Atatürk'ün karizmatik imzasını tasarlayan Hagop Vahram
Çerçiyan'ın New York'ta yaşamını sürdüren 90 yaşındaki oğlu
Dikran Çerçiyan babasının imzayı tasarladığı o geceyi
anlattı.
Hagop Vahram Çerçiyan bugünkü adıyla Boğaziçi Üniversitesi
olan Robert Kolej’de elli beş yıl boyunca öğretmenlik yaptı, 25
bin öğrenciyi mezun etti. Robert Kolej’de matematik ve coğrafya dersleri veren
Hagop Vahram Çerçiyan 1920’li yılların ortalarında ABD’ye giderek Palmer
Method Okulu’nda güzel yazı yazma konusunda uzmanlaştı; bu konuda
Robert Kolej’de dersler verdi. “Babamın öğrencileri TBMM’de vekil olmuşlardı.
1934 yılında Soyadı Kanunu’nun kabul edilmesiyle birlikte Mustafa Kemal’e
Atatürk soyadı verildi” diyen Dikran Çerçiyan şöyle devam etti:
“Babamın öğrencileri Atatürk’e güzel bir imza numunesi armağan etme kararı
alır. Karar öğrencileri tarafından Atatürk’ün hususi kalemi vasıtasıyla
Boğaziçi’ndeki Bebek semti Komiserliği tarafından babama bildirildi.”
Beş imza 24 saatte hazırlandı
O günlerde henüz küçük bir çocuk olan Çerçiyan, evde yaşananları şöyle
anlatıyor:
“Saat sabah 8:30 sularıydı. Kapı çalındı annem açtı. Endişeli bir suratla
odaya dönüp, ‘Vahram kapıdaki komiser ve bir sivil adam seni görmek istiyor’
dedi. Önce okulda bir hadise olduğunu sandık.”
Hagop Vahram Çerçiyan evden ayrıldıktan kısa bir süre sonra geri döndü ve
olanları ailesiyle paylaştı. Çerçiyan o günü net hatırlıyor.
“Babam hemen masa başına geçti çünkü imza numunelerini hazırlamak için sadece
bir günü vardı sabah saat 8:30’da imzaları teslim etmesi gerekiyordu. Bütün gün
babamı seyretmekten yorulmuştum. Bir süre sonra uykuya daldım. Sabah uyanıp
yanına gittiğimde masasında beş hazır imza numunesi gördüm, istenildiği üzere
sabah saat 08:30’da numuneler bir gün önce kapımıza gelen komisere teslim
edildi. Babam Atatürk’ü canı gibi severdi ben de öyle ve yaptığı işten dolayı
büyük kıvanç duyuyordu.”
Çerçiyan Türkiye’de uzun yıllar bu konunun üzerine sünger çekildiğini bundan
dolayı büyük bir üzüntü yaşadığını söyledi.