Avrupa Ülkelerinin 'Rüya Yatırımları' Küresel Krizin Kurbanı Oldu
Berlin'e Prusya sarayının yeniden inşası, Londra'yı Budapeşte'ye
bağlayacak hızlı tren hattı gibi pahalı inşaat projeleri kriz nedeniyle
durduruldu
Avrupa’nın Berlin’de bir Prusya sarayını yeniden inşası, Lizbon’u Berlin’e
bağlayacak hızlı tren hattı, Britanya’nın en önemli tarihi mekânlarından
Stonehenge’e yapılacak yeni ziyaretçi merkezi gibi önemli projeler devletlerin
borç krizinin kurbanı oldu. Yıllardır ayaklarını yorganlarına göre uzatmayıp
milyarlarca avroluk borç yükü altında ezilen Avrupa ülkeleri şimdi pahalı inşaat
projelerinden ve hızlı tren yatırımlarından vazgeçiyor.
Gündemden düştüler
Artık Avrupa’yı bir uçtan bir uca hızlı tren hatlarıyla bağlama projeleri
hayal oldu. Demiryolu vizyonerlerinin yıllarca ön gündeme getirdiği ve Fransa ve
Almanya’nın mevcut hızlı tren hatlarından da yararlanarak Lizbon’u Kiev’e,
Londra’yı Budapeşte’ye bağlamaya yönelik projeler gündemden çoktan düştü.
Portekiz ise kamuda inşaat yatırımlarını durdurdu. Macaristan’a yeni
demiryolu yatırımları yapmak bir yana başladıklarından da vazgeçiyor. Fransa’nın
ünlü hızlı tren üreticisi Alstom artık Avrupa’da değil Çin, Ortadoğu ve Amerika
Birleşik Devletleri’nde müşteri peşine düştü.
‘Dönüm noktasına geldik’
Dünyanın en zengin ekonomilerinden birçoğunu ve en çok ziyaret edilen
turistik merkezleri bünyesinde barındıran Avrupa’nın çöküşün eşiğinde olduğunu
söylemek mümkün değil. Ancak yaz başında Yunanistan’ın iflasın eşiğine
gelmesiyle başlayan borç krizi nedeniyle hemen hemen her ülke de hükümetler
kemer sıkacak alanlar arıyor. Rafa kaldırılmaları tensikat, vergi artışı ve
ücret kesintisi gibi tepki çekmeyecek altyapı projelerinde
vazgeçiliyor. Ancak ekonomistler hükümetlerin işin kolayına kaçarak altyapı
projelerinden, tarihi binaların restorasyonundan vazgeçmelerinin Avrupa’nın
geleceğini tehdit ettiğini belirtiyor.
Taşıma politikaları konusunda Fransa’da milletvekillerine danışmanlık yapan
Olivier Deleu, “Bir zamanlar demiryolu sistemimiz, yollarımız hayranlık
uyandırırdı ve çok gelişkindi. Bugün bu alanda yatırım yapmanın anlamı yok.
Yıllardır süren sorumsuz bütçe uygulamaları sonucu bir dönüm noktasına geldik”
dedi.
24 proje askıya alındı
Alman hükümeti Berlin’in göbeğinde bir Prusya sarayını yeniden inşadan
vazgeçti. II. Dünya Savaşı’nda bombaların hedefi olup önemli ölçüde hasar gören
ardından asbest içerdiği için Doğu Alman hükümeti tarafından yerle bir edilen
Stadtschloss sarayının yeniden inşaası için 552 milyon avro gerekli. Britanya’da
ise muhafazakâr hükümetin ilk yaptığı iş, Gordon Brown hükümetinin son döneminde
kararlaştırılan 15 milyar dolarlık 24 projeden vazgeçmek ya da askıya almak
oldu. Askıya alınan projeler arasında Güney İngiltere’deki ünlü tarih öncesi
Stonhenge’de gerçekleştirilecek 38 milyon dolarlık ziyaretçi merkezi de var.
Özel sektör de kaçıyor
İrlanda’da da iki yıl içinde yapılan üç acil durum bütçesiyle 2010 yılı
altyapı harcamaları yüzde 35 düşürüldü. Bir zamanlar ‘Avrupa’nın yıldızı’ olarak
adlandırılan ülke 2010’da altyapı yatırımları için ancak 5.5 milyar dolar
harcayabilecek. Bu, İrlanda’nın okul, yol ve kamu taşımacılığı için çok daha az
para harcaması anlamına geliyor. Altyapı yatırımlarında kemer sıkmadan en kötü
etkilenen proje ise başkent Dublin’i, Ione havaalanına bağlayan metro oldu. Özel
sektörün de yatırım iştahı kalmadı. Ülkenin en yüksek binasının inşası kriz
nedeniyle 2008 yılında durduruldu.
Ekonomik Reform Merkezi ekonomistlerinden Simon Tilford’a göre fiziki altyapı
ve eğitimdeki kemer sıkmanın yıkıcı etkileri önümüzdeki 10-15 yılda kendisini
gösterecek ve Avrupa’nın büyüme şansını daha da azaltacak.
Tilford kemer sıkmanın yanlış alanlarda yapılmasından endişe ettiğini
belirterek “Bunlar Avrupa’yı iş yapacak ve yaşanacak bir yer yer yapan
özelliklerin ortadan kalmasına neden olacak” ifadesini kullanıyor. (afp)