Avrupa Krizi İstanbul’da Konut Sektörüne Yaradı



Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYODER) Yönetim Kurulu Üyesi Emre Çamlıbel, gayrimenkulde İstanbul’un dünyada iyi bir noktada olduğunu belirterek, "Ancak İstanbul’a dair algı Avrupa piyasaları iyileştikçe ve Avrupa şehirleri daha iyi bir görünüme kavuştukça düşebilir" dedi.

Çamlıbel, yatırımcıların kabul edilebilir buldukları riskler için makul düzeydeki getirileri cazip bulduklarını aktararak, son açıklanan Pwc ve Urban Land Institute işbirliğiyle gerçekleştirilen "Gayrimenkulde Gelişen Trendler Avrupa 2013" raporunun İstanbul açısından bir iyi bir de kötü haberi olduğunu kaydetti.

Geçen yıllarda İstanbul’un gayrimenkulde gelişme beklentilerinde Avrupa’nın en popüler şehri olduğuna dikkati çeken Çamlıbel, "Ama bu seneki araştırmada 4. sırada yer alıyor. İyi haber İstanbul hala iyi noktada algılanıyor, kötü haberse İstanbul’a dair algının Avrupa piyasaları iyileştikçe ve Avrupa şehirleri daha iyi bir görünüme kavuştukça düşebileceği" diye konuştu.

Çamlıbel, bu yüzden gerekli düzenlemelerin bir an evvel yapılması gerektiğini belirterek, konut satın alanlara 1 yıllık oturma izni verilmesinin bu yönde atılan önemli bir adım olduğunu söyledi.

Geçen yıl tarihe geçti

Çamlıbel, sektörün tarihe geçecek bir yılın ardından 2013’e çok hızlı başladığını söyledi. Geçen yıl çıkan mütekabiliyet yasasının yansımalarının kısa sürede alınması için iyileştirmelerin de peşi sıra geldiğini kaydeden Çamlıbel, "Örneğin geçen ay mülk alan yabancılara oturma izni 1 yıla çıkarıldı. Mütekabiliyet yasası öncesi satışların yüzde 2-4’ü yabancılaraydı, artık yüzde 5-10 hatta bazı projelerde yüzde 20-30 mertebesine ulaştı. Türkiye gayrimenkul sektörüne mütekabiliyet yasasının yılda 5 milyar dolar ile 10 milyar dolar arasında olumlu etkisi olacaktır" diye konuştu.

Türkiye’de 10 yılda yabancılara yönelik anlayış değişikliği ve buna bağlı olarak da başta Körfez ülkeleri olmak üzere pek çok ülkeyle direkt diyalogların başladığına vurgu yapan Çamlıbel, ekonomideki istikrar ve izlenen olumlu çizginin, Türkiye’de yatırıma yönelik güçlü bir talebi başlattığını anlattı.

Anadolu öne çıkıyor

İstanbul’un konut sektöründeki ağırlığının Anadolu’ya kaymaya başladığına dikkati çeken Çamlıbel, "Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYODER) tarafından yapılan Türkiye Gayrimenkul Sektörü Temel Göstergeleri 2012 raporuna göre, İstanbul’un konut sektöründeki payı giderek azalıyor. 2008’de sektörde yüzde 24,4 gibi bir paya sahip olan İstanbul’un payı, 2012’de yüzde 20,3’e geriledi" bilgisini verdi.

Ankara, İzmir ve İstanbul gibi üç büyük ilin payının ise yüzde 51’den yüzde 41’e düştüğünü vurgulayan Çamlıbel, buna karşın Anadolu’da gelişen kentlerin konuttan aldığı payın da yükseldiğini ifade etti.

Çamlıbel, aralarında Bursa, Antalya, Adana, Konya, Mersin, Kocaeli, Kayseri, Manisa, Balıkesir, Samsun ve Eskişehir’in bulunduğu illerin aldığı payın yüzde 49’dan yüzde 59’a çıktığını da söyledi.

2 kat büyüme potansiyeli

Emre Çamlıbel, kentsel dönüşüm ve nüfusa bağlı dinamiklerin de etkisiyle Türkiye gayrimenkul piyasasının yıllık işlem hacminin 50 milyar dolardan 100 milyar dolara yükselme potansiyeli olduğuna dikkati çekerek, "Başka bir iyileştirmenin de yapılmasını bekliyoruz. İmar durumuna dair müktesep hak artık yasalaşmalıdır. Neden? Çünkü yabancı yatırımcı satın aldığı arsanın yeşil alana ya da sağlık alanına dönüşebilir korkusu yaşamamalıdır. Biz, en azından ruhsatın orta yol olarak kazanılmış hak kabul edilmesini öneriyoruz" talebini ifade etti.

Çamlıbel, yabancı sermayenin, gideceği ülkenin risk kaynaklarına dikkat ettiğini dile getirerek, yatırım yapılabilmesi için bu risk faktörlerinin uygun bir getiri oranıyla karşılanmasının bekleneceğini söyledi.