Galataport ile ilgili olarak da iddialar ortaya atıldığında önce inkar edilse de, daha sonra her şey ortaya döküldü. Şimdi sıra Kuşadası için 'yok bir şey' diyenlere cevap vermekte...
Galataport konusunda yazıp çizen bütün arkadaşlarımı, konuyu yargıya taşıyan dostlarımızı, her türlü psikolojik baskıya rağmen korkmadan karar alanları ve son noktayı koyan Başbakan Yardımcısı Abdullatif Şeneri’i tebrik etmek istiyorum. Türkiye ne şekilde ihale edildiğini hiçbir şekilde açıklayamayacağı ve esasen para da kazanmayacağı bir süreçten kurtuldu. Halkın malı halkın cebinde kaldı. Yeni ihaleyi şimdi hep birlikte bekliyoruz...
Değerli dostlar, bu noktada Galataport’ta ortaya çıkan ülke yararına durumun sevinci içinde unutmamamız gereken diğer ihalelere de sizlerin dikkatini çekmek ve yine aynı guruplara verilen “Kuşadası Limanı" ile ilgili daha önce de paylaştığımız tartışmalı noktaları “soru-cevap” metodu ile hatırlatmak istiyorum...
Limaş'a ödeme için kolaylık sağlandı mı?
Soru 1: Kuşadası Limanı ihalesini Global-Ofer ikilisinden önce Limaş adlı yerel işadamları konsorsiyumu kazandı mı?
Soru 2: Limaş'ın kredisi gelene kadar, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) süre uzatım kolaylığı sağladı mı? Sağlamadıysa neden?
Soru 3: Limaş'ın fiyatı ile Global-Ofer'in fiyatı arasında ne kadar fark vardı? Hangisi daha yüksekti?
Soru 4: İhale sonrası Limaş devreden çıkınca yeni kazanana "denize kazık dolgu yaparak yer kazanma ve liman içinde DENİZE SIFIR, yani Kıyı Kanunu'na tamamen aykırı, 56 adet turistik işyeri inşa etme izni verildi mi?" Bu iznin verilmesi için herhangi bir kanuni yeni düzenleme yapıldı mı?
Soru 5: Aynı yöntem Galataport için de geçerli mi? Yani denize kazık dolgu yapılabilecek mi?
Soru 6: Kazık dolgu için "Ege Denizi" mi kiralanmış oldu? Yerel bir gazetenin iddia ettiği gibi kira kontratında "Ege Denizi" ibaresi var mı?
Soru 7: Deniz hukuken Hazine'ye dahi kiralanamaz ve devredilemez, sadece devletin malı sayılabilirken, hangi kurum hangi yetkiyle bu kazık dolguya izin verdi?
Soru 8: İhaleyi kazananlar yaptıkları basın toplantılarında kendilerine hatırlatılan "yönetmelikler" ile ilgili çekincelere "Gerekirse kanun çıkar" diye cevap verdiler mi?
Soru 9: Bu cevabı verdiler ise bu özgüven ve bu bilgi nereden geliyor?
Limandaki işyerlerine kim ruhsat verdi?
Soru 10: Kuşadası Limanı'nda yapılan işyerlerine kim ruhsat verdi? Bu ruhsatlar hangi kanuna, hangi yönetmeliğe göre verildi? Belediye bütün bunlar olurken nasıl davrandı? Bu uygulama için TBMM'de kanuni düzenleme yapıldı mı? Liman işletmeciliği için açılan ihalede dükkân inşa etme ve kiraya verme hakkı nereden doğdu? ÖİB'nin böyle bir yetkisi olabilir mi?
Soru 11: İhale öncesi buraya bu şekilde işyeri yapılabileceğini diğer firmalar biliyorlar mıydı? Bilselerdi fiyat çok farklı olmaz mıydı?
Sonuç: Kamuoyu Kuşadası Limanı ile ilgili bu noktaları unutmadan konuyu kaldığı yerden tartışmaya devam etmeli. Galataport ile ilgili olarak da iddialar ilk ortaya atıldığında “yok bir şey” deniyordu, sonrasında “inanılmaz olanlar” ortaya döküldü. Şimdi sıra Kuşadası için “yok bir şey” diyenlere cevap vermekte...
Son söz: Kamuoyu, Kuşadası ve Tüpraş’ın yüzde 14,76’sı ile ilgili detayları ve ne olacağını merakla bekliyor...