Meclis'te görüşmeleri devam eden yeni Borçlar
Kanunu hem alışveriş merkezi (AVM) yatırımcılarını hem de kiracı marka
sahiplerini memnun etmedi. AVM yatırımcıları, Borçlar Kanunu'nun mevcut hali ile
yasalaşması durumunda alışveriş merkezlerinin kapanma noktasına geleceği
uyarısında bulunuyor. Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Ekrem
Akyiğit ise yeni tasarının firmaların geleceği açısından riskler
taşıdığını ifade ediyor.
Yeni Borçlar Kanunu, Meclis komisyonunda görüşülmeye devam ediyor. Çoğunlukla
kiracıyı koruma yaklaşımı ile düzenlenen tasarıdaki bu yaklaşımın özellikle
alışveriş merkezlerine yönelik yatırım taleplerini azaltacağı belirtiliyor. Yeni
tasarıya göre kira bedeli tercihen Türk Lirası olarak tespit edilirken kira
artışı, kiracı ve kiralayan arasında imzalanan sözleşmede aksi belirtilse de
toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranını geçemeyecek. Dövizle kiralama
durumunda ise kurlarda artış olsa da olmasa da kirayı artırmak için beş yıl
beklemek gerekiyor. Beş yılın sonunda da benzerleri dikkate alınarak fiyat
düzenlemesine gidilebilecek. Yasa taslağı, tarafların kira bedelinin zamanında
ödenmemesi halinde ceza ödenmesi veya izleyen aylarda kira bedelinin tamamı veya
bir kısmının önceden talep edilmesine ilişkin yaptıkları sözleşmeleri de
geçersiz hale geliyor.
Alışveriş Yatırımcıları Derneği adına konuyu değerlendiren Hakan
Kodal, şu anda komisyondan geçen değişikliklerin konut ve küçük esnaf
işyeri kiraları için düzenlendiğini, tacir olarak kabul edilen AVM yatırımcıları
ve perakendecileri düşünmeden hazırlandığını kaydetti. Kodal, "Bu haliyle
geçmesi, kira gelirlerini temlik ederek finansman sağlayıp yatırım yapmış
AVM'lerin sonu olur." dedi. Kodal, sadece kira artışlarının artışını kısıtlayan
maddeyi bile yasanın piyasa gerçeklerinden tamamı ile uzak hazırlandığının
göstergesi kabul etti. Kodal'a göre yasa bu hali ile geçtiği takdirde, tüm
kiralar sabitlendiği gibi, perakendecilerin de talebi olan ciro bazlı kontratlar
yapılamayacak. Diğer taraftan Avrupa mevzuatı ile de uyum içerisinde olmayan
maddelerin söz konusu olduğu kanun tasarısında mutlaka sözleşme serbestisi
getirilmeli.
Genel giderler küçük mağazaları zorluyor
Viaport Genel Koordinatörü Muzaffer Gülöz ise mevcut
kanunlarda bile sorun yaşadıklarını belirterek, "Piyasada iflas durumunda
firmaları bile tahliye edebilmek için tahliye davası açıyorsun. 1 yıl sürüyor
kira alamıyorsun, genel giderlerin masraflarını ödemek zorunda kalıyorsun."
şeklinde konuştu. Gülöz, kiracılara destek veriyor gözüküp ticari olarak zarar
veren yasanın sektörde rahatsızlık oluşturduğunu söyledi.
Kiracı tarafında ise Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Ekrem
Akyiğit, yeni tasarının mal sahibi olarak AVM'lere geniş haklar
tanırken, markaları zora sokacak maddeler içerdiği görüşünde. Akyiğit, "Yeni
kanunda AVM'lerin kira dışındaki genel giderleri bir gelir kapısı olarak
görmeleri önlenmelidir." dedi. AVM'lerin özellikle büyük metrekareli mağazaların
genel giderlerinin bir kısmını küçük kiracılara yansıttığını, bu uygulamanın
markaların rekabet gücünü elinden aldığını belirten Akyiğit, "İşte böylesine
önemli ve ihtilaflı bir alanda eksik düzenleme yapıp markaların ve kiracıların
modern çarşıları tahliye etmesine yol açmak yanlış olacaktır. Burada yapılması
gereken, yan giderlerin veya genel giderlerin kiranın belli bir oranını
aşamayacağı hükmünün yasaya eklenmesidir." diye konuştu.
'Ticarî kiralamalarda karmaşa çıkar'
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu üyesi
Emre Çamlıbel, Borçlar Kanunu Tasarısı'nın bu haliyle
yasalaştığında karmaşaya yol açabileceğini, bunu önlemek için dernek olarak
görüşlerini maddeler halinde TBMM Adalet Komisyonu Başkanlığı'na sunduklarını
söyledi. Dar gelirli ev sahibi olmayan ailelerin kiraladığı konutlarla para
kazanmaya yönelik kiralanan ticari gayrimenkullerin birbirinden ayrı tutulması
gerektiğini söyleyen Çamlıbel, "Ticarî kiralamalarda kira artışındaki ÜFE üst
sınırının kaldırılıp, üst sınır sadece konut kiralamalarında geçerli olacak
şekilde düzenleme yapılmalı. Tasarıda yer alan kiracının işyerini kendisinden
kaynaklanan bir sebeple kullanmaması durumunda bu süre içindeki genel giderlerin
kira bedelinden düşülmesi hükmü de hakkaniyete uygun değil." dedi.
Tasarıda kiralamalarda depozitonun üç ayı aşamayacağı hükmünün de özellikle
işyeri sahiplerini sıkıntıya sokacağını savunan Çamlıbel, "Bu durum ticari
nitelikteki kiralamalarda güvence amacına aykırılık oluşturabilecek nitelikte.
Zira bazen kiralanan yer ile birlikte teslim edilen menkuller veya kiralanan
yerin niteliğinden kaynaklanan nedenlerle, güvence parasının belirtilen 3 aylık
kira bedelinin çok daha fazla olmasını gerektiriyor. Bu nedenle ticari
kiralamalarda depozito tutarının tarafların serbest iradelerine bırakılmasının
daha uygun olacağını düşünüyoruz." dedi.