Çorum Boğazkale Müzesinde sergilenen 8 "Roma mil taşı", yaklaşık 2 bin yıl önce insanların ve orduların hangi yöne ilerleyecekleri ve belli yerleşim alanlarına ne kadar mesafede olduklarına dair bilgiler içeriyor.
Anadolu'nun ilk medeniyetlerinden Hatti ve Hititlerin kültürel mirasının bulunduğu, milattan önce 6 binlerden izler taşıyan Hattuşa Ören Yeri, UNESCO "Dünya Kültür Mirası" ve "Dünya Belleği" listesinde yer alıyor.
Hattuşa ve çevresinde yapılan kazılarda ortaya çıkarılan, kendi dönemine ait birçok bilgiyi barındıran tarihi eserler, Boğazkale Müzesi'nde sergileniyor.
Çeşitli kazılarda çıkarılan 8 Roma mil taşı da müze bahçesinde Roma İmparatorluğu konseptinde düzenlenen temsili Roma yolu bölümünde ziyaretçilerin ilgisine sunuluyor.
Boğazkale Müzesi Müdürü Resul İbiş, silindir şeklindeki 8 Roma mil taşının Roma sütunlarıyla karıştırıldığını, ziyaretçilerin taşların gerçek işlevini öğrendiğinde şaşkınlık yaşadığını söyledi.
Roma mil taşlarının milattan sonra 1 ile 3'üncü yüzyıllara ait olduğunu belirten İbiş, taşlar üzerindeki Latince yazıtlarda yolları yaptıran imparatorlar ve bölgede görev yapan valilerin isimlerinin görüldüğünü anlattı.
Roma mil taşlarının bir diğer öneminin ise bugünkü trafik tabelaları gibi kilometre taşı görevi yaptığına işaret eden İbiş, "Genellikle alt bölümünde bir yerden bir yere ne kadar mesafe kaldığını, kaç Roma mili kaldığının yazıldığı taşlar bunlar. Silindir biçiminde olduğu için genellikle sütunlarla karıştırılır." dedi.
Hattuşa ve çevresinden antik dönemde en az üç önemli yolun geçtiğini belirlediklerini dile getiren İbiş, "Boğazkale Müzesi'ne getirilen bu eserler antik dönemde 'Tavium' diye adlandırılan, bugünkü Yozgat Büyüknefes'ten geçen bir antik yol. Boğazkale'nin yakınlarından geçmekte. Sungurlu istikametine devam ederken sola dönüldüğünde antik Galatya ve bugünkü Ankara tarafına gitmekte. İlk sağa dönüldüğünde Helenistik dönemdeki isimleriyle Komana'ya yani bugünkü Tokat tarafında, bir diğeri de bugün kullanılan Çorum-Amasya yoluna gitmektedir." ifadelerini kullandı.
"Roma mil taşlarını, günümüzdeki trafik tabelalarıyla eşleştirebiliriz"
Yolların geçmişte de çok önemli işlevi bulunduğunun altını çizen İbiş, şöyle devam etti:
"Çünkü o dönemde ordular batıya doğuya gidip gelmekte, seferler düzenlemekte. Bu orduları taşıyan at arabaları, kağnılar var. Bunların rahat şekilde hareket edebilmesi için yollara ihtiyaç duyulmuş ve Romalılar bu bölgede taş döşemeli yollar yapmış. Müzemizde sergilediğimiz eserler de günümüze kalan yansımalar. Bu taşlar ve antik yollardan bölgenin bir kavşak konumunda olduğunu anlıyoruz."
İbiş, 2 bin yıl önce kullanılan yol sisteminin müzede canlandırıldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"2 bin yıllık yol sisteminden bahsediyoruz. Bunlar hem askeri hem de ticari amaçlı kullanılan yollar olarak karşımıza çıkmakta. Roma mil taşlarını, günümüzdeki trafik tabelalarıyla eşleştirebiliriz. Aynı işlevi görmekteler. O dönemde seyahat edenler, bir yerden bir yere giderken hem yollarını bulabilmekte hem de ne kadar mesafe kaldığını bu tabelalardan öğrenebilmekteler."