Sol Gazetesi'nden Dilem Taştan'ın haberine göre, Artvinliler doğanın yok edilmesine karşı, Şavşat Derelerin Kardeşliği Platformu'nun düzenlediği halk şenliğinde biraraya geldi. Fuat Saka, Kardeş Dereler grubu ve çeşitli halk sanatçılarının renklendirdiği gecede konuşan Şavşat Derelerin Kardeşliği Platformu Sözcüsü Ali Merdan Aymelek, Hidro Elektirik Santral (HES)'lerin suyun ticarileştirilmesi anlamına geldiğini vurguladı. Aymelek, HES'lerin büyük bir rant alanı haline geldiğini belirterek 49 yıllığına şirketlere satılan suların doğa ile ilişkisinin kesilmesi olduğunu söyledi.
“HES'ler susuzluk, HES'ler kuraklık , yokluk demektir. HES'ler doğada yaşayan bütün canlıların ölüm fermanıdır.” diyen Aymelek, halkın elinde kalan ne varsa satılmak istendiğini dile getirdi.
Yaşam alanlarına sahip çıkmak isteyenlere Hopa'dan başlayarak Gerze'de, Solaklı'da, Tortumda Dersim'de ve ülkenin bir çok yerinde kuvvet güçleriyle saldırıda bulunduğunu belirten Aymelek, “ Her gün dini imanı ağzından düşürmeyenler söz konusu rant olunca dini imanı bıraktılar ,doğayı talan etmeye devam ettiler. Hem de çok pervasızca .. Şavşat'ın Meydancık Beldesi Dutlu köyünde bir mezarlığı kepçelerle başka bir yere taşıyarak mezarlığın yerinde HES yapma girişiminde bulundular. Köyden itiraz eden birisine bile tahammül edemeyip Mutabakat belgesini asker zoruyla imzalattılar.” dedi.
'Gezi direnişi bize rağmen yapılan HES'ler nedeniyle'
Şavşat'ın Küplüce köyünde taşocağı çalıştıran bir firmanın ruhsatını, iznini mahkeme durdurmuş olmasına rağmen mülki Amiler şirketin faaliyetini durdurmakta tereddüt ettiklerini söyleyen Aymelek, devletin her zaman şirketlerin yanında olduğunu ifade etti.
Aymelek açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Bütün yaşananlardan sonra 31 Mayıs 2013 tarihinde Taksim Gezi Parkında AVM yapmak üzere kesilen ağaçlar nedeniyle çıkan direnişin bir kaç ağaç olup olmadığını tartışmaya başladılar. Elbette ki bu direniş birkaç ağaç meselesi değildir. Gezi direnişi bizlere rağmen yapılan HES'ler nedeniyledir. Bizlere rağmen satılan ormanlar, meralardır. Gezi direnişi köylerimizi yaşanmaz hale getiren taşocaklarıdır, termik santrallerdir. Rant uğruna doğayı delik deşik eden maden aramalarıdır. Siyanürlü altın aramalarıdır. Gezi direnişi halkı yoksaymanın bir sonucudur. Bizler onurlu insanlarız. Gerekirse derelerimiz için ölürüz. Yaşam alanlarında biz hep görev başındayız.”
Aymelek'in ardından Küplüce Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği adına konuşan Bahtişen Taştan ise şunları söyledi:
“Bugün köy muhtarlığından aldığımız bilgiye göre Meydancık Bayram HES projesinin yüksek gerilim hatlarının 2. bölümü köyümüzünde içinde bulunduğu arazilerimizden geçecekmiş. Bununla ilgili halk bilgilendirme toplantısı bu ayın 19'unda bir okulda yapılacakmış. Bu bir oyundur. Bu oyunu birlikte dayanışma içinde bozacağız.”