'Araplar Fikirtepe'den Kaçıyor'



Kadıköy’ün Fikirtepe, Dumlupınar, Merdivenköy ve Eğitim mahallelerinde kentsel dönüşüm çalışmalarının başlamasının üzerinden 6 yıl geçti. İnşaat alanına dönen bölgede gökdelenler birbiri ardına yükselirken, satış konusunda ciddi sıkıntılar yaşanmaya başladığı belirtiliyor. Bölgeyi yakından bilenlere göre Araplar, ev almayı bıraktı.

Gazete Duvar'dan Hacı Bişkin'in haberine göre, Fikirtepe ile ilgili kentsel dönüşüm davalarına bakan Avukat Hüriyet Azak ve Fikirtepe’deki kentsel dönüşüm sürecini yakından takip eden Fikirtepe Derneği Başkanı Sabır Karakaçoğlu, Arapların ev almayı bırakmalarının pek çok nedenden kaynaklandığını belirtiyor. Avukat Hürriyet Azak, “Araplar’da mülkiyet haklarının korunmayacağına ilişkin endişeler var. Bu yüzden artık Fikirtepe’den ev almak istemiyorlar” diyor. Karakaçoğlu ise yaşananları “Fikirtepliler buradan kovuldu. Araplar’a bu evlerin satılacağı düşünüldü ama 5 senedir başlatılan kentsel dönüşümde Fikirtepe’de için düşünülen planlar elde patladı” diye anlattı.

‘Daireleri mütteahitlere iade ettiler’

3 blok halindeki bir inşaatın bittiğini ve bu binada bir bloku Suudilerin aldığını söyleyen Azak, daha sonra Suudilerin bu bloku müteahhitlere verdiğini belirtirken şunları anlatıyor:

“Fikirtepe’den ev almak isteyen Araplar ilk başlarda burayı yatırım olarak gördüler. Aradan 5 yıl geçtikten sonra ve dolarda yükselme olduğu için Araplar zarar etmeye başladı. Firmalarla görüştüğüm kadarıyla Araplar müteahhitlere şunu demiş: ‘Daireleri size verelim.’ Müteahhitler de Araplara, ‘O zaman ben de tazminat keserim’ demiş. Araplar bunu da kabul edince aldıkları daireleri müteahhitlere bırakmışlar. Doların yükselmesinden ve gayrimenkul satışlarının düşmesinden dolayı Araplar zarar etmeye başladı. Bundan dolayı Araplar’da artık ev almak istemiyor.”

'Kadıköy çekilmez bir hal aldı’

Azak, Araplar’ın ev almak istememelerinin bir başka nedenini olarak ise 6306 sayılı Kentsel Dönüşüm yasasını gösteriyor. Bu yasayla sadece Arapların değil Türkiye’de yaşayanların mülkiyet haklarının da ihlal edildiğinin belirten Azak, şöyle devam ediyor:

“Artık Kadıköy bölgesi değer kaybeden bir bölge oldu. Kadıköy iyice çekilmez bir hal aldı. Kentsel dönüşümle daire sayıları artınca daire fiyatları daha da düşecek. Eskiden iki katlı evler vardı, çocuklar parklarda oyun oynuyorlardı. Şimdi bu ortamın ortadan kalkmasından dolayı insanlar artık bu bölgeden çekilmeye başladı. İstanbul artık Araplar için kâr getirmiyor. Ama bunlardan en önemlisi de Araplar, mülklere el konulduğunu duyunca ‘Bizim de alacağımız evlere el konulacak’ endişesi başladı. Bu da Arapların ev almak istememelerindeki en önemli nedenlerinden birisi. Arapların vekili olan kişiler bana,’Tapu namustur, böyle bir şey olabilir mi?’ sorusunu soruyorlar. Tapu iptal davaları açılıyor. Bundan dolayı da Araplar mülkiyetlerine el konulabilir ihtimalinden dolayı endişe duyuyorlar. Ayrıca 6306 sayılı Kentsel Dönüşüm Yasası olduğu müddetçe mülkiyet hakkı büyük riskler oluşturmaya devam edecek. Bu yasanın bir an önce kalkması gerekiyor.”

Karakoçoğlu: Planlar elde patladı

Fikirtepe Derneği Sabır Karakoçoğlu ise Fikirtepe’de kentsel dönüşüm konularında yaşanılan sıkıntıları birçok kez Meclis’e taşımayı başarmış hak sahiplerinden biri. Karakaçoğlu, “Araplar artık piyasaya güvenmiyor” dedikten sonra şunları anlattı:

“Benim başka bir akrabamın sitesindeki kentsel dönüşümde Katarlılarla anlaşma yapılmıştı. Fakat Katarlılar teminat mektubunu beklemeye aldılar. Büyük bir cayma oldu. Fikirtepe’de de büyük bir cayma olduğunu da görebiliyoruz. Fikirtepe’de yaptığımız çalışmalardan gördüğümüz kadarıyla yabancı yatırımcıların, Arapların artık aldıkları dairelerden vazgeçtiklerini görebiliyoruz. Fikirtepeliler de önce buradan kovuldu, Araplar ev almak istedi ama şimdi artık Araplar da ev almak istemiyor. 5 senedir başlatılan kentsel dönüşümde Fikirtepe’de için düşünülen planlar böylece elde patladı. Proje yapan firmaların hiçbirinde yeterli miktarda para olmadığı için daire yapıp satıyorlardı. Böylece geriye kalan dairleri de bu paralarla tamamlamaya çalışıyorlardı. Fakat Araplar ve Türkiye’de yaşayan yurttaşlar da artık bu daireleri almak istemeyince çalışmalar neredeyse durma noktasına geldi.”