Aydın’ın Söke ilçesi ile Muğla’nın Milas ilçesi sınırında bulunan Bafa Gölü kıyısında uzanan Beşparmak Dağları’nda kurulan maden ocakları yaklaşık 8 bin yıllık geçmişi bulunan kral yolu ve diğer antik kalıntıları tehdit ediyor.
Antik çağda “Latmos” adıyla Beşparmak Dağları'ndaki tarihi kalıntılara dikkat çeken EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, “Dağlarda maden kamyonları değil, turistleri taşıyan tur otobüsleri dolaşmalıdır.” dedi.
Evrensel’de yer alan MA kaynaklı habere göre; Koçarlı’nın Bağarcık köyünden Söke'nin Karakaya ve Köprüalan köylerine uzanan bölgede bulunan kaya resimleri maden ocaklarının tehdidi altında. Dağın çoğalarak açılan maden ocaklarında yapılan dinamit patlamaları, kayaların altındaki prehistorik pek çok kaya resmini tahrip etti.
Başvurular yanıtsız kaldı
Tarihi kaya resimlerinin korunması için girişimlerde bulunan Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD), dağın Milli Park olması için 8 Eylül 2015 tarihinde Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğüne müracaat etti. Ancak geçen zamana rağmen başvuruya henüz bir cevap verilmedi. EKODOSD, ayrıca tahribata neden olan maden ocaklarının kapatılması için 40 bin imza toplayarak, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın da aralarında bulunduğu 5 kuruma başvuruda bulunmasına rağmen, şimdiye kadar geri dönüş sağlanması.
EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, maden ocaklarında patlatılan dinamitlerin tarihsel mirasın en büyük düşmanı olduğunu belirterek, “Bu dağlarda maden kamyonları değil, kaya resimlerini görmek için gelen eko-turistleri taşıyan tur otobüsleri dolaşmalıdır.” dedi. Sürücü, maden ocaklarının dağın doğal peyzajını tahrip etmekle kalmayarak, tespit edilen kaya resimlerini de tehdit ettiğini ve resimlerin yok olmasına neden olduğunu dikkat çekti.
Sürücü, “Yanı başındaki Bafa ve Azap gölleriyle bütünleşerek, tarih öncesi dönemden günümüze kadar birçok uygarlıklara ev sahipliği yapan, eşsiz ve benzersiz güzelliklerle dolu önemli bir doğa ve tarih alanı olan, güneyi Muğla, kuzeyi Aydın sınırları içinde kalan Beşparmak Dağları'nın zirvesindeki Tekerlek Dağ'da bulunan Prehistorik taş kültü (Hava ve Yağmur Tanrısının evi), dağın her yönünden görülen muhteşem siluetiyle turizme çevrilmesi, hem ülkemiz hem de yöre halkı için çok daha yararlı olur.” diye konuştu.
Beşparmak Dağları’nın her tarafını kaplayan insanlığın izlerinin Neolitik dönemden Osmanlı dönemine uzandığını dile getiren Sürücü, Anadolu’da Neolitik Çağ'dan bu yana Anadolu Hava Tanrısı’na ve yerel bir dağ tanrısına birlikte tapınıldığını söyledi. Beşparmak Dağları’nda binlerce yıldır yaşayan insanların tarih boyunca kurdukları yerleşimlerdeki mimari yapıların tamamının dağın doğal yapısıyla barışık bir şekilde inşa edildiğini anlatan Sürücü, “Yapılar inşa edilirken, doğa tahrip edilmeden çevreye uyumlu bir şekilde devasa boyutlardaki kayalıklarından faydalanılmıştır. Beşparmak Dağları'ndaki arkeolojik bulguların en önemlileri, Batı Anadolu'da yüzyılın buluşu olarak adlandırılan prehistorik kaya resimleridir. Dağın etrafını bir çember gibi saran resimlerden, bugüne kadar 172 adet tespit edilirken, her yıl bunlara yenileri eklenmektedir. Bu resimler konu ve üslup açısından şimdiye kadar bulunan tüm kaya resimleri içerisinde benzersizliğini korumakta, şekil ve anlatım olarak dünyada tek olduğu bilinmektedir. Şematik bir şekilde çizilen resimlerde kadın ön olanda yer alıyor. Yine aile, düğün törenlerini ve ilkbahar şenliklerini tasvir etmektedir. Savaş sahnesi ve av sahnesi olmayan resimlerde, barış, düğün törenleri ve şenlikler yer alıyor” diye belirtti.
Önemli 122 doğal alandan biri
Latmos’un tarihe ışık tutmasının yanı sıra endemik bitki türleri ve bitki örtüsüyle de Türkiye’de önemli bir yere sahip olduğunun altını çizen Sürücü, “Beşparmak Dağları’nın kuzey bölgesi, Türkiye’de oldukça lokal bir yayılış gösteren fıstık çam ormanlarının, en geniş örneğine ev sahipliği yapmaktadır. Aynı zamanda zengin Akdeniz bitki örtüsü nedeniyle çok önemlidir. Ülke çapında nadir bitki türlerinin çok zengin popülasyonları yer almaktadır. Özellikle batısında zeytin ağaçlarıyla çevrili ama doğuya doğru gittikçe, Türkiye’de doğal olarak gelişim gösteren en fazla fıstık çam ağaçlarının olduğu bölge. Bu açından bile çok önemli. Türkiye’de 122 doğa alanından bir tanesi burası, inanılmaz endemik bitki türleri var ve araştırılmaya müsait, araştırıldıkça da birçok endemik bitki türünün çıkacağına inanıyoruz. Tabi yaban hayatı çok önemli, burada birçok yaban hayvanı var. Özelikle Anadolu Pars’ının 1960’lı yıllara kadar en yaygın yaşadığı alan ki, biz dört tane kaplan kapanı diye tabir edilen taş tuzağı tespit ettik, bunlar çok önemli.” şeklinde konuştu.
Beşparmak Dağları’na açılan maden ocaklarının yaklaşık 25-30 yılık ömrü olduğunu anımsatan Sürücü, “Patlattıkları taşlar, 550 milyon yıllık taşlar, yani jeoturizimin yapılacağı bir alanda tarihi patlatarak çok ucuza çıkan kuvars fosfatları, yurt dışına gönderiliyor. Aslında patlatmadan da hem o yöre insanları hem de ülkemiz çok şey kazanabilir.” dedi.
maden ocakları