Atatürk Havalimanı İhalesi En Az Tüpraş Erdemir Kadar Önemli

Bugün çok önemli bir ihale var. İstanbul Atatürk Havalimanı'nı 14 yıl süreyle işletecek firma belirlenecek. Matematik bilenlerin yaptığı hesaba göre burada l .5 milyar dolar, hatta 2 milyar dolarlık rakamın çıkması lazım. Ancak istihbaratım, gerçekleşecek rakamın çok daha aşağıda kalacağını gösteriyor. Bekleyip göreceğiz...

Sendikalar Tüpraş'a, Erdemir'e, Türk Telekom'a kilitlendiler. Çünkü orada örgütlüler. İstanbul Atatürk Havalimanı'nın kiralanmasına ilişkin ihale, kamuoyunu nedense zerre ilgilendirmiyor. Ucu kendilerine dokunmadıkça, kendi rantlarına bir müdahale olmadıkça uykudalar. O yüzden de tüyü bitmemiş yetim edebiyatı yapanlar nedense bana hiç samimi gelmiyor.

Oysa bugün, belki en az Tüpraş kadar en az Erdemir kadar önemli bir kuruluşun ihalesi var. istanbul Atatürk Havalimanı'nın kiralanmasına yönelik ihale bugün gerçekleşecek.

Biraz tuhaf bir ihale olacak. Sanıldığının aksine ihaleye çok sayıda firma girmeyecek. Kıran kırana bir mücadele olmayacak. İhaleye katılımın düşük olmasının en büyük sebebi ise ihale şartnamesi. Öyle bir şartname hazırlanmış ki sanki gizli bir el ihale ile ilgilenen ciddi firmaları tek tek elemenin yolunu bulmuş.

Önce son 10 yılda en az 3 yıl 150 bin metrekarelik havaalanı işletmiş olma mecburiyeti konmuş. Kopenhag Havaalanı'nı işleten firma ihale ile ilgiliydi. Ancak ne yaparsınız. İşlettiği havaalanı 143 bin metrekare. 7 bin metrekare yüzünden diskalifiye oldu. Zaten dünyada 150 bin metrekarenin üzerinde havaalanı o kadar da çok değil.

Frankfurt Havaalanı'nı işleten Fraport da Atatürk Havalimanı'nı çok istiyordu. İhale şartnamesinde onlar için de bir düzenleme yapılmış. Şartnamenin 17'nci maddesinde idare ile yani Devlet Hava Meydanları İşletmesi ile davalı olmama şarti aranıyor. Konunun ilgilileri hatırlar. Fraport, Bayındır ile birlikte Antalya Havalimanı işletmesini almıştı. Yolcu paylaşımı yüzünden haksızlığa uğradığını düşündü ve DHMİ aleyhine dava açtı. Dolayısıyla 17'nci madde kapsamına girdi. İhaleye girse 25 milyon dolarlık teminat mektubunun yanma riski var. O da ihaleden istemeye istemeye çekildi. Fraport çekilince ihaleye birlikte girmeyi planladığı Çelebi de listeden çıkarılmış oldu.

Biliyorsunuz bu kez ihalede yolcu garantisi yok. Tam da bunun üzerine Başbakan'in "İstanbul Avrupa yakasına ikinci bir havaalanı şart" açıklaması geldi. Zamanlama müthiş.

İnsan kötü niyet aramak istemiyor ama doğrusu ihalede oluşacak fiyati düşürecek tuhaf bir açıklama.

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da açıklamayı destekleyen görüşlerini sağolsun iki gündür tekrar edip duruyor.

İhale açık artırma usulü değil. Bir firmaya teklif ettiği rakam sorulacak, rakam alıncak. Bir daha kendilerine dönülür mü dönülmez mi belli değil. "Kusura bakmayın bir diğeri daha fazla verdi, sizden bir daha teklif istemedik" diyebilirler. Poker oynayanlar bilir. Bop dersiniz, rakibinizin fiyatını görürsünüz. Sonra reste kadar gidebilirsiniz. Ancak buradaki usûl bop'tan sonrasına imkan tanımıyor.

Bu arada yine kulağıma gelenlere göre DHMİ söz konusu ihale öncesi bir fiziblite çalışması yapmış. Kira bedelini 14 yıl için yaklaşık 500-600 milyon dolar civarında bulmuş. Bence komik bir rakam...

Havaalanlarının en büyük gelir kalemleri duty free gelirleri ile ayak bastı paraları. Her yolcu başına işletme 15 dolar kazanıyor. İstanbul yükselen değer. Gelen turist sayısı her geçen yıl artıyor. 10 yıl sonrası için 20 milyon yolcudan bahsediliyor. Dedik ya matematik bilenler çarpıyor bölüyor farklı bir rakam çıkarıyor. İhale bedelinin en az 1.5 milyar dolar olması gerektiği sonucu çıkıyor. O da kıran kırana pazarlık olmazsa.

Kıran kırana pazarlık olmayacağı yukarıda saydığım nedenlerden dolayı belli oldu. Şimdi geriye bir tek matematik hesabı kaldı.

İhaleyi kazanmaya en yakın grup mevcut işletmeci TAV

TAV'ın yanısıra Fransız ADF; Malezyalı bir grup ve İçtaş da ihaleye girecek. Şansları var mı?

Bekleyip göreceğiz.