Anayasa Mahkemesi Rüzgâr Enerji Santrali kurmak için yapılan acele kamulaştırma kararlarının mülkiyet hakkını ihlal ettiğine karar verdi. Acele Kamulaştırma kararının mahkemece iptal edilmesine rağmen yurttaşların taşınmazlarının idare adına tescil edildiğine dikkat çekilen kararda, “mülkiyetten yoksun bırakmaya yol açan acele usulde kamulaştırma suretiyle mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin kanunilik şartını sağlamadığı sonucuna ulaşılmıştır.” ifadelerine yer verildi.
Evrensel’den Özer Akdemir’in haberine göre; EPDK 21/7/2011 tarihli kararı ile İzmir'in Kiraz ve Beydağı ilçelerinde Rüzgâr Enerjisi Santrali (RES) Projesi yapılması için K. Elektrik Yatırım Üretim ve Ticaret Anonim Şirketine 49 yıl süreyle üretim faaliyeti göstermek üzere üretim lisansı verdi. EPDK aynı zamanda lisans kapsamında yer alan tesislerin kurulabilmesi için gerekli olan ve aralarında başvuruculara ait taşınmazların da olduğu taşınmazların kamulaştırılmasında kamu yararı bulunduğu gerekçesiyle 23/1/2014 tarihinde kamu yararı kararı aldı. EPDK’nın talebi üzerine RES’lerin kurulacağı alanda kalan tarım arazileri hakkında tarım dışı kullanım izni verilirken, “ÇED Gerekli Değildir” kararı verilen RES üretim tesisinin bir an önce işletmeye alınmasında kamu yararı bulunduğu gerekçesiyle kamulaştırma işlemlerinin acele kamulaştırma usulüne göre yapılmasının uygun olduğu değerlendirmesine yer verildi.
Bakanlar Kurulu köylünün arazisine el koydu
Bunun üzerine Bakanlar Kurulu 16/5/2014 tarihinde RES yapımı amacıyla ihtiyaç duyulan taşınmazların acele usulle kamulaştırılmasına karar vererek 20/6/2014 tarihli ve Resmî Gazete'de yayımlandı. Taşınmazları kamulaştırma ile ellerinden alınan yurttaşların yerel mahkemeye yaptıkları itirazlar reddedilirken acele kamulaştırılmalara ilişkin Bakanlar Kurulu kararının, Maliye Bakanlığının kamulaştırma kararının ve EPDK'nın kamu yararı kararının iptali talebiyle EPDK, Maliye Bakanlığı ve Bakanlar Kuruluna izafeten Başbakanlık aleyhine açtıkları davada yürütmeyi durdurma talebi Danıştay Altıncı Dairesince reddedildi.
Yurttaşlar AYM’ye başvurdu
Bütün bu yargı süreçleri devam ederken kamulaştırılan taşınmazlar idare tarafından fiilen kullanılmaya başlandı. Yürütmeyi durdurma kararını reddeden Danıştay 6. Dairesi 9/3/2017 tarihinde kamu yararı ve kamulaştırma kararlarının iptali talebi yönünden davanın reddine, acele usulde kamulaştırma kararının ise hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verdi. Bu kararın ardından da tarlalarına el konulan yurttaşlar kamu yararı ve kamulaştırma kararlarının iptal edilmemesi ile acele kamulaştırma usulünün uygulanmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı iptal edildiği hâlde taşınmazların idare adına tescil edilmesinin mülkiyet haklarını ihlal ettiği iddiası ile AYM’ye başvurdular.
“Yargı sürecinin uzaması yurttaşı mağdur etti”
AYM 03.01. 2024 tarihli kararında idareler tarafından taşınmazların fiilen kullanılmaya başlandığı 2014 yılından idari yargıda iptal kararının verildiği 2017 yılı Mart ayına kadar iki yılı aşkın süreyle hukuka uygunluk denetiminin sonuçlandırılmamasının mülkiyet hakkının sağladığı korumadan yurttaşları mahrum bıraktığına karar verdi. Yurttaşların maruz kaldıkları acele usulde kamulaştırma işleminin idari yargı kararı ile hukuka aykırı olduğunun saptanmış olmasına rağmen taşınmazların idare adına tescil edildiğine dikkat çekilen kararda şu ifadeler kullanıldı: “İdari yargı sürecinin uzaması neticesinde başvurucular lehine verilen iptal kararının etkisizleştiği, mahkeme kararının somut bir etki yaratmadığı ve etkili bir yol olarak sonuç doğurmadığı kanaatine varılmıştır. Dolayısıyla mülkiyetten yoksun bırakmaya yol açan acele usulde kamulaştırma suretiyle mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin Anayasa'nın 13. 35. ve 46. maddeleri çerçevesinde kanunilik şartını sağlamadığı sonucuna ulaşılmıştır.”
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.