İzmir Büyükşehir Belediyesi, yeraltı sularında, küresel ısınma ve kuraklıktan kaynaklanan arsenik sorununu çözecek arıtma tesislerininin yapımını sürdürüyor. Manisa’da, halen inşaatı devam eden ve alanında dünyanın en büyüğü olduğu belirtilen tesis, geçtiğimiz günlerde yüzde 50 kapasiteyle hizmet vermeye başladı. Halkapınar ve Menemen arsenik arıtma tesisleri de ilk etap çalışmalarının tamamlanmasıyla yine yüzde 50 kapasiteyle devreye alındı.
Sınır değerin de altına inecek
Manisa Muradiye’de kurulan Göksu-Sarıkız arsenik arıtma tesisleri, bölgedeki 49 kuyudan kente verilen suyu, saniyede 3 bin litre kapasiteyle arıtacak. Saniyede bin 500 litre suyu arıtacak ilk etabı devreye giren tesisin, ay sonunda yüzde 100 kapasiteyle sisteme dahil edilmesi planlanıyor. Halkapınar’daki 19 kuyudan, kente saniyede verilen bin litrelik suyu arıtacak Halkapınar arsenik tesisiyle Menemen-Çavuşköy’de 26 kuyudan gelen suyu saniyede 600 litre kapasiteyle arıtacak Menemen arsenik arıtma tesisinin yarı kapasiteleri de faaliyete geçti. Her iki tesis de yine ay sonunda tam kapasiteyle çalışmaya başlayacak.
Büyükşehir, üç tesis için toplam 15 milyon Euro’luk yatırım yaptı. Tesislerin sisteme entegre olmasıyla birlikte arsenik değerlerinin düşmeye başladığını bildiren İZSU Genel Müdürlüğü yetkilileri, önümüzdeki haftadan itibaren bunun çok daha net görüleceğini belirtti. Tesislerin tam kapasite çalışmasıyla birlikte içme suyundaki arsenik oranının, Sağlık Bakanlığı’nın, ilgili yönetmeliğinde belirtilen sınır değerin (litrede 10 mikrogram) de altına ineceği kaydedildi.
İzmir’in suyuna insan hakları incelemesi
İzmir’in suyundaki yüksek orandaki arsenik, Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’nı harekete geçirdi. Bu durumun insan hakkı ihlali olup olmadığının araştırılması için İzmir İnsan Hakları İl Kurulu’na başvurulduğu öğrenildi. Kurul üyesi Dr. Fatih Sürenkök, konuyu incelemek ve sonucunda rapor hazırlamak üzere kendisiyle birlikte TMMOB temsilcisi Prof. Kamil Okyay Sındır ve Mazlum-Der temsilcisi Halik Çelik’in görevlendirildiğini söyledi.
Sürenkök, şunları kaydetti: “Bilimsel değerlendirme için Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı’ndan da görüş istendi. Üniversitelerin hazırladığı rapor daha sonra kurulumuzda tekrar görüşülecek. İl kurulunun görüşlerini yansıtacak nihai rapor, Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’na gönderilecek.”