Türkiye üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Stefanos Yerasimos, dün Paris'te öldü. 1994-99 yılları arasında Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü'nün müdürlüğünü de yapan Yerasimos, İstanbul'a olan hayranlığı ile tanınıyordu.
Osmanlı tarihçisi Stefanos Yerasimos, yakalandığı kanser hastalığına dün sabah Paris’te yenik düştü. On sekiz gün önce karın ağrısı sebebiyle hastaneye giden Yerasimos’a doktorlar kanser teşhisi koymuştu. Yerasimos’un durumu iki gündür iyice ağırlaşmıştı. Fransa’da yaşayan yazar, Fransız medyasının Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine ilişkin sıkça görüşlerine başvurduğu isimlerden birisiydi.
Osmanlı Devleti ve Türkiye üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Yerasimos, 1942 yılında İstanbul’da doğdu. 1966 yılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nin Yüksek Mimarlık Bölümü’nden mezun olan yazar, ‘’Paris Institut d’Urbanisme de l’Universite’’den de şehircilik diploması aldı. 1973 yılında Sorbonne Üniversitesi’nde “Azgelişmişlik Sürecinde Türkiye’’ konulu doktora tezi verdi. Daha sonra Gözlem Yayınları tarafından basılan üç ciltlik bu eser araştırmacılar için bir başvuru kaynağı haline geldi. Yerasimos, 1980-85 arasında Paris’te François Maspero / La Découverte Yayınevi için Doğu’yu ve özellikle Türkiye’yi gezmiş seyyahların metinlerini yayına hazırladı. Böylece Marco Polo, İbn Battuta, J.-B. Tavernier, J Thévenot, J. P. de Tournefort ve J. Nicolas de Nicolay’ın yazılarından oluşan 12 ciltlik bir eser ortaya çıktı. 1989’da CNRS Yayınları’ndan Nicolas de Nicolay’ın seyahatnamesini yayımladı. 14, 15 ve 16. yüzyıllarda Osmanlı İmparatorluğu’nda gezen seyyahları kapsayan bir çalışması da (Les voyageurs dans l’Empire Ottoman) 1991’de Fransızca olarak Türk Tarih Kurumu’nca yayınlandı. Yerasimos, 1986 yılında “Osmanlı İmparatorluğu’nda Gezginler’’ konulu ikinci doktora tezini verdi. Paris Üniversitesi’nin Şehircilik Bölümü’nden 1989 yılında profesör unvanı aldı. 1994-1999 yılları arasında İstanbul’daki Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü’nün müdürlüğünü yaptı. Ölümüne kadar Paris VIII Üniversitesi’nde profesörlük yapan Yerasimos’un Fransızca ve Türkçe olarak yayınlanan çok sayıda araştırma ve makalesi bulunuyor. Yazarın Türkiye’de yayınlanan başlıca eserleri şunlar: “Azgelişmişlik Sürecinde Türkiye’’, “Türk-Sovyet İlişkileri, 1917-1923’’, “Türk Metinlerinde Kostantiniye ve Ayasofya Efsaneleri’’, “Milliyetler ve Sınırlar’’, “İstanbul: İmparatorluklar Başkenti’’, “Süleymaniye’’ ve “Sultan Sofraları’’. Yerasimos’un cenazesi, bu hafta içinde Paris’te defnedilecek.
Tarihçi Stefanos Yerasimos, “Süleymaniye” adlı eserinde, Osmanlı’nın en ihtişamlı döneminde, bu ihtişamın simgelerinden biri olarak inşa edilen Süleymaniye Camii’ni bütün boyutlarıyla ele almıştı. Tarihsel bağlamdan ve bu “muhteşem” yapının Osmanlı mimarisi içinde tuttuğu yerden yola çıkarak, kullanılan malzemeden şantiye organizasyonu ve inşaatın kronolojisine kadar geniş bir yelpazede, okura kültür ve mimari tarihi açısından önemli bir kaynak sunmuştu.
‘Yerasimos, olaylara ideolojik bakmazdı’
Prof. Dr. İlber Ortaylı: İki hafta önce İstanbul’daydı, beraberdik. Paris’e sağlam gönderdik; ama ölüm haberi geldi. Değişik bir aydın ve araştırmacıydı Yerasimos. Olaylara ideolojik ve etnik olarak bakmazdı, saplantısı yoktu. Osmanlıca ve Bizans Yunancasını bilir, yapacağı çalışmaları bu iki dilde karşılaştırarak hazırlardı. Bu iki dili bilmesi onun dünya görüşünü derinden etkilemişti. Doğu Akdenizli bir insandı. Realist bir yaklaşımı vardı ve tarihi ‘olsaydı’ diyerek değil, ele aldığı zamanın şartlarına göre değerlendirirdi.
’Bir İstanbul sevdalısını kaybetmek üzücü’
Prof. Dr. Zeynep Ahunbay: Stefanos Yerasimos ile Habitat çerçevesinde yapılan İstanbul sergisi vesilesi ile tanışmıştık. Çok birikimli ve İstanbul’a âşık biriydi. Araştırmalarının büyük bir kısmı da İstanbul üzerineydi. Bu kadar birikimli bir İstanbul sevdalısını erken kaybetmek hem dostları hem de İstanbul için çok üzücü. Yaşasaydı İstanbul için yapacağı daha çok şey vardı.
‘Çok yönlü bir bilim adamıydı, onu arayacağız’
Enis Batur (Yazar): Stefanos Yerasimos’un öldüğünü duyduğumda kısa süreli bir şok yaşadım. Çünkü kanser hastası olduğunu da bilmiyordum. Yerasimos, gerçekten çok değerli bir bilim adamı, çok yönlü bir insandı. Merakı ve bilgiye susuzluğu hiçbir zaman giderilemezdi. Bu yüzden çok kapsamlı ve derin meselelere el atmıştı. Geniş bir yelpazede çalışmalarını sürdürdü. Bunları daha sonra kitap haline getirerek Türk ve yabancı okurun hizmetine sundu. Onu arayacağız.