Audi Kentsel Gelecek Ödülü İstanbul’da Sahibini Buldu



Yarışmayı, ABD’den katılan Höweler + Yoon Architects kazandı. Türkiye’den katılarak 2030’da İstanbul için öngörülerini paylaşan Superpool ise sürücüsüz dolmuşlar, otoparklardan boşalacak alanlarda yaşanan sosyal hayat ve daha birçok ilginç fikri ile ilgi çekti.

Audi’nin her iki yılda bir düzenlendiği ve gelecekte şehirlerdeki planlama ve ulaşım ile ilgili dünyanın en önde gelen mimarlık ofislerinin fikirlerini paylaşmak için bir platform oluşturduğu Audi Kentsel Gelecek Ödülü, bu yıl Tasarım Bienali kapsamında İstanbul’da düzenlendi.

Yarışma için dünyanın en büyük kentlerinden Sao Paolo, Boston/Washington, Pearl River Delta (Çin), Mumbai ve İstanbul’dan 5 mimarlık ofisi hazırladıkları projeleri uluslararası jüriye sundu. Yapılan oylamada ödül, Boston/Washington bölgesi için hazırladıkları “Yeni Amerikan Rüyası” projesi ile Höweler+Yoon Architects'in oldu. Ödüllerini, Audi A.G. CEO’su Rupert Stadler’in elinden alan mimarlar, “Shareway” adlı projeleri ile ABD’nin en kalabalık bölgesinde bireysel ve toplumsal ulaşım için akıllı trafik ağları ve entegre trafik sistemleri öngörüyor.

İstanbul 2030’da nasıl olacak?

İstanbul için öngörülerini paylaşan Superpool mimarlık ofisi, gelecekte megakentte, toplu taşımanın önemine ve hayatın toplu taşıma ile rahatlayan sokaklarda yaşanması düşüncesine vurgu yaptı. Superpool’un hazırladığı İstanbul 2030 Şehir Konsepti'ne göre toplu ulaşım, raylı sistemlerin aksine, bağımsız olarak çalışan dolmuşlar ile sağlanacak. Bugünden farklı olarak ise, gelişen teknoloji ile birlikte 2018 yılından itibaren İstanbul’daki dolmuşlar, sürücüsüz hareket edecek. İnternetten ulaşılabilecek bu dolmuşları, bir aplikasyon yardımı ile nereden olursanız olun ayağınıza çağırabileceksiniz. Geleceğin dolmuşları, en kısa rotayı kullanarak sizi istediğiniz yere götürebilecek.



Dolmuşlar neredeyseniz ayağınıza gelecek

Her bir sürücüsüz dolmuşun, trafikten 20 aracı ortadan kaldıracağını düşünen Superpool’un, İstanbul’un trafikten boşalan alanlar için de çok yaratıcı bir öngörüsü bulunuyor. 2030 yılında başlayacak "PARK" adlı sistem ile, İstanbullular, sürücüsüz dolmuşlar ile yolculuk ettikçe, puan kazanacak. Toplu taşımaya geçiş ile özellikle sokak aralarında veya caddelerde, artık otopark alanına ihtiyaç kalmayacağı için de, İstanbullular, kazandıkları PARK puanını, bu alanları kendi özel kullanımları için kiralamakta kullanacak. Böylece, İstanbul’un tüm kesimlerinde, isteyen herkes, evlerinin önünde dostları ve aileleri ile zaman geçirebilecek. Superpool, bunu geçmiş mahalle yaşantısına ve mahalle kültürüne dönüş olarak yorumluyor.


Taksim Meydanı internetten “kiralanabilecek”

Tamamen online olarak internet üzerinden yürütülecek PARK sisteminin, bir diğer getirisi ise, İstanbulluların ilçe ve şehirlerinin yönetiminde direkt söz sahibi olmaları olacak. PARK sisteminin sosyal medya ile uyumlu çalışan aplikasyonunu kullanarak, İstanbullular, Taksim Meydanı gibi birçok meydanı kendilerini ifade etmek için kiralayabilecek. Superpool’un konseptine göre internet üzerinden çalışacak bir aplikasyon ile, İstanbullular, Taksim Meydanı’nda yapmak istedikleri gösterinin içeriğini diğer hemşehrilerinin beğenisine veya oylamasına sunabilecek. Oylama sonunda, en çok oyu alan öneri için sonraki günlerde Taksim Meydanı tahsis edilebilecek. Konseptte, azınlıkta kalan düşünceler de unutulmamış. En çok öneri alan fikrin yanında, en az oyu alan önerinin de Taksim Meydanı’nda veya başka şehir meydanlarında dile getirilmesi sağlanacak.


Audi Kentsel Gelecek Ödülleri için sunulan projeler, 26 Ekim’e kadar Hasköy İplik Fabrikası’nda sergilenecek.