RİTM'in açılış töreninde konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, enerjideki ihtiyaçların olabildiğince yerli ve yenilebilir kaynaklardan karşılanması gerektiğini vurguladı ve "Petrol arayacağız, doğal gaz arayacağız, rüzgar, güneş, jeotermal, su kaynaklarımızın enerji üretimindeki payını artıracağız. Bunları olabildiğince büyüteceğiz" dedi. TÜBİTAK'la 420 milyon liralık bir pazar oluşturdukları bilimsel çalışmalar bulunduğuna değinen Yıldız, şunları kaydetti:
"Enerji sektörü büyük bir marketi, pazarı oluşturuyor. Buna akademisyenlerimiz, bilim adamlarımız bu teknolojilerinin yerlileştirilmesine katkı koyuyorlar. Bu proje bunlardan bir tanesidir. Her 1 dolarlık, 1 liralık yatırımın milli projelerle yapılması bizim kazancımızdır, heyecanımızdır. Artık TEİAŞ hesaplarını daha iyi yapabilecek. Türkiye'nin en önemli problemlerinden bir tanesi envanterinin olmamasıdır. Sayılarla, rakamlarla arasının çok iyi olmamasıdır. Ne kadar done, argüman elde edilirse o kadar fazla verimli çalışabilecektir. Özel sektör temsilcilerimiz de bundan daha fazla yararlanacaklar, önlerini görebilecekler".
RİTM Projesi'yle rüzgar santrallerinin üretiminin önceden öngörülebileceğini ve tüketim noktalarının buna göre planlanacağını anlatan Yıldız, "Güneş için de benzer bir işlem yapılacak. Onu da TÜBİTAK'la beraber yapalım. Yerli kaynaklarımızı kendi insanımızla değerlendirelim" dedi. Enerjide ithal kaynakların günbegün azaltılacağını ifade eden Taner Yıldız, rüzgar enerjisine yapılan yatırımlarla doğal gaz ithalatının 600 milyon dolar azaldığına dikkati çekti. Yıldız, rüzgarın yalnızca özel söktörün kazanç kapısı olmadığını, kamunun ve dolayısıyla herkesin bundan kazançlı çıktığını söyledi.
Projeyle RES'lerin Türkiye Elektrik Sistemine entegrasyonu hedefleniyor
Yenilenebilir enerji kaynakları arasında rüzgarın, uygulama kolaylığı, maliyeti ve geri ödeme süresi açısından bir adım önde olduğunu belirten TÜBİTAK Başkanı Yücel Altunbaşak da, dünyada rüzgar enerjisi santrallerinin (RES) kapasitesinin her sene yüzde 25 oranında arttığını kaydetti. Altunbaşak, dünyada 150 bin RES bulunduğunu, Türkiye'deki rüzgar santrallerinin ise bu rakamın yüzde 1'ine karşılık geldiğini söyledi. Türkiye'nin dünyada ve Avrupa'da potansiyel olarak iyi bir noktada bulunduğunun altını çizen Altunbaşak, 2023'e kadar bu alanda 26 milyar dolarlık yatırım öngördüklerini ifade etti.
'Türkiye’de Rüzgardan Üretilen Elektriksel Güç için İzleme Tahmin ve Yönetim Sistemi' projesiyle RES'lerin Türkiye Elektrik Sistemine entegrasyonunun sağlanmasını amaçladıklarını dile getiren Altunbaşak, şöyle devam etti:
"Serbest piyasada fiyatlamanın oluşması için her bir RES için 48 saatlik rüzgardan üretilecek elektriksel gücü tahmin etmeye çalışıyoruz. Dünyada farklı ülkelerde bu sistemler var, ancak biz hem yerli hem de daha iyi bir sistem geliştirdik. Bunu başkalarından satın almayı tercih etmedik. Bizim geliştirdiğimiz sistem milli".
Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Yusuf Yazar da, söz konusu projenin 2010'da yürütülmeye başlandığını anımsatarak, iki aşamalı olarak planlanan projenin birinci aşamasının tamamlandığını ve ikinci aşamasının gelecek yıl tamamlanacağını kaydetti. Şu anda 20'yi aşkın rüzgar santralinin RİTM'e bağlı bulunduğunu belirten Yazar, bu sayıyı daha da artırmayı hedeflediklerini bildirdi.
72 saate kadar üretim tahmini
Projeyle, rüzgar enerjisi santrallerinin Türkiye Elektrik Sistemi'ne verimli bir biçimde geniş ölçekli entegrasyonunun sağlanması amaçlanıyor. Bu kapsamda, geliştirilen rüzgar gücü izleme ve tahmin sistemi Türkiye geneline yaygınlaştırılacak. Tüm rüzgar enerjisi santralleri proje kapsamında kurulacak merkeze bağlı olacak ve faaliyetleri buradan izlenecek. Merkez aracılığıyla santrallerin gelecek 48 saatteki üretim tahmini yüksek doğrulukta yapılabilecek. Bu sürenin 72'i saate kadar çıkarılması hedefleniyor.