Sellerle ilgili olarak Karadeniz’e
yaptığımız geziden elde ettiğimiz izlenimleri, tespitleri, verileri ve
görüntüleri, Ankara’da konunun muhatapları Bayındırlık ve İskân Bakanı
Mustafa Demir ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım ile paylaştık.
Demir: Asıl sıkıntı dere yataklarında
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı ve İTÜ Afet Yönetim Araştırma ve Uygulama
Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ile birlikte ilk
görüşmemizi, Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Demir ile
gerçekleştirdik. Kadıoğlu, Bakan’a, Karadeniz’e geçtiğimiz haftalarda Milliyet
ekibi olarak yaptığımız geziden elde ettiği sahil yolu, derelerdeki yapılaşma,
dere yatakları ile ilgili hatalı tespitlerini, verilerini ve fotoğrafları özet
bir sunumla anlattı.
Milliyet ekibine teşekkür
Bakan, Milliyet ekibine teşekkür ettikten sonra, gerekenin yapılmakta
olduğunu ve bu hataların giderileceğini anlattı. Demir, sellerin Karadeniz Sahil
Yolu’ndan kaynaklandığı şeklindeki görüşe katılmadığını belirterek, “Bu bölge
son 60 yılın en büyük yağışını almıştır. Metrekareye 156 kilogram yağış düştü.
Bunu gözardı etmemek gerek. Meydana gelen su taşkınlarını Karadeniz Sahil
Yolu’na bağlamak yanlış olur. Yolun, su birikintilerine, taşkınlara, altyapı
hasarlarına ve can kayıplarına neden olduğu noktasında elimizde henüz bir tespit
yok” dedi.
Demir, asıl sıkıntının dere yataklarına yapılan evlerde olduğunu kaydederek,
“Bu yanlış şehirleşme sonucu yaşanmış bir felakettir. Dere yataklarının
değiştirilmesi ile üzerine yapılan evler, selden zarar görüyor. Dere
ıslahlarının yapılması lazım. Dere yataklarındaki yapılaşmayı düzeltmek
durumundayız. Belediyelerimize bu konuda ciddi görevler düşüyor” diye konuştu.
Bölgede tespit çalışmalarının sürdüğünü anlatan Demir, şunları söyledi:
“Suyu en kısa sürede denize gidecek şekilde altyapı çalışmalarını
tamamlamalıyız. Bu konuda DSİ ciddi çalışmalar yürütüyor. Dere yataklarını su
taşkınlarına yol açmayacak şekilde güvenli hale getirmeliyiz. Geleneksel
teknikleri yapmalı, yöresel malzemelerden de yararlanmalıyız. Biz bakanlığımız
kaynaklarından, belediyelerle ilgili de Maliye Bakanlığı’ndan ödenekler talep
ederek, söz konusu hasarların giderilmesine çalışıyoruz. Ayrıca yenilerinin
yapılması da sağlanacak. Acil ihtiyaçlar için de valiliklerimize,
belediyelerimize kaynak aktarılmıştır.”
Yıldırım: Sahil Yolu doğru bir yaklaşım değildi, ama artık geri
dönüşü yok
Karadeniz Sahil Yolu’ndan sorumlu olan Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım da, yaptığımız özet sunumu dinledikten sonra, teşekkür ederek
kendi görüşlerini aktardı. Denize dik olan yollarla, dere yataklarında
bozulmalar olduğunu belirten Yıldırım, Karadeniz Sahil Yolu’nda önemli bir
bozulma olmadığını söyledi. Ellerinde sahil yolunun sel için bir engel teşkil
ettiği konusunda kayda değer bir tespit bulunmadığını anlatan Yıldırım, “Belki
bir iki yerde olmuş olabilir ama bu önemli değil” dedi.
‘Denize sırtımızı dönmüşüz’
Karadeniz Sahil Yolu’nun yapımının doğru bir yaklaşım olmadığını, ancak geri
dönüşünün de artık mümkün olmadığını söyleyen Yıldırım, şöyle devam etti:
“Ulaşım için iki model var. Ya denizden taşıyacaksınız ya da sahildeki
karayolundan. Benim tercihim deniz yolu. Trafiği denizden taşımak en doğru yol.
Ama bu alışkanlık Türkiye’de yok. Denize sırtımızı döndüğümüz için uzun
sürelerden beri, planlarımız, uygulamalarımız da bu yönde olmamış. Artık olan
olmuş, şimdi bu tablo karşısında ne yapmak gerekir? Sahil yolu yokken de
sellerden binlerce insan ölmüş. Bana göre bu sellerin sahil yolu ile bir ilgisi
yok dedi.”
Yıldırım, Kadıoğlu’nun sunumundan sonra Karayolları Genel Müdürü
Cahit Turhan’a, Giresun’da dere sularının denize direkt olarak akışını
engellediği için Liman İşletmesi’ne gereken uyarının yapılması, sahil yolunun
set oluşturan bazı hatalı kısımlarının düzeltilmesi, köprü ve menfezlerin gözden
geçirilmesi konusunda talimatlar verdi.