Antalya’nın Kemer ilçesinde bulunan ve 2 bin 700 yıllık geçmişe sahip olan Phaselis antik kentinin bitişiğinde otel yapılmak istenmesine yönelik tepkiler üzerine projenin sahibi iş adamı Fettah Tamince “Phaselis’e proje yapacak kadar çıldırmadım” ifadelerini kullanmıştı. Yerel bir gazeteye konuşan Rixos otellerinin sahibi Tamince, ABD’li mimarlarca tasarlandığını belirttiği projesini savunarak, alana uygulanacak yapıların temel kazısı yapılmadan inşa edilecek 2 katlı 193 bungalovdan oluşacağını öne sürmüştü.
Proje çelişkili
Evrensel Gazetesi'nden Yusuf Yavuz'un haberine göre, Projeye dava açan kuruluşlardan biri olan TMMOB Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) konuyla ilgili bir basın açıklaması yaparak, bir kısmı 1. derece arkeolojik sit, tamamı ise milli mark sınırında bulunan otel girişimi hakkındaki çarpıcı ayrıntıları kamuoyuyla paylaştı. TMMOB ÇMO Başkanı Baran Bozoğlu, tarihi ve doğal bir alan olan Phaselis’in toplumdan koparılarak ranta açıldığına işaret ettiği açıklamasında, yapılması planlanan otel projesinde hukuksuzluklar ve bilim dışı uygulamalar olduğunu belirterek, bilgiler verdi.
“Alanda süreç bilim dışı ve tersten işletilerek rantın önü açılmıştır” diyen Bozoğlu, “Önce alan tahsis edilmiş, daha sonra şirket, gereken evrakları toparlamış, proje hazırlanmış, Uzun Devreli Gelişim Planı yapılmış, ardından imar planları yapılmıştır. Yani, önce milli park sınırları içerisinde orman olarak belirlenen arazi, yatırım amaçlı tahsis edilmiş, ardından buna uygun yasal prosedür yerine getirilmiştir. Milli Parklar Kanunu 8. Maddesinde açıkça ‘...Milli park ve tabiat parklarının gelişme planları kesinleşmeden bu Kanunda sözü edilen izin verilemez’ denilmektedir. 180 dönümlük, biyoçeşitliliği yoğun olan, doğal alan, orman alanı herhangi bir plan olmadan tahsis edilmiş, tahsis işleminin ardından planlar hazırlanmıştır!” ifadelerini kullandı.
‘Orman kanununa aykırı’
Otel için ayrılan alanın tahsis bedeli hakkında Orman Bölge Müdürlüğü’ne sormalarına rağmen bu bedelin öğrenilemediğine dikkat çeken Bozoğlu, tahsis bedelinin sorgulanması gerektiğini ve bu konuda Bakanlığın şeffaf hareket etmesi gerektiğini belirterek, “Orman Kanu’nun 17. maddesi hangi durumlarda ormanlık alanın tahsis edilebileceğini ya da kiralanabileceğini belirlemiştir. Buna göre 17. maddenin 3. Fıkrasında ‘...Devlet ormanları üzerinde bulunması veya yapılmasında kamu yararı ve zaruret olması halinde’ denilmektedir. Yasanın bu maddesi, ormanlık alanda yapılabilecek tesisleri tek tek saymış, bu tesislerin yapımına da ancak ‘kamu yararı ve zaruret hali’nin bulunması durumunda izin vermektedir. Alanda otel ve tatil köyü yapılacağı açıktır. Ne var ki, Yasanın bu maddesi Milli Park Statüsündeki Ormanlık alanda, otel veya tatil köyü yapımına izin vermediği gibi, otel veya tatil köyü yapımında ‘kamu yararı ve zaruret’ de bulunmamaktadır” görüşünü savundu.