Yapılan açıklamada toplam yatırım tutarı 10 milyar 247 milyon Euro olan 4 etaptan oluşan yaşayan bir projenin yapılan revizyonlar neticesinde yatırım maliyetinde yüklenici firma lehine oluşabilecek farklar için de belirlenecek yöntem dahilinde ödeme yapılmasının idare tarafından hükme bağlandığı aktarıldı. İHA’dan Caner Ünver’in haberine göre; kamunun bu durumda zarara uğraması ya da yüklenici firmanın kar elde etmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığı ifade edildi.
“Kot ve koordinatlar neye göre değişti?”
Bakanlığın açıklamasında, Erdoğdu'nun “İstanbul Yeni Havalimanı Projesinde Kot ve koordinatlar neye göre değişti” şeklindeki sorusu üzerine, 3 Mayıs 2013 tarihinde ihalesi gerçekleştirilen İstanbul Yeni Havalimanı Projesinin İhale Şartnamesi ve eklerinde Projenin kod, koordinatlarının ve orijinal master planının İdare onayı ile değişiklik arz edebileceğinin hükme bağlandığı hatırlatılarak, “İhaleyi kazanan Ortak Girişimin kurduğu Şirket ile Sözleşme imzalanmasını müteakip, Havalimanının yapılacağı zeminde çok detaylı jeolojik etütler yapılmış ve üniversite raporları ile de desteklenen bu etütler neticesinde kod ve koordinatlarda, Şartname hükümleri doğrultusunda revizyonlara gidilmesi zorunlu görülmüş ve bu husus şartlara tabi olarak idarece onaylanmıştır” denildi.
“Sözleşme imzalandıktan 2 yıl sonra yer teslimi yapılarak, işletmeci lehine bir durum ve kamu zararına mıdır” sorusuna karşılık, sözleşmesinin yer teslimi başlıklı maddesinde, arazinin yer teslimine engel teşkil edecek resmi merci kararlarının bulunması halinde, yer tesliminin öteleneceğinin belirtildiği ifade edildi.
“Yatırımın Tamamı, Devlet Bütçesi Dışında Tamamen Özel Sektör Tarafından Finanse Edilmektedir”
19 Kasım 2013 tarihinde sözleşmesinin imzalanmasından sonra işe başlanılabilmesi için gerekli kesin orman izinlerinin alınması işlemi tamamlanamadığından yer tesliminin yapılamadığının kaydedildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Finansman garantisi şartları ihaleden sonra değiştirilmiş midir ve kredi borcu ödenmez ise kamuya mı aktarılacaktır?
“Dünyanın en büyük yatırımlarından biri olan projenin hazırlanabilmesi için görevli şirket tarafından yer teslimine kadar sahada harita ölçüm, zemin etüt, sismik ve halihazır çalışmaları yapılmıştır.” Erdoğdu'nun “Finansman garantisi şartları ihaleden sonra değiştirilmiş midir ve kredi borcu ödenmez ise kamuya mı aktarılacaktır” sorusu üzerine, “Bilindiği üzere Yap-İşlet-Devret modeli bütçe dışı finansman modeli olup; yatırımın tamamı, devlet bütçesi dışında tamamen özel sektör tarafından finanse edilmektedir. Görevli Şirket, yatırım tutarının minimum yüzde 20'sine özkaynak sağlamak, geri kalanını kredi yoluyla karşılamak zorundadır. 3996 sayılı Kanunun ‘Kredi Üstlenimi' başlıklı 11/A maddesinin ikinci paragrafında yer alan; ‘yatırım ve hizmetlerin süresinden önce tesisin ilgili idareler tarafından devralınması halinde, yatırım ve hizmetin finansmanı amacıyla temin edilen dış finansmanı üstlenmeye söz konusu İdare yetkilidir' hükmü kapsamında, İstanbul Yeni Havalimanı Projesine ait Uygulama Sözleşmesinin Feshi başlıklı 36. Maddesi düzenlenerek; sözleşmenin bitim süresinden önce feshi halinde; tesisi bedelsiz olarak devralmak kaydıyla; ‘...yatırıma tahsis edilmiş ve krediden çekilerek yatırımda kullanılmış ancak sözleşmenin feshi tarihine kadar kredi kuruluşlarına geri ödenmemiş kredilerin, yatırım ve işletme dönemlerinde şirket kusuru ile feshi halinde anapara ve faiz giderleri, Şirket kusuru dışında feshi halinde ise ana para ve tüm finansman giderleri, mevcut kredi sözleşmesindeki şartlar ve süreler dahilinde İdare tarafından Kredi Kuruluşlarına ödenecektir” şeklinde hükmüne yer verilmiştir” denildi.
Görevli şirketin bankalarla yapacağı finansman anlaşmalarının DHMİ yönünden önem arz etmesinin, borç üstlenim ve doğrudan sözleşmeye taraf olunmasını da gerekli kıldığının aktarıldığı Bakanlık açıklamasında, Şartname ve Uygulama Sözleşmesinin ilgili maddeleri çerçevesinde görevli şirketin ilgili bankalarla yapacağı borç üstlenim ve doğrudan sözleşme görüşmelerine DHMİ Genel Müdürlüğünün de katıldığı ve söz konusu sözleşmelere taraf olduğu kaydedildi.
“Özel Sektör Bankalarının da Katılım ile Oluşan Bankalar Grubu Tarafından Toplam 4 Milyar 480 Milyon Euro Kredi Sağlandı”
İstanbul Yeni Havalimanı Projesi'nin finansmanı için Ziraat Bankası önderliğinde Vakıfbank, Halk Bankası gibi devlet bankalarının yanısıra Garanti Bankası, Denizbank ve Finansbank gibi özel sektör bankalarının da katılımı ile oluşan bankalar grubu tarafından toplam 4 milyar 480 milyon Euro kredi sağlandığının altının çizildiği açıklamada, projenin yap-işlet-devret kapsamında yapıldığı ve projede hazine garantisi bulunduğu belirtildi.
Havalimanı yer seçimi yapılırken zemin, rüzgar değerleri ile bu havalimanının çevresel etkisinin dikkate alınmadığı yönündeki iddia hakkında, proje için planlanan alanın denize yakın oluşu, bu büyüklükte bir proje alanı için kamulaştırma maliyetinin oldukça düşük olması, şehir merkezine yakın olması ve Atatürk Havalimanı'nın güncel kapasiteyi karşılayamamasının en önemli unsurlar arasında olduğunun ifade edildiği açıklamada, şunlar aktarıldı:
“Ayrıca havalimanın yapıldığı yer daha önce maden sahası olup, orman vasfını yitirmiş çukurlarla dolu bir arazi idi. Böyle bir arazi rehabilite edilerek kullanılabilir bir alana dönüştürülmüştür ve son derece yeşil ve çevreye duyarlı bir alan haline getirilmektedir. İhale öncesi yer tespiti çalışmaları detaylı bir şekilde yapılmış; proje alanı ile ilgili ÇED onayı alınmış, rüzgar ölçümleri, zemin etüt raporları (jeolojik etüt, batımetrik haritalar) hazırlanmış ve bunlar avan projeler, ihtiyaç programları, altyapı projeleri ile birlikte ihale ekinde isteklilere verilmiştir.
Proje başladıktan sonra da Çevre ile ilgili her türlü çalışma uzman ekiplerin işbirliği ile çevresel etkileşimler dikkate alınarak incelenmekte, bölgenin flora ve faunası ile ilgili çalışmalar yapılmakta, kuş gözlem çalışmaları titizlikle yürütülmektedir. İstanbul Yeni Havalimanı projesi tamamlandığında; kendi enerjisini üreten, çevreci, doğa dostu, engelsiz, yeşil ve Leed Sertifikası almayı hedefleyen çevreyle barışık bir havalimanı ülkemize kazandırılmış olacaktır.”
İGA tarafından THY için gerekli olan tesisler yapılamadığı için mi havalimanı açılışı gecikecektir?
Açılışın planlandığı gibi 29 Ekim 2018 tarihinde yapılacağı belirtilerek, “Dünyada örneği olmayan bu çapta bir taşınma ve sonrasındaki süreçte yaşanabilecek problemlerin tüm taraflar ve havacılık sektörü için önemli sıkıntılar doğurabileceğinden hareketle havalimanında çalışacak personelin uyum çalışmaları ve sistem entegrasyon çalışmalarının yeterli ölçüde yapılarak geri dönülemez bir hataya imkan vermemek adına havalimanının tam kapasite ile işletmeye alınması kademeli olarak yapılacaktır” denildi.
Açıklamada, havalimanın yapımında başka yerlerden sökülmüş malzemelerin kullanıldığı yönündeki iddia da kesin bir dille reddedilirken, “Havalimanında kullanılan tüm sistem ve cihazlar son teknoloji ürünü olup başka bir yerden sökülmüş malzemelerin kullanımı söz konusu değildir” ifadelerine yer verildi.