Avrupa Birliği (AB), Türkiye'nin teşvik
çalışmalarını yakından takip ediyor. AB'nin birkaç ay önce 5084 sayılı
teşvik yasasının süresinin uzatılması üzerine Türk yetkililere bir dizi
soru yönelttiği belirtildi. AB bu çerçevede, devlet yardımlarında genel olarak
haksız rekabet ile tekelleşmeye dönük endişeleri gündeme getirerek, düzenlemenin
sektörel ayrım yapıp yapmadığını sordu. Son açıklanan teşvik paketinin de AB
tarafından istişare konusu edilmesine kesin gözüyle
bakılıyor.
İlerleme Raporu'nda açıklanacak
AB'nin Türk yetkililerin kapısını çalacağı ancak konuya ilişkin bir sorun
yaşanmasının beklenmediği belirtiliyor. Paketin AB'nin çok önem verdiği bölgesel
kalkınma ayağını içerdiğine işaret edilirken, küresel kriz nedeniyle Avrupa'da
da özel sektöre çeşitli teşviklerin kullandırıldığına dikkat çekiliyor. Ancak
AB'nin hassas olduğu kimya ve ilaç sektörlerinin yeni paketten yararlanıyor
olması, AB'nin konuyu daha ayrıntılı incelemesini sonucunu doğuracağı ifade
ediliyor. Avrupa Komisyonu'nun pakete ilişkin net değerlendirmesi ise yıl sonuna
doğru açıklanacak İlerleme Raporu'nda ortaya konmuş olacak.
Yetkililer, kriz nedeniyle devlet yardımları konusunda ülkelerde bir esneme
olduğunu, AB'nin de bu ortamda bir açıklama yayınlayarak kriz yaşanmasına rağmen
devlet yardımları izleme görevini yine titizlikle yürütmeyi sürdüreceğini
kaydettiğini belirtti. AB'nin devlet yardımına tamamen karşı olmadığını,
rekabeti bozucu ya da tekel oluşturucu yardımlardan kaçınılmasını istediğini
söyleyen yetkililer, AB'de bu konuda işleyen bir sistem olduğunu ve belli bir
limitin üzerindeki devlet yardımlarının komisyon onayı gerektirdiğini
söyledi.
Yetkililer, bunun belirlenmesinde görev yapacak merkezi otoritenin ise
Türkiye'de kurulamadığını hatırlattı. Bu yapının kurulması çalışmalarının
sürdüğüne ait bir açıklama ise bir süre önce Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz
tarafından yapılmış; kurulacak 'Devlet Yardımları İzleme Otoritesi'nin Hazine
Müşteşarlığı'na bağlı olacağı kaydedilmişti.
AB için demir-çelik sektörünün devlet yardımları konusunda özel durumuna
değinen yetkililer, komisyonun Türkiye'den de bu sektöre yardım verilmeyeceğine
ilişkin kanun çıkarmasını istediğini belirtti. AB'de kimya ve ilaç sektörünün de
'sesinin çok çıktığına' işaret eden yetkililer, "Gemi inşa alanında da bir
hassasiyet olduğu doğru. Örneğin Hırvatistan'la sorun yaşadılar, tersanelerin
kapatılması talepleri var" dedi.
Uzmanlara göre sıkıntı
yok
Gerek kamu gerekse sivil toplumdan uzmanlar, yeni teşvik paketinin ise
Türkiye ile AB arasında bir sıkıntı yaratacağı endişesi taşımıyor. İktisadi
Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Haluk Kabaalioğlu, "Belçika olsun, diğer AB
ülkeleri olsun buna benzer tedbirler aldı. Burada geri kalmış bölgelere dönük
olarak bölgesel ayrım yapılması önemli. Bir sıkıntı yaşanmasını beklemiyoruz"
dedi. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Brüksel Temsilcisi
Bahadır Kaleağası da, "AB paketi inceleyecek ve gelip yetkililerle görüşecektir.
Özellikle uygulamanın nasıl olacağına önem verirler. Burada doğru istişarelerde
bulunulması önem taşır. Pakete neden ihtiyaç duyulduğu AB yetkililerine iyi
anlatılmalı" dedi. Avrupa Parlamentosu seçimlerinin gündemini meşgul etmesi ve
bir süre sonra da kurumlarının tatile girecek olması nedeniyle AB ile konunun
görüşmelerinin eylüle kalabileceği düşünülüyor.