırılan bu fay 2 bin yıldır kırılmamıştır. O fay her an kırılabilir çünkü kırılma zamanı geçmiş. Tehlikeli bir fay. Balıkesir merkezden geçen bu fay kırıldığında 6.5'ten büyük, 7.2 büyüklüğe kadar deprem üretme potansiyeline sahiptir ve bu deprem Balıkesir ve ilçelerine zarar verecektir. Öncelikle bu fayın ve Balıkesir il ve ilçelerindeki diri fayların imar planlarına işlenmesi çok önemlidir.” dedi.
“Balıkesir il ve ilçelerinde mutlaka büyük bir deprem gerçekleşecektir”
Balıkesir ve ilçelerinde geçmişte 1577, 1672, 1845, 1867, 1897, 1898, 1935, 1944, 1953, 1964 yıllarında depremler meydana geldiğini belirten Aykan, “Geçmişte olan ve hasara neden olan depremlere ve Bölgedeki deprem üretme potansiyeli olan diri faylara baktığımız zaman Balıkesir ve çevresinin deprem tehlikesinin yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Bizim öncelikle başta hükümetimiz, yerel yöneticiler, akademik odalar ve birey olarak, toplumun her kesiminin afet zararlarının azaltılması konusunda kendine düşen görevleri hiç vakit kaybetmeden yapması gerekiyor. Balıkesir il ve ilçelerinde mutlaka büyük bir deprem gerçekleşecektir ve bu gerçekten yola çıkarak ülkemizin her bölgesine özgü ve o bölgenin sorunlarını çözmeye yönelik deprem risklerinin azaltılması planlarının yapılması gerekmektedir. Ancak ülke olarak bu şekilde başta deprem olmak üzere doğa kaynaklı afetlere karşı daha güvenli bir hale gelebiliriz.” diye konuştu.