İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde Türk ve yabancı bilim adamlarının, uzmanlarının katıldığı Sevgi Gönül Bizans Araştırmaları Sempozyumu düzenlenmişti. Sempozyumun Onur Başkanı da Ömer M. Koç'tu.
Sempozyumla birlikte iki önemli sergi açıldı, iki serginin de kataloğu yayımlandı:
Biri 'Kalanlar. 12. ve 13. Yüzyıllarda Türkiye'de Bizans', diğeri de 'Gün Işığında. İstanbul'un 8000 Yılı. Marmaray, Metro, Sultanahmet Kazıları'.
Ömer M. Koç, 'Kalanlar' kataloğunun Sunuş'unda şöyle diyor:
"12. ve 13.yüzyıllar özellikle Anadolu'da toplumlar arasında karşılıklı iktidar savaşlarının sürdürüldüğü ve Bizans'ın varolma savaşı verdiği bir dönem olmasına rağmen, sanat böyle karışık bir ortamda varlığını korumuş ve ilginç kültürel etkileşimler içinde üretimini sürdürmüştür."
Bizans konusunda, gerek kitap gerek sergi açısından bu yapılanlar, bir ihmali giderme özelliği taşıyor.
Özellikle İstanbul'un Kültür Başkenti olacak 2010 yılında, bu tür çalışmaların, sergilerin uluslararası alandaki önemini hatırlatmalıyım.
Kataloğun başında, inceleme, araştırma yazıları yer alırken ikinci bölümde de, sergilenen eserler hakkında bilgi veriliyor.
Arkeolejik buluntular hemen sergilendi
Sanırım, Türkiye'de ilk kez bu kadar kapsamlı bir Bizans eserleri sergisi açılmış oluyor.
Marmaray Projesi'ni çoğumuzun bilmesine rağmen, bir hatırlatmada bulunayım:
"Bu projeyle İstanbul Boğazı'nın her iki yakasındaki demiryolu hatları, Boğaz'ın altından geçecek olan bir tünel demiryoluyla birbirine bağlanacaktır."
Başlayacağı ve geçeceği yerler; Yedikule, Yenikapı, Sirkeci, Üsküdar, Söğütlüçeşme.
Proje için bu tünelin iki yakadaki çıkış noktalarında kazılar yapıldı.
Sergi kataloğunda; İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü İsmail Karamut bu kazılarla ilgili 'İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü'nce Yürütülen Kazılar' başlıklı yazısında, kent arkeolojisinin zorluğuna değiniyor, kendilerinin görevlendirildiği bu kazıların sonuçlarını açıklıyor.
Her iki serginin de önemini birkaç not ile belirtmeliyim:
Kısa bir zaman önce yapılan kazılardaki buluntuların hemen sergilenebilmesi, uzmanların yanı sıra kamuoyuna, o şehirde yaşayanlara sunulması, ayrıca yerel yönetimlerin bu kazılar yapılırken "Çalışmalara engel olunuyor, bir an önce örtün" dememesi önemli.
Bulunan gerek temellerin, gemi kalıntılarının gerekse çeşitli objelerin fotoğraflarının yanı sıra, sergilenmesi de övgüye değer.
Sergi semt başlıklarını taşıyan stantlar biçiminde düzenlenmiş. O semtler hakkında bilgi veriliyor, bulunanlar vitrinde ziyaretçinin ilgisine sunuluyor.
İstanbul'da yaşayanlar, tatile buraya gelenler mutlaka bu iki sergiyi de görmeli.
Sergiler, pazartesi hariç her gün saat 09.00 ile 17.00 arasında gezilebilir.