Eski adıyla Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 2009’da yayımladığı 2009/7 sayılı genelge ile birlikte projenin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu yeniden düzenleniyor ve halkın katılımı toplantısı yapılmadan süreç başlatılıyor. İnceleme Değerlendirme Komisyonu’nun (İDK) kapalı kapılar ardında yaptığı toplantıların ardından proje tekrardan gündeme geliyor.
Cumhuriyet'ten Şeyda Öztürk'ün haberine göre; mahkeme kararının bir genelgeyle aşıldığını belirten avukatlar, “Genelgenin amacı, çevreye zarar verecek birtakım yatırımların gerçekleştirilmesini sağlamak.” yorumunda bulundu.
Çevre davalarıyla ilgilenen avukat Arif Ali Cangı, çevre korunmasındaki en önemli unsurlardan ÇED sürecinin yıpratıldığını belirtti. Bu genelgenin yatırımcılar açısından mahkeme kararından doğan gecikmeye yönelik bir çözüm olduğunu söyleyen Cangı, “Döneminin Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu tarafından imzalanan genelgeyle birlikte mahkemenin etrafından dolanıyorlar. ÇED sürecinin yıpratılmasının yanında mahkeme kararları hiçe sayılıyor.” dedi.
Mahkemenin yürütmeyi durdurma veya iptal kararlarının 30 gün içerisinde uygulanması gerektiğini hatırlatan Cangı, “ÇED süreçlerinin en önemli parçası olan halkın katılımı toplantısı yapılmıyor. İddiaya göre eksikleri tamamlanmış rapor, İDK’de sonuca ulaşıyor. Daha mahkemenin verdiği süre dolmadan 2009/7 sayılı genelgeyle birlikte şirketler onayını alıyor. Genelge Danıştay’ın bile kararını yok saydırıyor.” ifadelerini kullandı.
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.