Birgün Gazetesi'nden Uğur Şahin'in haberine göre, Manisa’nın Gördes ilçesi yakınlarında Zorlu Holding’in Gördes Nikel Kobalt İşletmesine sülfürik asit taşıyan tankerin devrilmesi sonucu toprağa dökülen sülfürik asitin yarattığı tehdit halen daha sürüyor. Toprağa karışan tonlarca kimyasala ilişkin kazanın olduğu yerde inceleme yapan TMMOB İzmir Çevre Mühendisleri Odası Şube Başkanı Helil İnay, kazanın gerçekleştiği andan itibaren süreci takip etmeye çalıştıklarını ifade ederek, “Asit doğrudan yaşamı öldürecek bir madde ve topraktan ne kadarlık bir alana yayıldı, suya karıştı mı, bunların analizlerinin yapılması gerekiyor. Fakat geniş alanları etkileyebilecek bir durumda” dedi.
Çelişkili bilgiler veriliyor
Alana gittikleri anda çalışma olmadığını belirten İnay, “Bize çelişkili bilgiler veriliyor. Aldığımız bilgilere göre, malzemenin hafriyat kamyonlarıyla alınıp maden sahasına taşınmış. Bu çok riskli ve oysa özel koşullarda işlem yapılmalıydı. Yani yönetmeliğe uygun olarak, özel araçlarla taşınmalı, ardından da bertaraf edilmesi gerekiyordu. Resmi bir veri olmadığı için de, kaza nasıl oldu, ne kadar miktarda asit döküldü bilemiyoruz. Bunlara ilişkin yapılan çalışmalara dair resmi kurumlardan bilgi istedik, cevaplarını bekliyoruz. Elimizde imkânlarla topraktaki asit oranına bakmaya çalıştık. Alanda bir takım düzenleme çalışmaları yapılmış fakat belli noktalarda asit oranının çok yüksek olduğu gördük. Dolayısıyla çalışmanın tamamıyla yapıldığını söylememek mümkün değil” diye konuştu.
İnay sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bölgedeki trafik yükü, geçen tankerlerin sayısı bize daha büyük risklerle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. TMMOB olarak yıllardır maden tesisiyle ilgili endişelerimizi dile getiriyorduk, bu kaza da söylediklerimizin bir örneği oldu. Bölgenin tarım arazisi olması ve çevre sağlığına vereceği zararla ilgili değerlendirmelerimizi yapıyoruz.”
Ne olmuştu?
Gördes’in Fundacık-Çiçekli-Kabakoz ve Kalemoğlu köyleri yakınlarında yer alan Meta Nikel Kobalt Madeni’ne sülfirik asit taşıyan tanker kaza yapmıştı. Sülfirik asit madeni sürecinde mücadele eden yurttaşların ısrarla üzerinde durdukları tehlike bir kez daha gözler önüne serilmişti. Meydana gelen kazanın ardından, tonlarca sülfirik asit araziye dökülmüştü. Araziye dökülen asitler bir süre sonra şirketin iş makineleri ile kamyonlara yüklenirken toprağın nereye taşındığı henüz bilinmiyor.