Avrupa, Demiryolu Hattının Kanal İstanbul Kısmından Desteğini Çekti



Türkiye’deki demiryolu projelerini yakından takip eden Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) Halkalı-Kapıkule demiryolu hattının Kanal İstanbul’a rastlayan bölümünden finansman desteğini çektiği belirtildi.

Sözcü yazarı Çiğdem Toker, “Kanal İstanbul ve EBRD gerçeği” başlıklı yazısında EBRD’nin projeye finansman desteği vermemesinin ayrıntılarını yazdı.

EBRD’nin Türkiye sayfasından “Halkalı-Kapıkule demiryolu hattı 1. etap (Çerkezköy-Kapıkule) ve 2. etap olmak üzere 2 bölümden (Halkalı-Ispartakule ve Ispartakule-Çerkezköy) oluşmaktadır. Faz 1 (inşaat aşamasında olan) ve Faz 2'nin Halkalı-Ispartakule kesimi, banka tarafından finanse edilen projenin bir parçası olmayacaktır” alıntısını aktaran Toker, “Yani Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, ‘Halkalı-Ispartakule kesiminin finansmanına ben katılmıyorum’ diyor.” diye yazdı.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Toker yazısında şu ifadeleri kullandı:

 “EBRD'nin finansman sağlamayacağı kısım, önceki yazımda ‘Kanal İstanbul geçişi’ adıyla, pazarlık usulüyle ihalesini duyurduğum kesim oluyor. Ulaştırma Bakanlığı'nın 3.5 milyar TL yaklaşık maliyetle, 28 Haziran'da çıktığı ‘davetli’ ihalede, Gülermak+Yapı ve Yapı+Taşyapı ortaklığınca verilen 3.1 milyar TL'lik teklif, şimdilik en uygun teklif görünüyor.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, EBRD'nin Kanal İstanbul geçişi nedeniyle Halkalı-Ispartakule desteğini çektiğini söyledi. Daha doğrusu, bütün finansman desteği kesilmesin diye Ulaştırma Bakanlığı'nın projeyi Kanal İstanbul geçişi kısmını ayırarak böldüğünü ifade ediyor. Akın, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Düşünebiliyor musunuz, bir Yüksek Hızlı Tren (YHT) projesi 66.8 kilometrelik ayrı bir hat ve 8.1 kilometrelik Kanal İstanbul geçişi olarak ikiye bölündü. Sonuçta yalnızca 8.1 kilometre uzunluğundaki hattaki Kanal İstanbul geçişi için apar topar sizin de yazdığınız gibi kapalı bir ihale yapıldı. Bu aslında iktidarın Kanal İstanbul'a para bulamadığının açık bir göstergesi.’

Akın, belli ilkeleri olan uluslararası finans kuruluşlarının Kanal İstanbul geçişini finanse etmek istemediğini vurguluyor…”

Sözcü yazarı Çiğdem Toker’in yazısına linkten ulaşılabilir.