Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın öncülüğünde düzenlenen panelde toprağa gömme uygulamasının geri dönüşüm süreçlerini olumsuz yönde etkilediğine dikkat çeken Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı Başkanı Yavuz Eroğlu; panelde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Geleceğimiz için ülkemizin işlevsel bir katı atık yönetimine ihtiyacı var ve bu konuda yeni açılımları da uygulamaya geçirmeliyiz. Bizler atıkların toprağa gömülmemesi gerektiğine inanıyoruz. Hatta bu uygulamanın yasaklanmasını talep ediyoruz. Çünkü atıklar, toprağa gömülmeyecek kadar değerlidir. Katı atıkları geri dönüştürerek tekrar kazanabiliriz ve ekonomimize katkı sağlayabiliriz. Böylece çevre açısından da daha sağlıklı bir ortam yaratılmış olur”.
Almanya, Danimarka, Avusturya, Norveç, İsviçre gibi ülkelerde atık gömmenin yasak veya çok az olduğunu belirten Eroğlu, “Bu yasak sayesinde atıkların neredeyse tamamı geri kazanılıyor ve kullanılıyor. Böylece geri dönüşüm ve enerji dönüşümü konusunda en verimli sonuçlara ulaşıyorlar. Atık gömmenin serbest veya çokça olduğu İngiltere, Romanya gibi ülkeler ise tam tersi durumda kalıyor; geri dönüşüm ve enerji dönüşümünde olumsuz portre çiziyorlar. Örneğin Almanya’da 2001 yılında toprağa gömmenin yasaklanması kararı alındı ve uygulamaya 2005 yılında geçildi. 2005 yılında geri dönüşüm oranı yüzde 50 iken, gömme yasağı ile birlikte bu oran 2011 yılında yüzde 99,8’lere ulaştı. Sonuç olarak Almanya’da toprağa gömme yasağı altı yılda dönüşümü yüzde 100 artırmış oldu” diyerek sözlerine devam etti.
Eroğlu, “Avrupa Birliği’nin son dönemde yayınladığı ‘döngüsel ekonomi belgesi’ bu konuda AB’nin stratejisini de ortaya koyuyor. Stratejik olarak geri dönüştürülecek malzemelerin gömülmemesi gerektiği belirtiliyor. Ayrıca bu doğrultuda 2020 yılında geri dönüşümü mümkün olmayan maddelere enerji dönüşümünün uygulanacağı, 2025 yılında ise yüzde 0 toprağa gömme, yüzde 40 geri dönüşüm ve yüzde 60 enerji dönüşümünün gerçekleşeceği öngörülüyor. Türkiye’de geri dönüşüm mevzuatları da AB ile uyumlu ancak uygulama konusunda sıkıntılarımız var. Olumlu örnekleri uygulamaya geçirmeliyiz. Böylece hem 2023 yılı hedeflerimize ulaşırız hem de çevreye karşı sorumluluklarımızı yerine getirmiş oluruz” dedi.