Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mükerrem
Arslan, Ankara ve çevresinin turizm açısından hareketlendirilmesi için
kentli insanın özlemini çektiği doğal yaşam, kültürel miras ve termal turizmini
barındıran “Yeşil Yol” önerisini getirdi. Arslan,
Ayaş’tan başlayacak güzergâhın Ankara çevresini kapsayacağı
gibi Sakarya’ya kadar genişlemesinin de olanaklı olduğunu dile
getirdi. Arslan, Avrupa ve ABD’de örnekleri bulunan entegre edilmiş proje
kapsamında ciddi yatırımların değil, yalnızca düzenlemelerin yeterli olacağına
dikkat çekti.
Alaaddin Yüksel’in başkente vali olarak atanmasının ardından Ankara’da
turizmin canlandırılmasına yönelik girişimler hız kazandı. Bu kapsamda
Ankara’nın turizm potansiyeline ilişkin bir öneri de Prof. Dr. Arslan’dan geldi.
Arslan, daha önce Ayaş için düzenlenen çalıştayda sunduğu projesini Cumhuriyet
Ankara’ya anlattı. Viyana-Prag Yeşil Yolu’nun benzerini Ankara
için öneren Arslan, Ayaş’tan başlayacak güzergâhın Beypazarı, Güdül, Göynük,
Mudurnu, Taraklı ile sürebileceğine dikkat çekti. Güzergâhın tarihi, doğal ve
kültürel özellikleri nedeniyle son derece zengin olduğunu belirten Arslan,
yörenin bütüncül bir planlama ile “Yeşil Yol” olarak değerlendirilebileceğini
kaydetti.
Önerilen yaklaşımın bir turizm projesi olmasının yanı sıra koruma amacı da
içerdiğini anlatan Arslan, “Önerilen Yeşil Yol ile, kırsal ve kentsel peyzaj
boyunca rekreasyonel kullanımların geliştirilmesi, tarihi, kültürel ve doğal
kaynakların korunması amaçlanmaktadır” diye konuştu. Arslan, Yeşil Yol
yaklaşımının diğer işlevlerini ise şöyle sıraladı:
“Genellikle biyolojik çeşitliliğin korunması, yaşam ortamları arasındaki
bağlantıların kurulması, kentsel gelişimin denetiminin sağlanması ve
yönlendirilmesi, kırsal ve kentsel peyzaj boyunca rekreasyonel kullanımların ve
turizmin geliştirilmesi, tarihi ve kültürel kaynakların, ekolojik değerlerin
korunması olarak tarilenebilmektedir.”
Yaklaşımın kentleri kırsal yerleşimler ile insanları ise doğa ile
buluşturduğunu anlatan Arslan, şöyle konuştu:
“Yeşil Yol’lar insanların içinde bulunmaktan zevk alacakları ve bazı
etkinlikler gerçekleştirebilecekleri çizgisel parklar, açık mekânlar, kent
içindeki korunmuş doğal alanlar ya da kırsal yerleşimler ile kurulan yeşil
bağlandılardır. Bunların bazıları yerel ölçekte, bazıları bölgesel ya da ülkesel
ölçekte olabilirler. Bu uygulamalardan bazıları kasabalarda-köylerde, bazıları
kentlerde, kimileri ise her ikisinde birden yer almaktadır. Bazı yeşil yollar
rekreasyon ve turizm amaçlı kullanılırken, diğerleri temelde ekolojik, estetik
ya da çevre yönetimi amaçları ile kullanılabilmektedir.”
Ayaş’ın potansiyeli
Ankara’nın ilçelerinden yalnızca Beypazarı’nın bir nebze ön plana çıktığına
dikkat çeken Arslan, “Oysa Ayaş’ta ciddi bir potansiyel mevcut. Bunların
fotoğraflarını çektik. Hem tarım turizmi olarak hem, tarih-kültür turizmi olarak
hem de doğa turizmi olarak önemli bir potansiyel mevcut. Bu güzergah istenirse
yalnızca Ankara çevresi bölgede oluşturulabilir. İstenirse Sakarya’ya kadar
uzatılabilir” değerlendirmesini yaptı.
Oluşturulacak Yeşil Yol’da ciddi bir yatırım gerekmediğini, yalnızca bazı
düzenlemelerin yeterli olacağını kaydeten Arslan şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bazı insanlar bu güzergâhı yürüyerek, bazıları bisikletle, bazıları ise
araçlarıyla gezmek isteyebilirler. Yapılacak organizasyonlarla birbiriyle
çakışmaları söz konusu olmaz. Kent yaşamından sıkılmış bazı insanlar özellikle
kırsal alanda, taş evlerde kalmak isteyebilirler. Bu yönde gelişen bir eğilim ve
potansiyel var. Yörenin termal kaynakları ayrıca alternatif tıbbı ve Batı’da
Wellness denilen beden, ruh ve zihin sağlığı üçlüsünü üst düzeye çıkarıp dengede
tutarak yaşama felsefesini bu bölgede gündeme getirebilir. Ayaş’ta halen termal
kaynaklar bir ölçüde kullanılabiliyor.”
Arslan, Ayaş ve çevresinin özgün domatesiyle, bağ evleriyle tarım turizmini
de gündeme getirdiğini, özellikle gelir seviyesi yüksek kentli insanların bu
yönde eğilimlerinin arttığını anlattı. Arslan, “Kimi bir kuşu, hayvanı izlemek,
kimi doğayı gözlemek, kimi de bitki yetiştirmek istiyor. Organik olarak bitki
üretip tüketmek istiyor” dedi. Yapılacak düzenlemenin dört mevsim işleyen bir
turizmi gündeme getireceğini, yöre halkına ekonomik olarak bir alternatif
sunacağını anlatan Arslan, günümüzde yalnızca Beypazarı’nın kendisini
hissettirdiğini söyledi. Arslan, Yeşil Yol düzenlemesi ile yalnızca bir ilçenin
değil, bütüncül bir yaklaşımla bir bölgenin değerlendirileceğini ve potansiyelin
de o oranda artacağını kaydetti.
Ayaş evleri
Beypazarı’nda restore edildikten sonra bilinen ve tanınan evlerin
benzerlerinin Ayaş’ta da bulunduğunu, bu ilçenin kültürel varlıklarının ciddi
ölçüde olduğunu anlatan Arslan, doğa turizmi açısından yürüyüş, tırmanmanın yanı
sıra anıt ağaçların da cazibe merkezi olabileceğini vurguladı.