Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, enerji
sektöründe 2010 yılı itibariyle yaklaşık 3 bin 500 megavatlık yatırım
gerçekleştiğini, bunun takribi tutarının ise 5 milyar dolar civarında olduğunu
belirterek, ''Yatırımları için özel sektöre teşekkür ediyorum'' dedi.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun
(EPDK) 9. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Enerji Uzmanları
Derneği tarafından Hilton Ankara Oteli'nde düzenlenen
''Türkiye'de 2030 Yılına Doğru Enerji Politikaları ve Enerji
Düzenlemelerinin Geleceği'' konulu konferansın açılışında konuşan Bakan
Yıldız, enerji politikalarından, enerji sektörünün denetlenmesi ve
düzenlenmesine kadar hangi açıdan bakılırsa bakılsın, sektörü izlerken
küreselleşme nedeniyle uluslararası arenadaki gelişmelerin mutlaka takip
edilmesi ve ortaya konulan politikaların da vatandaşlara anlatılması gerektiğini
söyledi.
Konuyla ilgili bir örnek veren Yıldız,
bugün Çin'de her 100 kişiden 4'ünün otomobil kullanabildiğini, 2035 yılına kadar
bunun her 4 kişiden 1'ine ulaşmasının beklendiğini belirterek, ''Petrolün en çok
etkilediği sektör ulaştırma sektörü. O zaman Çin'de hangi kişinin hangi aracı
tercih edeceği ve petrol ve türevlerini hangi oranda kullanacağı bizi direkt
olarak ilgilendiriyor'' diye konuştu.
Enerji yatırımcısına teşekkür
Enerji sektöründe 2010 yılı itibariyle yaklaşık 3 bin 500 megavatlık yatırım
gerçekleştiğini, bunun takribi tutarının ise 5 milyar dolar civarında olduğunu
bildirdi. Bunun için özel sektöre teşekkür eden Yıldız, ''Türkiye'nin
büyümesine, gelişmesine, enerjideki arz güvenliğine katkı sağlayan bütün
yatırımcılara teşekkür ediyorum. Bu yatırımların önümüzdeki yıllarda da
yapılmasını ümit ediyorum'' dedi. Özel sektörün istikrar ve kar gördüğü yerlerde
yatırım yaptığını ifade eden Yıldız, Türkiye'nin özel sektöre bu konularda
gerekli şartları sağladığını söyledi.
Enerji
sektöründe yapılan tahminlerin bazen doğru çıkmadığını ve sektördeki tahminlerin
yön değiştirmesinin uluslararası arenada bugün yakından izlendiğini anlatan
Yıldız, şöyle konuştu:
''Bugün 20 yıl öncesinden farklı olarak iklim
değişikliğiyle alakalı konular konuşuluyor. Eğer başlığımız iklim değişikliği
ise mutlaka nükleer santralden bahsetmek durumundayız. Çünkü çevreyi en az
kirleten, en az emisyonlu bir enerji kaynağı. Türkiye bu konudaki tercihlerini
birçok gerekçe ile yapmıştır. 3 yıl önce ABD şeyl gündeme geldi. Bunun vatandaşa
nasıl daha az bedelle ulaşacağını mutlaka oturup düşünmek zorundayız. O yüzden
bugün yalnızca kendi yaptıklarımız değil, başka ülkelerin ne yaptığını da çok
iyi izlemek ve tahmin etmek zorundayız. Üretim, tüketim alışkanlıkları
değişebiliyor, bunların analizlerinin tüm sektör tarafından yapılması
gerekiyor.''
9 yıl kadar önce Türkiye'de kullanılan sanayi elektriğinin
AB ülkeleri arasında en pahalısı olduğunu belirten Yıldız, şu anda ise sanayi
elektriğinde Türkiye'nin ucuz ülkeler arasına girdiğini söyledi.
Rüzgar lisansları
gecikti
Rüzgar lisanslarında EPDK'nın
biraz geciktiğini de belirten Yıldız, bu konunun hızlandırılması gerektiğini
söyledi. Yıldız, ''Arkadaşlarımız bu konuda EPDK ile karşılıklı fikir
alışverişinde bulunuyor. Tekli başvurularda lisanslar verilmeye başladı, fakat
çoklu başvuruların da hızlıca bitirilmesi lazım'' diye konuştu. Yenilenebilir
Enerji Kaynakları Kanunu'nun yakında TBMM Genel Kurulunda görüşülmeye
başlayacağını da belirten Yıldız, alım fiyatları konusunda bir yükseltme
yapılmayacağını, bu konuda kimsenin beklentiye girmemesi gerektiğini bildirdi.
Bu konuda yapılacak sübvansiyonun teknoloji
sahibini mi, tüccarı mı, sanayiciyi mi, vatandaşı mı ilgilendirdiğinin bilinmesi
gerektiğini kaydeden Taner Yıldız, şimdiye kadar 300 milyar dolar civarında
sübvanse edilen yenilenebilir enerji kaynaklarının nasıl daha az finanse
edileceği konusunda bir kısım ülkelerin de karar almaya başladığına dikkati
çekti.