Sol Gazetesi'nden Yusuf Yavuz'un haberine göre, Türkiye'nin kumulları ve kıyı ekosistemleri konusunda bilimsel çalışmaları bulunan Gazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Emekli Öğretim üyesi Prof. Dr. Turhan Uslu, "Tabiat Parkı" statüsü verilen Türkiye genelindeki 20 kıyı kumulunun plaj olarak işletildiğine dikkati çekti. Uslu, "Tabiat parkının ne olduğunu bilmeyen ve tabiat parkı statüsü verilen yerlerin tabiatını bozan bu bakanlığın özellikle kıyı kumullarından elini çekip kıyı kumullarındaki tabiat parklarını iptal etmesi en doğru karar olacaktır" dedi.
184 tabiat parkının 20'si kıyı kumulu
Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından koruma altına alınan tabiat parklarına ilişkin bir değerlendirmede bulunan Prof. Dr. Turhan Uslu, Türkiye'deki 184 tabiatparkından 20 tanesinin kumullardan oluştuğunu dile getirdi. Türkiye kıyılarına yayılan tabiat parkı niteliğindeki kumulları sıralayan Uslu, Adana'da Karataş ve Kumluk, Antalya'da Alanya-İncekum ve Kumluca-Mavikent, Aydın'da Didim ve Tavşanburnu, Balıkesir'de Ayvalık ve Sarımdaklı, Edirne'de Keşan ve Gökçetepe, İstanbul'da Beykoz, Elmasburnu, Çatalca, Çilingoz, Sarıyer ve Marmaracık Koyu, İzmir'de Seferihisar ve Ekmeksiz Plajı, Mersin'de Anamur Pullu-1, Pullu-2 ile Erdemli ve Talat Göktepe, Muğla'da Datça, Kovanlık, Fethiye, Katrancı Koyu, Fethiye, Kıdrak, Fethiye, Küçük Kargı, Fethiye, Ölüdeniz Kumburnu ve Sinop merkezde bulunan Hamsilos gibi alanların korunmadığını öne sürdü.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın söz konusu tabiat parklarını tesis ederken, "Bunların hangi yaşam ortamlarına (ekosistem) ve ortamlara (habitat) sahip olduğunu, hangi bitki topluluklarına ve endemik bitki topluluklarına sahip olduğunu, hangi bitki türlerine ve endemik bitki türlerine sahip olduğunu, hangi hayvan türlerine ve endemik hayvan türlerine sahip olduğunu, tabiat parkı tesis edildiğinde biyolojik zenginliğinin ne olduğu ve uzun yıllar süren sözde korumadan sonra ne şekilde değiştiğini, olumlu veya olumsuz değişikliklere göre ne gibi tedbirler alındığını, hangi bilimsel ekipler veya komisyonlarla takip edildiğini ve her tabiat parkının bilimsel sorumlusunun kim olduğunu belirtmiyor" görüşünü savunan Prof. Dr. Turhan Uslu, "Çünkü bunların hiçbiri yapılmıyor" dedi.
'Tabiat parklarında plaj işletilemez'
Değerlendirmesinde, Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın kendi hazırladığı yönetmelikteki koruma esaslarına uymadığını da öne süren Uslu, şunları kaydetti: "Fethiye, Ölüdeniz'de fotoğrafında görüldüğü gibi buralara sayı saymadan ziyaretçi alıp para kazanmak istemekte. Bakanlık tabiat parklarındaki korumayı Ölüdeniz fotoğrafındaki gibi yapmakta. Parka ne kadar çok insan girerse o kadar iyi olur mantığı ile hareket etmekte. Bakanlığın görevi Türkiye’de tabiat parklarında plaj işletmek değildir. Tabiat parklarını korumak için bazılarında olduğu gibi anlamsız gösterişte giriş kapıları yapmak ile olmamakta."
'Kıyı kumulu katliamı durdurulmalı'
Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın tabiat parkının ne olduğunu bilmediğini ve tabiat parkı statüsü verilen yerlerin tabiatını bozduğunu öne süren Prof. Uslu, "Bakanlığın özellikle kıyı kumullarından elini çekip kıyı kumullarındaki tabiat parklarını iptal etmesi en doğru karar olacaktır. Çünkü tabiat parkı olan kumulların plaj olarak işletilmeye değil, korunup onarıma gereksinimi bulunmakta. Türkiye’nin derhal kıyı kumullarını nasıl koruyacağını ve jeomorfolojisi ve biyolojik çeşitliliklerini onaracağını tespit etmesi gerekiyor. Kısaca Türkiye’de kıyı kumulları katliamının durdurulması gerekiyor" görüşünü savundu.