10. İstanbul Finans Zirvesi'ne canlı bağlanan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, zirvenin bu seneki ana teması olan Finansal Metamorfoz ve Geleceğe Dönüş için belki de en uygun, hatta örnek olabilecek sektörlerden birisinin enerji sektörü olduğunu söyledi.
Dönmez, "Son 5 yılda hayata geçen toplam 16,653 MW'lık yenilenebilir kurulu güç için güneşe 4,8 milyar dolar, rüzgar santrallerine 4,3 milyar dolar, akarsu ve barajlı hidroelektrik santrallerine yaklaşık 6 milyar dolar, jeotermale 1 milyar dolar, biyokütleye de 430 milyon dolar; toplamda 16,3 milyar dolarlık yatırım yapıldı." açıklamasında bulundu.
Enerji verimliliğine yapılan yatırım miktarının 2017'de 837 milyon dolar, 2018'de ise 518 milyon dolar olarak gerçekleştiğini belirten Dönmez, "Tabii burada öncelikle değinmemiz gereken husus teknoloji. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte yaşanan bu devrim, maliyetleri önemli ölçüde azalttı ve yenilenebilir enerjiye erişim imkanları artmış oldu." şeklinde konuştu.
"Enerjideki kamu hakimiyeti yerini serbest piyasa anlayışına bıraktı"
Enerjideki kamu hakimiyetinin yerini rekabet, kalite ve sürdürülebilirlik temellerine dayanan serbest piyasa anlayışına bıraktığının altını çizen Bakan Dönmez, "Elektrik ve doğal gaz borsalarıyla da hem piyasa hacminin derinleştiği, hem daha fazla aktörün sürece dahil olduğu hem de daha fazla rekabetin sağlandığı bir sektör haline geldi." ifadelerini kullandı.
Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugünlerde günlük işlemlerin yanı sıra yıllık, hatta iki yıllık elektrik satışlarının yapılacağı daha uzun vadeli bir altyapı üzerine çalışıyoruz. Sektörün öngörülebilirliğini bu anlamda oldukça iyi bir seviyeye taşıyacağız. Son 20 yıldır yaşanan bu süreçteki gelişimi akıllarda daha iyi kalması için 3D olarak ifade edebilirim: Değişim, Devamlılık ve Derinlik. Bugün geldiğimiz noktada şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki enerji sektörü gerek yatırımlar gerekse de ticari yönden her geçen gün daha fazla gelişiyor, olgunlaşıyor ve kendini sürekli yeniliyor. Sadece Türkiye için değil bölge ülkeleri için de rol model bir sektör haline geldiğimize inanıyorum.
Biliyorsunuz özel sektörün enerjiye dahil olması öncelikle özelleştirmeler yoluyla başladı. Zaman içerisinde bankaların ve finans kuruluşlarının sürece dahil olmasıyla yeni finansman modelleri öne çıkmaya başladı. Bugün ise artık yerli ve yabancı bankaların yanı sıra Avrupa ve Uzak Doğu başta olmak üzere bölgesel kalkınma fonları, yatırım bankaları, ajanslar, hibeler gibi pek çok yurt dışı kaynaklı finansman modeli sektörün fonlanması için yatırımcılar tarafından da kullanılıyor."
"10 yılda enerji verimliliğine yaklaşık 11 milyar dolar yatırım öngörüyoruz"
Fatih Dönmez, enerji verimliliğinde Türkiye’nin potansiyelini ortaya çıkarmak istediklerini 10 yılda enerji verimliliğine yaklaşık 11 milyar dolar yatırım öngördüklerini kaydetti.
Dönmez, "2033 yılına geldiğimizde elde edeceğimiz tasarruf miktarı 30 milyar dolara ulaşmış olacak. Yani 1'e 3 kazanacağımız, getirisi oldukça yüksek bir alan. Burada küçük tüketicilere ve sanayi kuruluşlarına uygun maliyetli kredi sağlanması konusunda daha önce BDDK ve bankalarla görüşmelerimiz oldu. Belli bir mesafe aldık ancak daha almamız gereken yol var." dedi.
Bakan Dönmez, lisanssız elektrik üretiminde yaklaşık 6 bin MW'lık kapasitenin halihazırda mevcut olduğunu belirterek, "Yeni düzenlemenin hayata geçtiği mayıs ayından bu yana mesken grubundan bin 142 başvuru aldık. Sanayi tesislerinin 4 ay içinde GES başvurusu 200 MW'ye ulaştı." diye konuştu.
Dönmez, "Şimdi buradaki en önemli hususlardan birisi de bu işin finansmanı. Burada bankalarımız ve finans kuruluşlarımız, bu işin uygun maliyetli finansmanı için paketler hazırlar, yeni kredi türleri getirirlerse inanıyorum ki Türkiye lisanssız enerji üretiminde dünyaya örnek bir model oluşturabilir." ifadelerini kullandı.