Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Başkanı Engin Başaran,
çeşitli adlarla zaman zaman gündeme getirilen "Alışveriş Merkezleri, Büyük
Mağazalar, Zincir Mağazalar Kanun Tasarısı"nın tekrar gündemde olduğunu
belirtti.
Tasarının bu
kez çok kısa olarak hazırlandığını ve önemli bir çok düzenlemeyi yönetmeliklere
bıraktığını belirten Başaran, ''Tasarının 2'nci maddesinde 'Değerlendirme
komisyonu'nun hangi kurum ve kuruluşlarla oluşturulacağı belirtilmemekte ve
yönetmeliğe bırakılmaktadır. Bu da komisyonun objektif kriterlerle
belirlenemeyeceği endişesini uyandırmaktadır''
dedi.
Başaran, şöyle
konuştu:
'Bu tasarıda,
kent trafiği açısından sorun teşkil eden AVM'lerin ve büyük mağazaların kuruluş
yerlerini, otopark ve kültür sanat için ayrılacak büyük alanları yasal düzenleme
içine almak, özellikle çok sayıda ziyaretçisi olan bu merkezlerde, tüketicileri
kültür ve sanatla buluşturmak gibi çok doğru ve önemli bir düzenleme yapılmasını
saygıyla karşılıyoruz. Ancak, geçmişte olduğu gibi, kent merkezlerinden uzağa
yapılacak AVM'lere tüketicileri taşıyacak servisler için 'ücret' zorunluluğu
getirerek, tüketicilerin bu ulaşım ve alışveriş mekanını seçme hakkına engel
olunacak düzenlemelere yer verilmemesi gerektiğini de vurgulamak isteriz. Bu
düzenlemenin gerekçesi, her şeyden önce nedenlerden ötürü üretici de olsa,
satıcı da olsa 72 milyon tüketicinin çıkarı
gözetilmeli.''
Başaran,
yasal düzenleme yapılırken, yabancı sermaye, istihdam ve kayıt dışı, ekonomide
hareket ve canlılık, KOBİ'lerin markalaşması, tüketici odaklılık, tüketicinin
seçme hakkı ve ekonomik çıkarı, gıda güvenliği gibi belirleyici unsurlara dikkat
edilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin en büyük sorununun işsizlik olduğuna dikkati çeken Başaran,
''TÜİK'in raporlarına göre, Türkiye genelinde işsiz sayısı 3 milyon 299 bin
kişiye yükselmiştir. Genç nüfustaki (15-24 yaş) işsizlik oranı ise yüzde 24'e
yükseldi. Böyle bir süreçte, her AVM'de 1500-2000 kişinin kayıtlı istihdam
edildiği düşünülürse, bu ekonominin en hareketli alanlarını hafta sonları
kilitleyen bir düzenleme yapmak rasyonel olmayacaktır'' dedi.
''AVM'ler varoşlar için sosyalleşme alanı''
Türkiye nüfusunun yüzde 17'sinin İstanbul, yüzde 6,4'ünün de Ankara'da
yaşadığını, AVM'lerin de en çok bu büyük kentlerde bulunduğunu ifade eden
Başaran, şöyle konuştu:
''Alışveriş mağazaları, büyük mağazalar ve zincir mağazaları her şeyden
önce, Türkiye gibi satın alım gücü düşük tüketiciler için özellikle hafta
sonları, iş çıkışları en çağdaş koşullarda, en uygun fiyatlarla zaman geçirilen
çağdaş, sosyal ve eğlenceli yaşam alanlarıdır. Son yıllarda varoşlara yakın
yerlerde kurulan AVM'ler, varoşlarda yaşayıp kentlerle bütünleşemeyenler için
birer entegrasyon, çağdaşlaşma ve sosyalleşme alanı haline gelmişlerdir. Bu
mekanlara tüketicinin ulaşımını zorlaştırmak, taleplerin başka bir yöne akması
sonucunu getirmeyecek, yalnızca belli bir kitlenin entegrasyon, sosyalleşme,
çağdaşlaşma yollarından biri
kapanacaktır.''
Başaran,
büyük alış veriş merkezlerinin özellikle ekonomik kriz dönemlerinde, kredili
satışlarla, indirim ve promosyonlarla ekonomiye canlılık getirerek önemli
katkıda bulunduklarını da
söyledi.
AVM'lerin
''gıda güvenliği'' konusunda da izlenebilirlik, sorgulanabilirlik ve
denetlenebilirlik imkanlarını sunduğunu anlatan Başaran, ''Ürünler hiç kuşkusuz
organize perakende sektör raflarında ve reyonlarında, hijyenik koşullarda
tüketicilere sunulmaktadır. Merdiven altı üretimin yüzde 60-70'lere vardığı bir
ülkede tüketici sağlığı için büyük önem arz eden gıda güvenliği konusunda,
tercih edilen organize perakende sektörünün gelişmesine engel olacak
düzenlemeler değil, marketleri ve 400 metre kare altı satış yerlerini daha
geliştirecek teşvik ve destekleri verecek tedbirleri almak ve düzenlemeler
yapmak gerekir'' dedi.
Tüketiciler Derneği'nin 2007 ve 2009 yıllarında kendilerine ulaşan şikayet
istatistiklerinde, tüketici memnuniyetinin en yüksek olduğu sektörün, organize
perakende sektörü olduğunun belirlendiğini ifade eden Başaran, şunları
kaydetti:
''Çünkü,
üretim ruhsatı ve izni olan, standartlara uygun üretilmiş, irili ufaklı binlerce
ürün çeşidi, çağdaş, temiz, iyi ışıklandırılmış, hijyenik koşullarda
sergilenmektedir. Cazip indirimler, kampanyalar, uygun fiyatlarla, kredili,
kredi kartlı ödemelerle tüketicilere sunulmaktadır. Organize Perakende
Sektöründe, satış sonrası hizmetler üst düzeyde olup, satın alınan ürünlerin
kusurlu çıkması halinde geri alınması, değiştirilmesi konusunda tüketiciler
zorlanmamakta, zararlar karşılanmakta ve tüketici memnuniyeti sağlanmaktadır. Bu
nedenle, tüketicilerin tercihleri AVM'lerden yana olmuştur. Tüketicilerin bu
taleplerini zorlamak, yasal düzenlemelerle yönlendirmek büyük bir yanlıştır.
Organize Perakende Sektörünü, geleneğimiz içinde yer alan, bakkalların
karşısında görmek, bakkalların önünde engel gibi göstermek tüketiciye
haksızlıktır. Tüketiciler için AVM'ler, bakkalların yerini alamaz, bakkallar ise
AVM'lerin yerini dolduramaz.''