Sulak alan, 1994 yılında Türkiye'nin de onayladığı
Ramsar Sözleşmesi'ne göre; doğal ya da yapay, sürekli ya da
mevsimsel, tatlı, acı ya da tuzlu, durgun ya da akan su kütleleri, bataklıklar,
turbalıklar ve gelgitin çekilmiş anında derinliği altı metreyi aşmayan sulara
denmekte.
Sulak alanlar yer altı suları için rezerv oluşturuyor, taşkınları önlüyor,
kıyı akiferlerine tuzlu suyun girişini engelliyor, fırtınalara karşı kıyıları
koruyor, yöre iklimini muhafaza ediyor, tortuları tutuyor, zehirli atıkları
arıtıyor. Bu gibi ekosistem hizmetlerinin yanı sıra etrafında yaşayan insanlara
da geçim kaynağı sağlıyor. İnsanlar sulak alanlarda hayvan otlatıyor, avlanıyor,
balıkçılık yapıyor, kerevit yakalıyor, sazları, deniz börülcelerini ve diğer su
bitkilerini kesiyor, tuz üretiyor, suyu tarımda kullanıyor.
İnsanlara olan bu faydalarının yanı sıra sulak alanlar su kuşları için üreme,
konaklama ve kışlama alanları. Türkiye'nin Kuzey Avrupa'dan Afrika'ya uzanan
önemli iki kuş göç Karaleylek yolunun üzerinde bulunması, ülkemizin sulak
alanlarının su kuşları bakımından önemini daha da arttırıyor.
Ayvalık Sulak Alanları, Türkiye'de bulanan 135
Uluslar Arası Öneme Sahip Sulak Alan'dan bir tanesi. Sulak alanlar,
neredeyse tropik ormanlara eş canlı yaşam üretimleriyle, yerkürenin en üretken
ekosistemlerinden biri. Ayvalık Sulak Alanları'nda ve çevresinde,
aralarında nesli tehlike altında bulunan tepeli pelikan, küçük kerkenez,
aladoğan ve kervan çulluğunun da bulunduğu 170'ten fazla kuş türü barınıyor.
Kuşlar çoğu zaman diğer canlıların çeşitliliğinin de bir göstergesi. Ayvalık'ta
deniz canlıları için kızıl mercanlar neyse, karada da sulak alanlar o: Sadece
kuşlar için değil, diğer canlılar için de vazgeçilmez yaşam alanları. Sulak
alanların kıyısındaki sazlıklarda böcekleri ve kurbağaları, su yılanlarını ve su
kaplumbağalarını görmek mümkün.
Ayvalık Sulak Alanları, plansız yapılaşma nedeniyle parçalanmış durumda,
ancak hala bu bölgedeki insanlar ve diğer canlılar için cennet parçaları olma
özelliğini sürdürüyor. Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği'nde adı geçse de
henüz bir yönetim planı bulunmuyor. Şeytan Sofrası Lagünü, Sarımsaklı Subasar
Çayırları ve Ayvalık Tuzlası bu korunmayan cennet köşelerinden.
Şeytan Sofrası Lagünü
Şeytan Sofrası Lagünü, Sarımsaklı Caddesi üzerinde Şeytan Sofrası yol
ayrımında bulunuyor. Yaz kış su barındıran bu lagün denizin kıyıya sokulması ve
yolun su giriş çıkışını kısmen durdurması ile oluşmuş. Lagünün çevresinde
boyları yer yer 4 metre yi bulan sazlıklar ve lagünün büyük bölümünü kaplayan
sulak alan bitkileri doğal bir arıtma havuzu işlevi görerek pis suları
temizliyor ve Ayvalık Körfezi'nin kirlenmesini önlüyor.
Bu bitkiler ve lagün aynı zamanda çok sayıda kuş çeşidine ev sahipliği
yapıyor. Büyük ak balıkçıllar, yeşilbaşlar, sakarmekeler ve çok sayıda ördek
çeşidi lagünün kış sakinleri. Flamingolar da sıklıkla beslenmek için buraya
geliyorlar. Sazlıklar bıyıklı kamışçın, taşkuşu, çıvgın gibi Taşkuşu ötücülerin
evi. Ayvalık sulak alanlarının simgesi haline gelen tek birey karaleylek de
lagünün müdavimlerinden. Bu kuşların ve çok sayıda kurbağanın varlığı
sivrisineklerin aşırı çoğalmasını da önlüyor.
Sarımsaklı Subasar Çayırları
Yazın merkezindeki küçük bir su birikintisi haricinde tamamen kuruyan bu
bölge kışın bir tatlı su gölü görünümünde ve Küçükköy merkezinden Sarımsaklı
sahiline oldukça büyük bir alanı kapsıyor. Nikita deresinin de içinden geçtiği
bölgenin yaz kış müdavimleri zarif angıtlar ve adından da anlaşılacağı gibi
narin yapılı uzunbacaklar. Flamingolar sıkça, kılıçgagalar, saz
deliceleri, çeşitli kumkuşları zaman zaman onlara eşlik ediyorlar. Yazın
yüzlerce kırlangıcın alan üzerindeki dansını seyretmek mümkün. Kışınsa
güzellikleri ile ünlü sunalar ve çeşit çeşit ördek alanı şenlendiriyor.
Dağ kuyruksallayanları Nikita deresinde yıkanmaya ve beslenmeye bayılıyorlar.
Düdükçünler ve su tavukları da bu yapay derenin sakinlerinden. Su kaplumbağaları
ise çayırların arasındaki derecikleri tercih ediyor. Yıl boyu 100'e yakın kuş
türü, bu kırılgan kuş cennetini göç yolları üzerinde soluklanacakları bir
dinlenme tesisi yahut yavrularını büyütecekleri bir yuva olarak kullanıyor.
Ayvalık Tuzlası
Flamingoların yaz kış bir numaralı adresi Ayvalık Tuzlası. Tuzla,
Türkiye'deki iki deniz tuzlasından biri ve toplam 21 havuzdan oluşan 105
hektarlık bir alana yayılıyor. Flamingolar buharlaşmaya bırakılan deniz
suyunda yaşayan tuz karidesleri ile ve mavi - yeşil alglerle beslenirler.
Ayvalık Tuzlası'nda yazın yüzlerle ifade edilen sayılarda bulunan flamingoların
sayısı kışın bini geçebiliyor. Çanakkale - İzmir karayolundan geçenlere sonsuz
gibi gelen zeytinliklerin arasında şaşırtıcı bir görsel şov sunuyorlar.
Flamingolara bu tuzlu sulu cennette 150'ye yakın kuş türü arkadaşlık ediyor.
Sunalar, yeşilbaşlar, çeşit çeşit martılar, sumrular ve balıkçıllar bunların
yalnızca bir kısmı. Tuzlayı saran zeytinlikler ötücü kuşların ve ağaçkakanların
da bu zenginliğe katılmalarının başlıca sebebi. Eğer şanslıysanız aladoğan,
delice doğan veya yılan kartalı gibi yırtıcı kuşların avlanmasına tanık olmanız
işten bile değil.