Nature Climate Change dergisinde yer alan araştırmada, bu duruma gerekçe olarak ağaç sayısının azalması, ormanların tahrip edilmesi ve kimi doğal afetlerin etkileri gösteriliyor.
Dünyada ekosistemin sürekliliğini sağlayan en önemli faktörlerin başında karbon depoları geliyor. Karbon döngüsü, karbonun kara, deniz ve hava arasındaki transferine verilen ad. Ancak karbonun bir bölümü, bu döngüye karışmadan ağaçlar tarafından depolanıyor. Ağaçların karbon depolama özelliği, dünya genelinde hızla artan sera etkisine yol açan gaz salımlarını dengelemek açısından da kilit rol oynuyor. 19. yüzyıldaki Sanayi Devrimi'nden bu yana fosil yakıtlarının kullanımı ve toprak kullanımındaki değişikliğe bağlı insan faaliyetleri, bu döngüyü kökten etkiledi.Fosil yakıtların kullanılması, yerkürede depolanmış dev miktarda karbonun atmosfere karışmasını getirdi. Kentleşme ve ormansızlaştırmaya dayalı toprak kullanımında yaşanan değişiklikler de fotosentez yoluyla atmosferdeki karbonu temizleyen canlı sayısını azalttı.
Hollanda'daki Wageningen Üniversitesi'nden araştırmacı Gert-Jan Nabuur, ağaçların tüm bu insan faaliyetlerinden kaynaklanan karbon artışıyla baş edemediğini söylüyor. Nabuur'a göre son 10 yılda Çin, Hindistan ve Brezilya gibi hızla büyüyen ekonomilerdeki faaliyetler de gaz salımlarının artmasında önemli rol oynadı.
Çelişkiler
Öte yandan bu veriler, bundan iki yıl önce hazırlanan, Avrupa'daki ormanların kapladığı alanın arttığına ilişkin raporla çelişiyor. Bu rapor, Avrupa'da arazi örtüsünün yaklaşık yarısının ormanlarla kaplı olduğunu ve Avrupa'nın yıllık sera gazı salımlarının emilim düzeyinin yüzde 10'u bulduğunu öngörmüştü. Yeni araştırmanın bulguları, Avrupa Birliği'nde gaz salımlarını azaltmaya yönelik iklim politikaları üzerinde etkili olabilir. Üye devletlerin gaz salımlarını azaltma hedefleri için orman yönetiminde yeni taahhütler gündeme gelebilir.
Bu konuda 2011'den bu yana çalışan 40'ı aşkın delegenin bir taslak metin üzerinde yoğunlaştığı, bu metnin Kasım ayında AB orman bakanlarına sunulabileceği belirtiliyor.