Hürriyet'ten Ali Dağlar'ın haberine göre, Dünya harikası Ayasofya’da iskele geri döndü. 1993’te ana kubbe onarımı için kurulup 17 yıl kullanılan, İstanbul’un 2010 Kültür Başkenti olması üzerine bakanlık talimatıyla kaldırılan dev iskele 3 yıl sonra yeniden kuruldu. Bu kez iç duvarların onarımı için kurulan iskelenin proje süresi 650 gün olmasına rağmen birkaç yıl kalması bekleniyor. 2010’da yüzyıllar sonra yüzü açılan Serafim meleklerinden, yüzünün yarısı sağlam duran ikincisinin de bu dönem açılacağı bildirildi. Ayasofya Müzesi Müdürvekili Sefer Arapoğlu, müze içindeki 1. Mahmud Kütüphanesi’nin onarımının tamamlandığını ve 1 Ocak 2014’te açılacağını belirtirken, arka bahçede silüeti bozduğu gerekçesiyle iki kez yıkılan Fatih Medresesi’nin de yeniden inşasının planlandığını bildirdi. Ayasofya Müzesi geçen yıl 2 milyon 360 bin ziyaretçiyle Topkapı Müzesi’ni ilk kez geçmişti.
İskelenin tarihi
Müze uzmanı ve müdürvekili Sefer Arapoğlu iskeleyi ve yürüyen planları anlattı:
“İnşa tarihinden itibaren yaşanan depremler nedeniyle Ayasofya’nın içinde iskele hep var. Müzeye çevrilirken Amerikalılar ana kubbe onarımı için bir iskele getirmiş. Hareketli, sökülüp takılabilen. Ana kubbede sıva parçaları dökülmeye başlayınca, oradaki son derece kıymetli mozaikleri korumak için 1993’te bugünkü iskele kuruldu. Fakat gereğinden fazla kalıyor iskele. UNESCO’nun katkısıyla, İtalyanlarca onarım yapılırken, ödenek yetersizliğinden tüm kubbeyi onaracak şekilde kurulamıyor, 4 çeyrek halinde sökülüp takılıyor. 4 çeyreği dolaşırken yapılan onarımlarda da problemler çıktığı için aynı yerde ikinci defa kurulduğu oluyor. Ayasofya’nın en büyük sıkıntısı çatıdan kaynaklanıyordu. Çatı onarımı tümüyle yenilenmeden iç kısım çalışması çok doğru değildi. 2010’da tümüyle yenilendi.
17 yıl sonra kaldırıldı
Bakanlık İstanbul 2010 Kültür Başkenti projesi sözkonusu deyip iskele vs. kalmayacak talimatı verdi ve 2009 sonunda kalktı iskele. Kalktı ama iç cephe yan duvarlarında sıvalar dökülmüş, yağmur suları zarar vermişti. Ana giriş, batı cephesi, minareler ve ana mekânda çalışmalar sürüyor. 1. Mahmud Kütüphanesi bitmek üzere, 1 Ocak 2014’te açılışını yapacağız. Ayasofya canlı olduğu dönemlerde eğitim ve öğretim yeri aynı zamanda. En önemli din ve ilim adamları, rektör düzeyinde isimler ders veriyor. İç mekan adeta bir medrese gibi kullanılıyor. Üniversiteye eşdeğer eğitim verilince bir de kütüphane lazım. Çok önemli kitaplar var, dini ve ilmi alanda yazılmış 5 bin el yazması. 1935’te müze olmasıyla beraber kitaplar Süleymaniye elyazması kütüphanesine devrediliyor. Olması gereken yerde, okuyucuyla buluşması lazım. Burası müze olduğu için sadece seyirlik anlamda o kitapların fotokopileri sergilenebilir.”