Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Türer, Aspendos'ta yapının doğal rezonansı (titreşim) ile ses dalgasının bütünleşmesi durumunda çatlakların oluşabileceğini söyledi. Yrd. Doç. Dr. Ahmet Türer, Aspendos'ta hassas aletlerle ölçümler yaptıklarını ve tarihi yapının rezonans frekanslarını elde ettiklerini bildirdi.
Aspendos'un 3 boyutlu modelini oluşturduklarını ve model üzerinde, deprem olması veya yüksek ses durumunda neler olabileceğini gözlemlediklerini belirten Türer, 'Deneylerimize göre, depremde Aspendos'ta kısmi zarar oluşur. Konserlerde müziğin ritm frekansı ile tiyatronun doğal frekansının çatışma ihtimali var. Bu da tehlikelidir' dedi. Davul sesi ve Tarkan'ın 'Şıkıdım' gibi müzik parçalarının tarihi mekanda baskılar oluşturabileceğine işaret eden Türer, şunları söyledi:
'Konserlerde çok kuvvetli ses olursa duvarları titreşime sokabilir. Varsayımlara göre 115 desibelden yukarı ses dalgaları deprem etkisi yapar. Ayrıca Aspendos'un sönüm oranı (titreşimin başlayıp sona erme süresi) çok düşük. Bu tehlikeli.'
Aspendos'ta ses düzeyini ölçen iki dijital cihaz bulunduğunu da belirten Türer, şöyle devam etti: 'Bu aletler konserlerde çalışıyor. Ancak ölçümler seyircinin arasından yapılıyor. Yani 25 metre uzaklıkta. 25 metre uzaklıkta 90 desibel ölçülüyorsa bu gerçekte 145 desibeldir. Yani deprem etkisi yapabilecek bir ses düzeyidir. Anadolu Ateşi de ölçümü 25 metre uzaklıktan yapıyor. Bu tip ölçümler gerçeği yansıtmaz. Aspendos'ta olası bir deprem veya deprem etkisi yapabilecek titreşimlerde yapının zarar görebileceğini belirledik. '
Antik tiyatroda çatlak yok
Antalya Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Acar ise Aspendos'ta çatlak olduğuna dair kendilerine herhangi bir bulgunun gelmediğini bildirdi. Aspendos'ta yüksek frekansla ilgili bir sorun bulunmadığını kaydeden Acar, 'Aspendos'ta ses düzeyini ölçen iki cihaz var. Bunlar konserlerde sürekli çalışıyor. Konserde müziğin sesi 90 desibeli geçerse konser durduruluyor. Anadolu Ateşi'nin yaptığı gösterilerde böyle bir tehlike söz konusu değil' diye konuştu. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) sponsorluğunda Aspendos'ta çalışmalar yaptıklarını ifade eden Acar, çalışmanın proje safhasında olduğunu, yapılan çalışmalar sonunda Aspendos'ta bir sıkıntı bulunup, bulunmadığının anlaşılacağını kaydetti.
Aspendos ile ilgili Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu'nun verdiği kararlara uyduklarını hatırlatan Acar, şöyle devam etti: 'Kurul, Aspendos'ta 5 binden fazla seyirci alınmamasını ve tiyatronun üst bölümüne seyircinin sokulmamasını istiyor. Ancak organizatörler alt kısma 5 bin kişinin sığmadığını iddia ediyorlar. Bu nedenle Aspendos'un kullanımı ile ilgili Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'ndan kararın yeniden değerlendirilmesini istedik. Biz kurulun vereceği karara aynen uyarız. Bizim görevimiz burayı korumak ve emniyetli bir şekilde gelecek nesillere aktarmaktır.'
Anadolu Ateşi zarar vermiyor
Anadolu Ateşi Genel Sanat Yönetmeni Mustafa Erdoğan, Aspendos Antik Tiyatrosu'nda yıllardır değişik etkinlikler düzenlendiğini, Anadolu Ateşi'nin 2002 yılından bu yana Aspendos'ta gösteriler yaptığını ve buranın korunması için gereken bütün tedbirleri aldığını belirtti. Erdoğan, şöyle konuştu:
'Anadolu Ateşi gösterilerinde tarihi mekana zarar vermemek için bütün tedbirler alınıyor. Tarihi mekanlara gereken hassasiyet gösteriliyor. Yaptığım ölçümlerde Anadolu Ateşi'nin gösterisinde ses düzeyinin 70-76 desibel üzerine çıkmadığını belirledim. Anadolu Ateşi, 2000 yıllık Aspendos Antik Tiyatrosu'nda, 2007 yaz döneminde 14. Aspendos Opera ve Bale Festivali'nin organizasyonunu yapacak ve Fire Of Anatolia ve Troya gösterileri ile sahne alacak.'
İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Cem Oğuz da Aspendos Antik Tiyatrosu'nda konserlere izin verilmemesi gerektiğini, 2000 yıllık tarihi mekanın yalnızca, yapıya zarar vermeyecek etkinliklere tahsis edilmesini istedi.