Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü görevi sırasında "Kızılırmak suyunda sülfat var. Sülfatın arıtılması mümkün değil" diyen Veysel Eroğlu, Çevre ve Orman Bakanı olunca bu kez, "Sülfat sorunu var, ama arıtılmayacak su yok, sadece maliyet yüksek" açıklamasını yaptı. CHP'nin, Ankara'daki su kesintileri nedeniyle kendisi hakkında verdiği soruşturma önergesinin görüşmelerinde Başbakan Tayyip Erdoğan 'ın konuşmaması dikkat çekti. Erdoğan'ın konuşmaması AKP'li Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek 'e karşı tavır olarak değerlendirildi.
CHP Ankara Milletvekili Nesrin Baytok, su sorununun küresel ısınma ve kuraklıkla açıklanamayacağını söyledi. Baytok, "Ankara'nın içme suyu barajlara dayalı. Barajın fizibilitesi ve inşası 20 yılı buluyor. 1968'de hazırlanan planla barajlar bir bir yapılırken 2000'den sonra yapılmadı. Gerede Işıklı Barajı ihale aşamasına geldiğinde belediye vazgeçti. Belediyenin Hazine garantili borçlarının artırılmaması için yap-işlet-devret modeli düşünülmüş. Belediye, su yatırımı yerine alt, üstgeçide, metroya yöneliyor'' diye konuştu.
Kızılırmak'tan hazırlıksız bir şekilde su getirilmeye çalışıldığını ileri süren Baytok, Kızılırmak'ın suyunun kokulu ve sert olduğunu söyledi. Baytok, "Başbakan ve Belediye Başkanı, yağmur duasından medet umar hale gelmiş; o da fayda vermedi. Ankara; beceriksiz, keyfi, ihmalkâr, kötü Melih Gökçek yönetimiyle karşı karşıyadır'' dedi.
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ise "Sıkıntı çekmemek için Kızılırmak'tan su getirmeye karar verdik. Kızılırmak suyu için bahsedilen raporda, suda sülfat sorunu var. Ama arıtılmayacak su yok, sadece yüksek maliyet vardır. İvedik Arıtma Tesisi'nin mutlaka yenilenmesi gerekmektedir" dedi.
Eroğlu, daha önce yaptığı bir açıklamada ise, "Kızılırmak'tan getirilecek sudaki ağır metaller arıtılabiliyor, asıl sorun sülfat oranında. Sülfat arıtılamıyor, ama iki suyu birbirine karıştırarak oranı düşürülecek" demişti.