Önümüzdeki yıl faaliyete geçmesi planlanan Bakü-Tiflis- Ceyhan Boru Hattı'nda son imzaların atılması, bölgenin petrol devi Rusya'yı harekete geçirdi.
Rusya Devlet Başkanı Vilademir Putin'in, Azerbeycan'a yaptığı ziyaretin ana konusunu Azeri petrolünün Rusya üzerinden pazarlanması oluşturdu. Putin, gezi sırasında ülkenin Devlet Başkanı İlham Aliyev ile Rusya'ya bağlayan boru hatları üzerinden aktarılan Hazar petrolünün miktarınını yıllık 2.7 milyon tondan, 15 milyon tona çıkarılması konusunu görüştü. Görüşmelerin hızlandırılması ve konunun gündeme gelme zamanlaması, uluslararası uzmanlar tarafından dikkat çekici bulundu. Geçen hafta, Enerji Bakanı Hilmi Güler'in katıldığı törenle Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı'na ilişkin proje finansman anlaşmaları imzalanmıştı. Bu anlaşmalar hattın inşaası ve faaliyete geçmesi konusundaki son engeli de ortadan kaldırmıştı. Sözkonusu finansman paketi 78 farklı taraf yetkilisinin, 17 binden fazla imzasının bulunduğu 208 finans belgesini içeriyor.
FİNANS ANLAŞMASI
Paketin imzalanması, inşası 2.95 milyar dolara mal olacak boru hattı ile ilgili finans anlaşmalarının uygulamaya konulması yönünde önemli bir aşama olarak nitelendiriliyor (İnşaat sırasındaki kredi faizi ve hat dolumu da dahil olmak üzere toplam proje maliyeti 3.6 milyar dolar). BTC maliyetlerinin yaklaşık yüzde 30'u özkaynak katkıları ile finanse edilirken, toplam tutarın geri kalan yüzde 70'i, üçüncü tarafların sağladığı finansman ile karşılanıyor. BTC şirketi hissedarları halen 1 milyar dolar katkıda bulunmuş. Böylece, taahhüt edilen toplam 2.6 milyar dolar ile projenin finansmanı tamamlanmış oluyor. BTC'nin proje finansmanı anlaşması The Wall Street Journal tarafından Rusya'nın bölgedeki petrole dayalı siyasi ağırlığının azalmaya başlayacağı yorumu ile verilmişti.
TATNEFT'İN ÖNEMİ
Bu noktada Rusya Devlet Başkanı Vilademir Putin, Azerbaycan gezisinde Hazar bölgesinde etkinliğini artıracak ekonomi projelerini de gündeme getirdi. Rusya, Azerbaycan'a doğalgaz ihracatını artırmasının yanında, ülkenin enerji dağıtım şirketinin özelleştirmesinden de önemli pay almak istiyor. Zorlu Grubu ile birlikte Tüpraş'ı satın alan Tatneft'in tam bu noktada Tüpraş'ı satın alması önem kazanmaya başlıyor.
Bakü- Tiflis-Ceyhan boru hattı ile, hazar petrollerinin Türkiye üzerinden Akdeniz'e aktarılması 2005'ten itibaren hayata geçecek. Bu proje ile Rusya üzerinden gemilerle Akdeniz Çanağı'na petrol taşınmasının önemi azalacak. Bu sayede, Boğaz trafiğinin de rahatlaması bekleniyor. Ancak Rusya bu noktada, bölgede öneminin azalmasını istemiyor. Tatneft'in Tüpraş'ı satın almasıyla Zonguldak'a uzanan bir boru hattıyla Rusya'ya taşınan hattın Tüpraş'a aktarılması bile konuşuluyor. Bu arada Rusya, petrol taşımacılığındaki kısıtlayıcı zorluklar yüzünden belli başlı güney limanlarının kullanılmasında sıkıntılar yaşıyor. Bu yüzden de Karadeniz üzerinden Akdeniz'e inen geleneksel ihracat yolunu Kuzey Avrupa'ya yönlendirmeye de başladı.
Reuters'e konuşan Rus yetkilileri, özellikle Finlandiya Körfezi'nde bulunan Primorsk'un limanındaki kapasiteyi artırmaya çabalarken, petrol şirketleri de Baltık Denizi'nde bazı özel terminaller kurmaya başladı. Ancak, kış mevsiminde donan Kuzey Baltık Denizi'ndeki ham petrol ve petrol ürünleri terminali projelerinin daha şimdiden yıllık 100 milyon tonu aşan bir kapasiteyi öngörmesi nedeniyle sorun olabileceğini belirtiyorlar.