ATO’nun ‘ucuz hayat’ raporu düşündürücü



Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) “Ucuz Hayat” raporunda, küresel ekonomik krizin etkilerini azaltmak için ucuz yaşam formülleri uygulayan şirketlerin aylık giderlerinde yüzde 50’ye varan oranlarda, vatandaşın ise yüzde 20-30 oranında tasarruf sağladığı belirtildi. Akla hayale gelmeyecek “ucuz yaşam formülleri” üreten vatandaş, elektrikten doğalgaza, akaryakıttan gıdaya kadar her alanda tasarruf yapmanın bir yolunu buldu.

Yaratıcı ev kadınları

Özellikle tasarruf konusunda mucizeler yaratan ev kadınları, marketlerdeki indirimleri yakından takip ederek, raf ömrü dolmak üzere olan tavuk, süt, yoğurt, salça, ketçap, meyve suyu, bisküvi gibi ürünleri yarı fiyatına satan marketlere gidiyor. Marketlerde önce “promosyonlu” ve “indirimli” ürünler ile “Ne alırsan 1 lira” reyonlarına bakan kadınlar, sebze-meyve pazarına da, fiyatların daha düşük olduğu akşam saatlerinde gidiyor, giysi alışverişini sezon sonuna bırakıyor.

Tasarruf için yapıyor

Saçını evde kendisi boyuyor, manikür-pedikür, ağdasını evde yapıyor, çamaşır makinesinden boşalan deterjanlı suyla balkonu yıkıyor, durulama suyunu yerleri silmede ya da tuvalet temizliğinde kullanıyor. Şofben veya kombiden akan soğuk suyu biriktiren kadınlar, çamaşırı nemliyken ütülüyor, ucuz olduğu için kırık yumurta, kırık peynir, kırık pirinç alıyor, kızartma yağını birkaç kez kullanıyor, salça, turşu, reçel gibi yiyecekleri satın almak yerine evde yaparak ucuza getiriyor, sütü kapıdan alıyor, yoğurdu kendisi yapıyor.

Karanlıkta televizyon

Elektrik, su ve yakıt giderleri ailelerin bütçesinde kiradan sonra en önemli yeri tutuyor. Aydınlatmada floresan lamba ya da az enerji tüketen tasarruflu ampullere yöneliyor. Televizyon izlerken ışığı kapatıyor, saçını, fön makinası yerine havlu ile kurutuyor. Kimi aileler “akıllı sayaç” kullanıyor, çamaşır ve bulaşık makinasını 22.00-06.00 saatleri arasında çalıştırarak yüzde 55 civarında tasarruf sağlıyor. Rapora göre, özellikle kış aylarında yakıt masrafları ailelerin bütçelerine ağır bir yük getiriyor. Konutlarda ısı yalıtımı yaygınlaşıyor, tüm aile bireylerinin işe ya da okula gittiği zamanlarda evlerde kombiler kapatılıyor ya da iyice kısılıyor. Sobalı evde oturan alt gelir düzeyindeki vatandaş ise odun parçaları, sebze-meyve kasaları, karton toplayıp yakacak yapıyor.

Marketlerin dedektifleri

Vatandaş marketlerin indirimlerini sıkı bir şekilde takip ediyor.

Emekli vatandaşlar marketleri tek tek dolaşarak fiyat araştırması yaparken, dolaşmaya vakti olmayanlar indirim kataloglarına bakıyor. İndirimleri yakından takip ediyor.

Pek çok tüketici, marketlerin kapıdan kapıya servis araçlarını tercih ediyor.

Yakıt giderlerini kısmak isteyen aileler internetten market alışverişi yapıyor.

Ucuz elektronik eşya almak isteyen tüketiciler elektronik market zincirlerinin indirimli açılışlarında geceden sıraya giriyor.

Tüketiciler marketlerin verdiği indirim kartlarına rağbet gösteriyor. Kiminin cebinde birkaç tane market indirim kartı bulunuyor.

Telefona artık patron bakıyor

Rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan ATO Başkanı Sinan Aygün, her gelir düzeyinden vatandaşın ekonomik sıkıntılar nedeniyle tasarrufa yöneldiğini belirterek, şirketlerin uyguladıkları tasarruf yöntemleriyle aylık giderlerini yüzde 50’ye varan oranlarda, vatandaşların ise yüzde 20-30 oranında düşürdüğüne dikkat çekti. Halkın global ekonomik krizi tasarruf yaparak aşmaya çalıştığını ifade eden Aygün, şunları söyledi:

“Şirketler de masraf kısmak için ciddi önlemlere başvurdular. Şirketlerde de iki telefondan biri kapatıldı. Pahalı kiralar anlaşma yoluyla indirildi ya daha ucuz yerlere taşınıldı. Hizmet sektöründe çalışanların önemli bir bölümü de, ofisleri kapatıp, evleri ev ofis şekline dönüştürdü. Küçük şirketlerin sekreter çalıştırmaya bile gücü yetmiyor, şirket sahipleri sekreterden vazgeçip telefonlara kendi bakıyor, temizliğini, çayını, ayak işlerini yine patron üstleniyor.”