Colliers
International, küresel gayrimenkul yatırımcılarının nabzını
tutarak, risk iştahlarını, iyimserliklerini, temel endişelerini ve pazar
dalgalanmaları ile ilgili düşüncelerini ölçen 2011 Global Yatırımcı
Görüşleri Anketi'ni yayınladı. Avrupa’da, ankete katılan yatırımcıların
yüzde 64’ü gayrimenkul varlıklarını arttırma eğiliminde olduklarını belirttiler.
Ancak, yatırımcıların yüzde 49’unun şişen 'satılık' mülk arzının genişlemenin
önünde engel olarak durduğunu dile getirmesi ve yüzde 54’ünün de yüzde 5 ile
yüzde 10 arası getiri oranı (IRR) hedefiyle çekirdek gayrimenkule
odaklandıklarını belirtmeleri nedeniyle stok hala endişe konusu olarak
görünmekte. Yatırımcıların yüzde 57’sinin yılın başından bu yana risk
iştahlarının artmadığını bildirmesiyle, genişleme niyetinde olanların güvenli
sulara odaklanması hiç de şaşırtıcı değil.
Küresel çapta anket
katılımcılarının yaklaşık yüzde 71’i genişlemek istediklerini belirttiler. Ancak
bununla birlikte Avrupa’da olduğu gibi global yatırımcılar da en büyük
endişelerinin genişleme planlarını gerçekleştirmelerine yetecek kadar 'satılık'
mülk arzının olup olmaması olduğunu vurguluyorlar.
Anket
sonuçlarını değerlendiren Colliers International İngiltere Uluslararası Yatırım
Direktörü Ewen Hill, “Risk konusunda süregelen hoşnutsuzluğa ve
Avrupa’daki en son yatırım eğilimlerine bakıldığında, yatırımcıların hala
öncelikli olarak Londra ve Paris’te ofis edinme konusunda istekli olduklarını;
bunları genel olarak Almanya’daki perakende mülklerinin ve Hamburg’daki
ofislerin takip ettiğini görüyoruz” dedi.
Gayrimenkul yatırımları
için finansman maliyetlerinde hiçbir iyileşme belirtisi olmamakla birlikte
Avrupalı yatırımcıların yüzde 41’i finansman maliyetlerinin arttığını
belirttiler. Avrupalı yatırımcıların yüzde 44’ü ise hiçbir değişiklik
görmediklerini söylediler. Öte yandan, Kanada’da ankete katılan yatırımcıların
yüzde 68'i ise borç maliyetinin düştüğünü bildirmekteler.
Mesleki
döngü bakımından, Avrupa’daki katılımcıların büyük bölümü (yüzde 40) talebin
arttığını ve listebaşı kiraların yükselmeye başladığını bildirdi. Ancak
yatırımcılar arasında birincil mülkün oldukça revaçta olması nedeniyle
sonuçların biraz pazarın bu ucu yönüne eğilimli olması ve buna bağlı olarak da
ikincil pazarın büyük bölümünde süregelen bulanık görünümü tam olarak
yansıtmıyor olma olasılığını da göz önünde bulundurmak
gerekiyor.
İleriye dönük olarak, Avrupa’daki katılımcıların
yaklaşık üçte ikisi piyasadaki dalgalanmanın 12 ay içinde iyileşmiş olmasını
beklediklerini bildirdi. Bununla beraber, yatırımcılar kiraların artması
konusunda fazla umutlu değil; üçte ikisi kiraların önümüzdeki beş yıl boyunca
enflasyonun önüne geçemeyeceği görüşündeler.
Gayrimenkulun bir
yatırım aracı olarak sahip olduğu çekiciliği on yıl önceki pozisyonu ile
kıyaslıklarında, Avrupalı yatırımcıların büyük bölümü (yüzde 62) bu çekiciliğin
azaldığı görüşünü paylaşmaktalar. Ofis piyasasındaki çalışma modellerinin
değişmesi ve internet üzerinden perakendeciliğin gelişmesi, ikincil pazarlardaki
düşük kaliteli gayrimenkulu olumsuz etkileyerek, tatmin edici karlar getiremez
hale getirmiş durumda.
Bazı katılımcılar, gayrimenkul gelir
beyanında artan şeffaflık sonucunda, getirilerin diğer varlıktürevleriyle daha
güvenilir bir biçimde karşılaştırılabildiğini ve bu durumun da gayrimenkulü
özellikle de kurumlar için daha çekici bir yatırım aracı kıldığını
belirttiler.
Türkiye piyasası
Türkiye piyasasında ise
yabancı yatırımcıların iştahı ağırlıklı olarak sabit gelir getiren gayrimenkul
yatırımlarına kaymış durumda. Prestijli kiracıları olan ofis binaları ile orta
boyuttaki alışveriş merkezleri ve perakende binaları bu yatırımcıların hedefinde
bulunuyor. Geliştirme projeleri yabancı yatırımcıların ilgisini çekmiyor.
Colliers International Türkiye Yönetici Ortağı Kerim Cin’e
göre, Türkiye’de şu dönemde Avrupalı yatırımcılar daha çok satıcı konumunda yer
alıyorlar. 2005 ve sonrasında gerek geliştirme gerekse sabit getirili projelere
yatırım yapmış Avrupalı yatırımcılar ağırlıklı olarak bu yatırımlarından çıkmayı
hedefliyorlar. Talep ise ağırlıklı olarak Orta Doğu, Körfez, ve Asya
yatırımcılarından geliyor.