Uzun yıllar Hollanda'da bekletilen ve asbestli olduğu iddia edilen 'Otopan' isimli geminin, söküm işlemi için Aliağa'ya getirilmek için yola çıkması üzerine, aralarında Greenpeace üyelerinin de bulunduğu Tehlikeli Gemi Sökümünü Önleme Girişimi üyeleri, basın açıklaması yaptılar.
Valilik binası önünde toplanan girişim üyeleri adına basın açıklamasını okuyan Avukat Arif Ali Cangı, geminin Türk karasularına girmeden Hollanda'ya geri gönderilmesi gerektiğini söyledi. Birkaç gün içinde Türk karasularına girmesi beklenen Otopan'ın, bundan önce geri gönderilmesini, aksi takdirde bunun mümkün olmadığını belirten Cangı, halkın da bu konuya duyarlı davranarak tepki göstermeleri gerektiğini kaydetti.
Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından 7 temmuz 2006 tarihli kararla geminin Türkiye'ye gelmesine izin verildiğini, ancak izin sürecinde verilen bilgilerin doğru olmadığını iddia eden Cangı, ''yapılan bildirimde, gemide yalnızca 1 ton asbest bulunduğu bildirilmiştir… Otopan gemisindeki gerçek asbest miktarı net 10 ton, brüt 60 tondur” dedi.
Cangı, geminin bazı bölümlerinin aşırı derecede kontamine olduğunu ve bunun hangi bölümler olduğunun belirtilmediğine dikkat çekerek, “gemiye gerekli koruma kıyafetleri olmadan çıkmak, tehlike arz etmektedir'' uyarısında bulundu.
Hollanda Hükümeti'nin gerçekleri bildiği halde, geminin yola çıkmasına izin verdiğini ve Türkiye'yi bu konuda uyarmayarak insanların hayatını ciddi bir şekilde tehlikeye attığını ileri süren Cangı, ''hileli ve yalan beyanlarla Türkiye'ye getirilmesine izin verilen Otopan adlı gemi, yasadışı trafiktir. Bu yüzden Hollanda'ya ihraç edilmelidir'' diye konuştu.
Avrupa Gemi Söküm Platformu Brüksel Sözcüsü Derk Byvanck ise Otopan adlı geminin Hollanda'da 7 yıl limanda beklediğini ve geminin asbest miktarının yüksek olduğu için hiçbir ülkeye gönderilemediğini açıkladı.
Byvanck , “biz Hollanda hükümetini gemideki tehlike konusunda, Türkiye'yi uyarmasını istedik. Fakat Hollanda hükümeti bu uyarıyı yapmadı. Gemiye korumasız çıkacak herkes tehlike altındadır'' sözlerini kullandı.
Grup, basın açıklamasının ardından İzmir Valiliği ve Çevre Orman Bakanlığı’na, geminin Türk karasularına girmeden, Hollanda hükümetine gönderilmesi konusunda dilekçe yazarak gönderdiler.