AİHM, Ovacık Altın Madeni'ne işletme izni verilmesine itiraz eden 315 Bergamalının açtığı davada, Türkiye'nin toplam 945 bin euro tazminat ödemesine karar verdi. Mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) özel ve aile hayatına saygıyla ilgili sekizinci maddesi ve adil yargılama hakkıyla ilgili altıncı maddesinin ihlal edildiği görüşüne vardı.
AİHM'nin kararının duyurulduğu basın açıklamasında, sözleşmenin 41'inci maddesine göre başvuru sahibi 315 kişinin her birine 3 bin euro olmak üzere toplam 945 bin avro, ayrıca davacılara mahkeme masrafı için toplam 5 bin euro ödenmesine karar verildiği ifade edildi. Açıklamada, Eurogold madencilik firmasına 1992 yılında altın çıkarma izni verildiği, bu iznin 10 yıl geçerliliği olduğu ve 1994'te de Çevre Bakanlığı'nın şirkete Ovacık'ta altın madeni işletme izni verdiği hatırlatıldı.
Bergamalı davacıların, şirketin altın çıkarmada siyanür kullanmasının yerel eko sistemi tahrip ettiğini ve sağlık açısından tehlike oluşturduğunu belirttiğine yer verilen açıklamada, Türkiye'deki dava süreci anlatıldı ve 1998 yılında AİHM'ye başvuru yapıldığı belirtildi.
"Maden çalışması insan haklarına aykırı"
Bergama'daki Ovacık Altın Madeni'nin 'siyanürlü yöntemle' işletilmesine karşı köylüler adına davayı yürüten avukatlardan Senih Özay da, altın madeninin çalışmasının, ikinci kez insan haklarına aykırı bulunduğunu söyledi. Özay, 10 yılı aşkın süredir devam eden Ovacık Altın Madeni davasının Türkiye'de onlarca yargı kararından sonra, AİHM kararıyla da insan haklarına ve hukuka aykırı bulunduğunu belirtti.
Özay, tüm yargı kararlarına, madenin zararını, tehlikelerini gösteren bilimsel raporlara, yöre halkından gelen tepkiye rağmen, altın madeninin işletilmesine izin verildiğini hatırlattı. Köylülerin amacının tazminat kazanmak olmadığını söyleyen Özay, "AİHM'nin kararının uygulanacağı konusunda umudumuz azdır" dedi.
Bu arada Bergama'nın eski Belediye Başkanı ve Bergama Çevre Hareketi önderi Sefa Taşkın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) tazminat için başvuracak 120 bin kişinin daha sırada olduğunu belirtti.
315 kişi dava açmıştı
Bergama ve çevre köylerde yaşayan 315 kişi, Ovacık Altın Madeni'ne işletme izni verilmesine itiraz ederek, AİHM'e başvurmuştu. Bu kişiler, madene işletme belgesi verilmesi ve ardından yaşanan sürecin 'yaşam hakları' (AİHS'nin ikinci maddesi), 'özel ve ailesel yaşamlarına' (sekizinci madde) bir saldırı olduğunu savunuyor.
Verdikleri hukuki mücadeleden sonuç alamadıkları için AİHM'e başvuran köylüler, 'adil yargılama hakkı' ve 'mahkemelere etkin başvuru haklarından da mahrum bırakıldıklarını' belirtmişlerdi.
Bergamalılar altın madenini istemiyor
Bergama'daki madende siyanür yöntemiyle altın üretildiği ve bunun topraklarına zarar verdiği gerekçesiyle, köylüler ve çevreciler yıllardır madenin kapatılması için mücadele veriyor. Buna karşılık, ekonomiye önemli katkılar yapabilecek önemli ölçüde altın rezervine sahip olduğu halde, bu rezervleri işletmediği için Türkiye sık sık tartışmaların hedefi oluyor.
Altın şirketi ne diyor?
Ovacık Altın Madeni'nin işleticisi olan Koza Altın Şirketi'nin Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek, AİHM'de alınan kararın 2004 yılında yapılan başvuru sonrası verilen tazminat kararının devamı niteliğinde olduğunu ileri sürdü. Akın İpek, ''AİHM'in aldığı karar, eski döneme ait bir karar olup, Koza Altın İşletmeleri Ovacık Altın Madeni'nin çalışması ve yeni aldığı izinlerle alakalı değildir. Üretim sorunsuz ve kesintisiz devam etmektedir'' dedi.