Ayasofya Müzesi'nde restorasyon çalışmaları nedeniyle
17 yıldır kurulu bulunan iskelenin, "İstanbul 2010 Avrupa
Kültür Başkenti" çalışmaları kapsamında sökülmesi, İtalya'nın önde gelen basın
organlarından "La Stampa" gazetesinin manşetine taşındı.
Kültür ve Turizm Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre,
Ayasofya Müzesi'nin ana kubbesinin altında 17 yıldır kurulu bulunan iskelenin
sökülmesi, dünya basınında da yer aldı.
"La Stampa" isimli İtalyan gazetesinde "Ayasofya, İhtişam Geri
Dönüyor" başlığıyla manşetten verilen haberde, iskelenin söküldüğü
kubbe, "Boğazın mücevheri" olarak tanımlandı. Ayasofya'nın,
İstanbul'un sembol yapılarından biri olduğunun belirtildiği haberde, tarihi
yapının günümüzde hiç olmadığı kadar zorlu bir görevinin bulunduğu aktarıldı.
Tarihi Ayasofya'nın, 1700 yıllık bir geçmişe sahip, farklı dinler ve
kültürler arasında varlığını sürdürdüğünün anlatıldığı haberde, Ayasofya'nın
tarihçesine de yer verildi. Muazzam yapının öyküsünün M.S 337 yılında İmparator
Konstantin'in Doğu Roma İmparatorluğu'nun yeni başkentinin katedralini
yaptırmaya karar vermesiyle başladığının ifade edildiği haberde, Ayasofya'nın
tarihçesi şöyle aktarıldı:
"Ayasofya, iki kere yıkıma uğradı ve Jüstinyen ve eşi Theodora'nın isteğiyle
yeniden inşa edildi. Kutsama töreninin yapıldığı gün, tüm Hristiyanlık için bir
dayanak noktası ve aynı zamanda da imparatorluğun sembolü haline geldi.
Yapıldığı dönem için gerçekten muazzam bir teşebbüs söz konusuydu. Nitekim,
yüzyıllar boyu dünyanın en büyük anıtı özelliğini korudu. Devasa boyutları ve
özellikle de 31 metre çapındaki kubbesi, İstanbul'un bulunduğu deprem bölgesi,
yapıyı daha ilk andan itibaren zorlu bir sınava soktu. Konstantinopoli'nin
fethinden sonra, yapıyı sağlamlaştırma görevi en önemli Osmanlı mimarı Sinan'a
verildi. Ayasofya'nın, 1700 yıllık hayatında yaşamadığı şey kalmadı. Bizans
İmparatorluğu'nun şatafat ve entrikalarından, 1201'deki IV. Haçlı Seferi
sırasındaki yağmaya, Osmanlıların fethinden, camiye dönüştürülmesine kadar...
Laik ve çağdaş devletin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 1934'te, Bizans
döneminin bir başka büyük anıtı Kariye Camisi'yle birlikte Ayasofya'yı, tüm
dinlerin ve halkların mirası, müze ilan etti."