Bakanlık, Sur'da Evsiz Kalan Vatandaşa Alternatif Sunacak



Özhaseki, Diyarbakır'da konut yapımıyla ilgili mağdur vatandaşlara birkaç alternatif sunulacağını vurgulayarak, "Eskiden eviniz vardı ve teröristler yıktılarsa bu evi, o evin bedelini biz devlet olarak veriyoruz. Diyarbakır Belediyesinin de onayladığı koruma amaçlı imar planına uygun olarak 'evinizi yapın' diyeceğiz. İkinci hak, çevrede yaptırdığımız 2+1, 3+1 güzel evler var. Takas edelim. Evinizin değeri belli, hasarınız belli, bu evlerden verelim. Diyarbakır'da 2 bin 657 adet konut başladı. Bir de 750 adet başlıyor. Bu senenin sonuna kadar neredeyse bin 500-2 bin adedi teslim edilecek. Hızlandırıyoruz, kolay değil. 8- 10 ay içerisinde ev yapmak kolay mı? Bu evleri bitireceğiz. Bu evler Diyarbakır'ın mahallelerinde. Üçkuyular, Çölgüzeli mevkisinde" dedi.

Bu seçenekleri kabul etmeyen vatandaşlara, kendilerine Mardin'den, Şanlıurfa'dan hatta İstanbul'dan ev verebileceklerini söylediğini hatırlatan Özhaseki, bunun, sonuç itibarıyla evin değerine göre takas olduğunu ifade etti.

"Mahalli idareler bakanlık değiştirecek"

Bakan Özhaseki, İçişleri Bakanlığına bağlı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü'nün Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlanması konusunda bir adım atılıp atılmayacağına ilişkin, "Bu konu eskiden beri tartışılırdı, prensip itibarıyla kabul edildi. Bakanlar Kurulu'nda da görüşüldü. Önümüzdeki günlerde bununla ilgili ya kanun hükmünde kararname veya yasa gelecek. Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü bizim bakanlığımız bünyesinde bundan sonra faaliyetlerine devam edecek" dedi.

Dünya'nın haberine göre, Genel Müdürlüğün, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlanmasının sağlayacağı faydalara işaret eden Özhaseki, "Bütün belediyelerimiz aslında idari işlemler bakımından İçişleri Bakanlığı tarafından denetleniyor. Mali işlemler bakımından Sayıştay müfettişlerince denetleniyor ama biz biliyoruz ki Türkiye'deki en büyük sıkıntılı alan, imar alanı. İmar noktasında ciddi bir denetleme olmuyor. Bu konuda uzman eleman da bulmak zor. Şikayet olduğunda bile sadece bilirkişilere gönderiliyor, bilirkişilerden de nasıl rapor gelirse, iş öyle yapılıyor. Ama mahalli idareler tarafındaki kontrolör arkadaşlar imar noktasında iyice eğitilirlerse, belediyelerde yol gösterici olarak imarda bulunacaklar ama birtakım haksızlıklar, sıkıntılar, kirli ilişkiler varsa da bakar bakmaz onu anlayacak, bir ekip oluşturmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

Türkiye'de oluşabilecek en büyük kirliliğin "İmar kirliliği" olduğunu anlatan Bakan Özhaseki, parsel bazında verilen yoğunluk artışlarının, emsale uyulmadan, çevresine bakılmadan verilmiş olan şahıs bazlı planların hem adalet duygusunu zedelediğini hem de her türlü dedikoduya açık, bir kapı aralandığını belirtti. Bakan Özhaseki, bunların önleneceği bir ortamı da Belediye Yasası'nda yapacakları düzenlemelerle önlemeye çalışacaklarını kaydetti.

"Burası müteahhitlik bakanlığı değil"

Bakan Özhaseki, müteahhit, gayrimenkul değerleme, yatırım ortaklığı gibi alanlarda faaliyet gösteren kişilerle ileride bir toplantı yapmak istediğini belirterek, inşaat sektörünü canlandıracak birçok tedbirle ilgili düşünceleri bulunduğunu kaydetti.

Amacının asla sektörün önünü kesmek olmadığına işaret eden Özhaseki, "Ama burası da müteahhitlik bakanlığı değil. Olmayacak da bundan sonra. Her eline arsasını alıp gelen, 'Burayı özel imara alın, biraz da yoğunluk verin, bu da yükselsin, ben de gelip yapayım', asla böyle bir şey olmayacak. Bunu yapmayacağım. Yoğunlukla ilgili kim geliyorsa, birkaç gün içerisinde hepsini tırpanlayıp bırakıyorum. Bu, adalet duygusunu da zedeler. Haksızlık olsun diye değil, haksız kazanca mani olmak için yapılan bir şey" diye konuştu.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, herkesin hakkına razı olması gerektiğini vurgulayarak, "İmar planlarında ne varsa o uygulanacak. Özel imtiyazlı gruplar çıkıp da yoğunlaştırılmış şekilde binlerce konut yapıp, üzerine çok para kazanma hırsıyla çıldıramayacaklar. Birinin yaptığını gören öbürü saldırıp 'ben de almalıyım' diye uçuşamayacak. Hakkına razı olacak. Gayrimenkul, inşaat, yatırım işini hızlandırmak lazım ama haksız kazancın da kapısını kapamak gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.

Reklam Goruntulenme Bolumu