Ayazağa Kültür ve Kongre Merkezi’ni Hüsnü Özyeğin Tamamlayacak

Maslak’ta yapımı durdurulan İKSV’nin başlattığı Ayazağa Kültür ve Kongre Merkezi’nin tamamlanması için Hüsnü Özyeğin Vakfı, 31 Mayıs günü Kültür ve Turizm Bakanlığı’na başvuruda bulunacak. Telefonda konuştuğum Hüsnü Özyeğin, eğer tamamlanmayan inşaat Hüsnü Özyeğin Vakfı’na verilirse kısa sürede kompleksi tamamlayacağını söyledi. Eğer bu kompleks tamamlanırsa, İstanbul’da nitelikli salon sorununa büyük ölçüde çözüm getirileceği kanısındayım. Yazıma bu sevindirici haberle başladım. Sonraki satırlarda AKM’nin yıkılma girişimleri üzerine düşüncemi belirtebileyim diye.

Çünkü salonlar kullanıma açılırsa, AKM’nin yıkılma meselesi o zaman gündeme gelir. AKM’nin yıkılması Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın gündeminden bir türlü çıkmıyor. Anlaşılıyor ki bakanlık ve iktidar bu binanın yıkılmasında ısrarlı.

Bakan Atilla Koç, komisyonda yaptığı konuşmada, AKM’nin bütün sistemlerinin iflás ettiğini, yıkılıp yeniden yapılması gerektiğini belirtirken, belleğimde yanlış kalmamışsa bir de tarih veriyor. Atilla Koç telefonda verdiği bilgide, Meclis’e gönderilen yasa taslağında, AKM meselesinin yer aldığını, Sakarya Üniversitesi’nin hazırladığı raporda temelin yüzde 40 oranında tehlikeli olduğunu belirttiğini, depremde büyük zarar göreceğini yazdıklarını söyledi.

IPI’nın toplantısına konuşma yapmaya gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı kapıda karşılayan arkadaşlarımdan, meslektaşlarımdan çoğu binanın yıkılması doğrultusunda görüş belirttiler. Ben yıkılmasına karşı olduğumu kendisine ilettim.

Sakarya Üniversitesi tetkikleri yapmış, kesin raporu da bu hafta içinde vereceklermiş. AKM’nin eskidiği, sistemlerinin çalışmadığı iddiası doğru olabilir, ancak bunların onarılmasının mümkün olup olmadığı konusunda yetkililer bir açıklama yapmıyorlar. Diyelim ki AKM yıkıldı, yerine kültür merkezi yapılıncaya kadar, ortaya çıkacak durumun fecaatine bir bakalım. AKM’yi kullananları sıraladığımızda, yıkımın getireceği felaketi hepimiz biliyoruz. İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, Devlet Opera ve Balesi, müzik ve tiyatro festivalleri ortada kalacak. Bu grupların çalacağı, sanatlarını sergileyeceği başka salon yok.
AKM yıkılmadan önce, İstanbul’da bir merkezi salon bulunmalı.

İstanbul’un trafik durumunu da düşünürseniz, Taksim’den uzak bir mekána kimsenin ulaşamayacağını bilmek için kehanete gerek yok.
Bakanlık, AKM’nin yerine bir seçenek sunacak durumda değildir. Yıkıldığı anda, adını andığımız İstanbul için vazgeçilmez sanat kurumları, sanatlarını icra edemeyeceklerdir. Aksini söyleyenler inandırıcı olamazlar. Bu konuda İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Girişim Grubu’nun aşağıdaki bildirisine ben de katılıyorum.

* * *

"İstanbul 2010 Girişim Grubu olarak, İstanbul’un 2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti olması çalışmalarını koordine edecek özerk bir yapılanma öngören İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Hakkında Kanun Tasarısı’nın Bakanlar Kurulu tarafından onaylanarak TBMM’ye sevk edilmiş olmasını büyük memnuniyetle karşılıyoruz.

Ancak, yasa tasarısında, İstanbul 2010 Girişim Grubu’nun metninde yer almayan Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) yıkılıp yeniden yapılması ve Rami Kışlası’nın İstanbul Kütüphanesi ve Kongre Merkezi’ne dönüştürülmesine dair bir maddenin eklendiği görülmektedir.

Ancak, Girişim Grubu olarak, yasa tasarısında yer alan AKM ve Rami Kışlası ile ilgili önerilerin daha geniş bir katılımla, şeffaf bir şekilde tartışılacağı bir ortama ihtiyaç olduğu kanısındayız. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Hakkında Kanun Tasarısı’nın bir an önce yasalaşması gereğine inandığımızdan AKM ve Rami Kışlası konularının bu tasarı dışına çıkarılıp ayrı değerlendirilmesini öneriyoruz."

* * *

Meclis’in bu yıkımı durduracağına inanıyorum.