Birinci derecede sit alanı antik Allinoi kentinin geleceği hala belirsiz. Kazı heyeti başkanı Yrd. Doç. Yaraş baraj gölet alanı içinde kalan yerleşimin kurtulması için kapakların şimdilik açılmamasının kesin bir çözüm olmadığına dikkat çekiyor.
Mitolojide her suyun bir perisi olduğuna inanılır. Homeros, bütün Nympheler gibi su perilerinin de Zeus'un kızları olduğunu söyler. Su perilerinin sularını içen ya da sularına dalan hastaları iyileştirme güçleri olduğuna inanılır. Yerinde ve hiç hasar görmemiş halde bulunmasıyla Türkiye'de ve uluslararası alanda büyük ilgi çeken Su Perisi heykeli de Bergama'ya 18 km. uzaklıktaki Allianoi'nun simgesi oldu.
Eşsiz bir dünya mirası olan Allianoi, İtalya'da Pompei'den sonra dünyanın en iyi korunmuş antik çağ yerleşimlerinden biri. Mitolojide hekimliğin ve tıbbın tanrısı kabul edilen Asklepios'a adanmış bir şifa yurdu.
Hakkında üç kez, "birinci derecede arkeolojik sit alanı" kararı alınmış ve dünya kültür mirası literatürüne girmeye aday bir kültür varlığı olduğu onaylanmış Allianoi, enerji gereksinimine feda mı edilecek yoksa yaratıcı bir çözümle geri mi kazanılacak?
Sorunun yanıtı hala belirsiz. Kazı Başkanı Yrd. Doç.Dr. Ahmet Yaraş, konunun Kültür Bakanlığı'na aktarılmasının kesin bir çözüm sağlayacağından kuşkulu.
Yargı kararları var ancak
Allianoi, Bergama'nın 18 km. kuzeydoğusunda, Paşa Ilıcası mevkiinde inşaatı süren Yortanlı Baraj projesi gölet alanının tam ortasında. Oysa İzmir 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu 29.03.2001'de aldığı bir kararla Allianoi'yu "birinci dereceden sit alanı" ilan ederken, "antik yerleşimin göl alanı dışına çıkarılması ve İlya Çayı'nın su baskınından korunması için, DSİ tarafından gerekli bilimsel ve teknik çalışmaların yapılması"nı da istemişti.
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası'na göre de, koruma bölge kurullarınca alınan kararlar kesin. Bunlara aykırı olarak, korunması gerekli kültür ve tabiat varlıkları sit alanlarına inşai ve fiziki müdahalede bulunulamıyor. Üstelik yine yasa gereği, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarara uğramalarına kasten sebebiyet verenler "iki yıldan beş yıla kadar ağır hapis ve beş milyar liradan on milyar liraya" kadar ağır para cezasıyla cezalandırılırlar." Ancak bu hüküm de uygulanmıyor.
Sivil girişimin çabaları ve muhalefetiyle Kasım'da açılacağı söylenen kapaklar halen kapalı tutuluyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, topu Kültür ve Turizm Bakanlığı'na attı. Allianoi'nun korunmasına yönelik önlemlerin, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından halledilmesine, "çözüm üretilene kadar su tutulmamasına" karar verildi.
Kazı Başkanı Yrd. Doç.Dr. Ahmet Yaraş, Allianoi'nun geleceğine açısından topun Kültür ve Turizm Bakanlığı'na atılmasının kesin bir çözüm yaratmadığı görüşünde. Yaraş'a göre, bundan sonraki aşamada, baraj gölü içinde korunma olanağının olup olmadığı araştırılacak. Bunu sağlayacak çözü bulunulabilirse, Allianoi baraj gölü içindeki antik kent olarak ünlenecek.
Dünyada eşi yok
Şimdi Bergama Müzesi'nde bir oyukta sergilenen Su Perisi heykelini bulan kazı heyetinin başkanı Yrd. Doç.Dr. Ahmet Yaraş'ın bianet'e verdiği bilgiye göre, Bergama Asklepionu'nda telkin ve müzikle terapi uygulanırken, Allianoi'da "hydroterapi" yani suyla tedavi yapılıyormuş.
Tüm buluntular değerlendirildiğinde, bu yerleşim yerinin antik dönem tarihçisi Aristides'in şifa bulmak için geldiği ve Kutsal Sözler kitabında sözünü ettiği Allianoi olduğu sonucuna varılıyor. Yaraş'a göre, Allianoi, sadece bir tür kaplıca tedavisi yapılan bir yer olarak düşünülmemeli. Bulunan tıp aletleri, cerrahi müdahalelerin yapıldığına, ezme ve öğütme taşları da bitkilerin tedavilerde kullandığına dair bilgiler sunuyor.
Allianoi, mimari açıdan da çok zengin bir yerleşim. Henüz sadece üçte biri kazılan alanda mozaikli salonlar, güneşe uzanan sütunlar, ılıca yapıları, susuz bırakılmasa hala çalışabilecek çeşmeler ortaya çıkarıldı.
Elde dilen bilgilere göre antik dönemde Allianoi'a beyaz renk egemendi. Hamam yapıları, su kaynaklarına yakın olsun diye yerin 4.5 metre altına inşa edilmişti, üzeri insanların gezeceği, güneşleneceği şekilde kapatılmıştı. Böylece ısı kaybı olmuyordu. Caddelerinde yağmur suları da birikmiyordu Allianoi'un. Şehir planlaması mükemmeldi. Işıltılı havuzlarda hastalıklar, politika, hayat, her şey konuşuluyordu.
Antik dönemde iki deprem geçirmiş Allianoi, bir çok yapısının bozulmadan korunmasını da bu depremlerden sonra gelen sele borçlu. Çamur, ılıcaları yakın zamana kadar kullanılan Allianoi'un diğer önemli yapılarını korudu. Bu yüzden de Allianoi'daki gibi iyi korunmuş ılıca yapıları dünyada yok. Allianoi sadece kendi hakkında da bilgi vermiyor bilime. Yüzlerce yıl ince ince üzerini örten toprak, iklim değişiklikleri, bitki örtüsü hakkında da çok fazla yeni bilgi kazandıracak bilim dünyasına.
Allianoi Belgeseli
Allianoi'un geleceği tartışılırken gazeteci-yönetmen Şirin Sümer Çubukçu, TRT için iki bölümlük bir Allianoi belgeseli hazırladı. İlk bölümü 17 Şubat Cuma günü saat 22:30'da TRT 2'de yayınlanacak belgeselde, kentin gizemli tarihi, su perisi Allianoi'un dilinden aktarılıyor.