Borusan "Annemin İşi Benim Geleceğim" projesi kapsamında 10 ilde 10 organize sanayi bölgesine "Borusan Neşe Fabrikası" adlı kreş ve gündüz bakımevleri kuracak. Sanayide çalışan ve çalışmak isteyen kadınların 0-6 yaş arasındaki çocukları için neşeli, sağlıklı ve güvenli bir eğitim ortamı sağlayacak olan Borusan Neşe Fabrikaları'nın mimari tasarımı yarışma ile belirlenecek. Başvuruların 12 Nisan 2013’e kadar devam edeceği yarışmaya ilgi büyük. Yarışmaya bugüne kadar 900’den fazla kişi başvurdu. Kadının iş hayatına katılımını sağlarken çocuklara da sağlıklı ortamlar yaratacak proje ile ilgili detayları Barusan Holding Kurumsal İletişim Müdürü Şule Yücebıyık ile konuştuk.
“Annemin İşi Benim Geleceğim” projesi nasıl doğdu?
Kurum olarak, sosyal sorumluluk projelerinde Kurucu ve Onursal Başkanımız rahmetli Asım Kocabıyık'ın ilkeleri doğrultusunda hareket ediyoruz. Ülkemize değer katmak ve bizi bu günlere getiren ülkemize karşı vatan borcumuzu ödemek için gayret gösteriyoruz. Gelecek yıl Borusan’ın 70’inci kuruluş yıldönümü. 70 yıllık tarihinde Borusan’ın iş dünyasında takdir gören en önemli özelliği; Türkiye’nin eğitim, kültür sanat, çevre ve toplumsal kalkınma alanındaki ihtiyaçlarına çözüm, sorunlarına çare üreten bir kurum olması. Türkiye’nin her koşulda geliştirmeye ve iyileştirmeye açık iki önemli toplumsal alanı mevcut. Bunlardan birincisi ülkemizin genç nüfusunun çağın gereklerine uygun bir eğitim alması, diğeri ise kadınlarımızın iş hayatına daha aktif ve etkin katılımı.
Kadın meselesi, Türkiye’nin en önemli sosyal sorunlarının başında geliyor. Cinsiyet ayrımcılığından şiddete, fırsat eşitsizliğinden eğitim ve istihdam yoksunluğuna kadar birçok boyutu var. Türkiye sanayisinin lokomotif kuruluşlarından biri olarak biz konuyu kendi perspektifimizden ele almaya karar verdik. “Annemin İşi Benim Geleceğim” projesini bu öncelikleri göz önünde bulundurarak belirledik. Net bir amacımız var: Ülkemizde kadın işgücünün sanayiye katılımına destek vermek istiyoruz. Öte yandan, çocukların eğitim hayatlarına sağlıklı, güvenli bir ortamda başlaması diğer hedefimiz.
Annemin İşi Benim Geleceğim projesinde yer alacak etkinlikler nelerdir?
Annemim İşi Benim Geleceğim” kapsamında 10 ildeki 10 organize sanayi bölgesinde 0-6 yaş grubu çocuklara hizmet verecek kreş ve gündüz bakımevleri “Borusan Neşe Fabrikası” adı ile kurulacak. Borusan Neşe Fabrikaları ihtiyaca göre 75 veya 150 çocuk kapasiteli olarak inşa edilecek. 0–6 yaş grubu çocukların zihinsel ve fiziksel gelişimlerini destekleyecek, soyut düşünme yeteneğini geliştirecek, onlara doğa ve hayvan sevgisi aşılayacak, çevre ve sürdürülebilirlik bilinci yerleştirecek, kültür ve sanatla iç içe olma imkanı sunacak olan Borusan Neşe Fabrikaları’nın aynı zamanda enerji tasarruflu, yeşil binalar olarak hizmet vermesi hedefleniyor. ‘Annemin İşi Benim Geleceğim’ projesi kapsamında ilk Borusan Neşe Fabrikası Adıyaman Organize Sanayi Bölgesi’nde açılacak. Adıyaman’ın yanı sıra 2013 yılı içinde Malatya, Şanlıurfa, Afyonkarahisar Organize Sanayi Bölgeleri’nde de ilk aşamada Borusan Neşe Fabrikaları’nın yapımına başlanacak. Proje kapsamında ayrıca, iki bakanlığın işbirliği ile öncelikle projenin gerçekleştirileceği illerde panel, seminer ve atölye çalışmaları ile kamuoyunda kadın istihdamının artırılması ve kadının ekonomik anlamda güçlendirilmesi konusunda duyarlılığın yaygınlaştırılmasına katkı sağlanacak.
Sosyal sorumluluk çalışmasında kreşleri seçme nedeniniz nedir?
Kadının ekonomik üretime daha fazla katılması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’de kadının istihdama katılım oranı sadece yüzde 24. Bu oranın yarısından fazlası tarım ve kayıt dışı istihdam. Çalışan kadınların sanayide istihdam oranı ise sadece yüzde 15. Yapılan araştırmalarda, kadınların istihdamında en büyük engelin, çocuklarını emanet edecek güvenilir bir yere sahip olmamaları olarak görülüyor. 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmesi hedeflenen Türkiye’de bu durumun değiştirilmesi gerekiyor. Buna ön ayak olacak bir projeyi oluşturmak bizim için gurur verici oldu. Bu sayede kadınlar hem çalışabilecek, hem de çocuklarını emanet edebilecekleri güvenli bir eğitim platformuna sahip olacaklar.
Bu projede YEM ile organizasyon işbirliğine gitme nedeniniz nedir? YEM ile nasıl bir süreç yürüttünüz?
Yapı-Endüstri Merkezi, Türkiye’nin önde gelen mimari kuruluşlarından biri. Böyle bir projede öncelikli olarak onlarla çalışmayı düşündük. Kuracağımız kreşleri inşa etmeden önce mimari bir tasarım yarışması yapmayı planladığımız için de bu işi ortaklaşa yapabileceğimiz en önemli kuruluşun YEM olduğunu gördük. Yarışma için YEM’den jüri desteği almamızın yanı sıra, tüm başvurular da YEM’e yapılıyor. Yani, Mimari Tasarım yarışmamızı başından sonuna YEM ile ortaklaşa yürütüyoruz.
Kreş yapılacak bölgeleri nasıl belirlediniz? Bu süreçte nasıl bir ön çalışma yaptınız?
Projeye dahil edilen organize sanayi bölgeleri, Sanayi Bakanlığı’nın yaptığı araştırmalar sonucunda tespit edildi. Özellikle kadınların yoğun çalıştığı sektörlerin tekstil, hazır giyim, konfeksiyon ve gıda sektörleri olduğu belirlendi ve bu sektörlerin ağırlıklı olduğu OSB’lere kreş yapılmasına karar verildi. Bunun yanı sıra kadın çalışan sayısının artma potansiyeli olması da önemli bir faktördü.Önümüzdeki yıllarda kadın çalışan sayısını artırmayı hedefleyen OSB’ler de gündemimize girdi. İlk dört kreş Adıyaman, Afyonkarahisar, Malatya ve Şanlıurfa'da kurulacak.
Kreşlerin mimarisine “yarışma açarak elde etme” yoluyla karar verme nedeniniz nedir?
Aslında bu mimarlık disiplininin yazılı olmayan kurallarından biridir. Özellikle mimarlık yarışmalarının kültürel ve sosyal bir yanı da var. Mimarlık yarışmalarını, bütün meslekler arasında eşsiz bir enstrüman olarak düşünebiliriz. Çünkü yapı sorumluluğu üzerine alternatif çözüm ve inceliklerin düşünülmesini sağlıyor. Aynı zamanda yarışmaya katılan mimara, yeni düşüncelerini ve tasarımlarını sunma, disiplin içinde beraber çalışma ve kendisini geliştirme ortamı sağlıyor. Gerek spor ve ekonomik hayatta, gerekse özel ve meslek hayatında yarışmalar hem teşvik edici olur, hem de başarıyı arttırır. Biz de Borusan olarak bu nedenlerle Türkiye’de yarışma kültürünün yaygınlaşması gerektiği inancıyla, Borusan Neşe Fabrikalarının mimari tasarımı için bir yarışma başlatma kararı aldık. Mimarları yenilikçi fikirler, projeler üretmeye teşvik edeceğini düşündüğümüz bu yarışmada YEM’in bize büyük desteği oldu.
Yarışma süreci nasıl devam ediyor? İlgi ve başvurular beklediğiniz gibi devam ediyor mu?
Yarışma sürecine ilginin en üst seviyede olduğunu net olarak belirtebiliriz.Bugüne kadar 900’den fazla başvuru oldu. Başvurular arasında Türkiye’nin dört bir yanından, genç ve tecrübeli mimarların, mimari ekiplerin tasarımları bulunuyor. Bu kadar güzel çalışmanın içinden seçim yapmak jürimizi oldukça zorlayacak diye düşünüyoruz. Bu sayede de Borusan Neşe Fabrikaları projesinin Türkiye sanayisine katkı sağlarken, Türkiye’de mimarlık alanında da öncü olacağından kuşkumuz yok.
Borusan olarak bundan sonraki süreçte hayata geçireceğiniz projeler kapsamında mimari yarışma yoluna devam etmeyi planlıyor musunuz?
Önümüzdeki projeleri planlarken, eğer sosyal sorumluluk projelerimiz inşayı da içerecekse, bu yarışmaları da planlamayı düşünüyoruz. Ancak, şu anda önümüzdeki süreçte kesinleşmiş böyle bir planımız yok.
10 ile kreş kazandıracak projeniz bundan sonraki yıllarda da devam edecek mi? Borusan’ın bu kampanya için hedeflediği kreş sayısı nedir?
2013-2016 yılları arasında gerçekleşecek 10 kreş inşasından sonra bu projenin devam ettirilmesi ve diğer kurumlara örnek teşkil etmesi en büyük isteğimiz olur. Biz, 10 kreşi yaptıktan sonra kreşlere 2 yıl boyunca yıllık bakım onarım masraflarını karşılama taahhüdü de veriyoruz. Hedeflediğimiz kreşler tamamlandıktan sonra gelecek yıllarda projenin seyrine göre yeni hedefler belirlenebilir.
Kreşlerin hayata geçeceği arsanın bedeli ve inşaat giderleri Borusan tarafından mı karşılanacak? Bu proje için ne kadar bütçe ayırdınız?
Borusan Neşe Fabrikaları’nın her birinin 500 bin Türk Lirası tutarında olmasını öngörüyoruz. Yani, 10 kreş için toplam 5 milyon TL inşaat ve tefriş bütçemiz olmasını planladık. Ayrıca, 2 yıl boyunca yıllık 30 bin TL olarak belirlediğimiz bakım onarım desteğini de sağlayacağız. Borusan Neşe Fabrikaları için arsalar ise organize sanayi bölgeleri yönetimi ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Borusan’a tahsis edildiler. Borusan arsa için herhangi bir bedel ödemedi. Annemin İşi Benim Geleceğim projesinin inşaat ve tefriş giderlerinin yanısıra projenin iletişimi, mimari yarışma, farkındalık etkinlikleri gibi alt projeler için ayrı bir bütçe oluşturuldu.
Yapı-Endüstri Merkezi Organizasyon Grup Yönetmeni Banu Uçak, “Annemin İşi Benim Geleceğim” projesiyle ilgili sorularımızı yanıtladı.10 ilde yapılması hedeflenen kreşlerin nasıl bir yöntemle yarışmaya açılacağı konusunda öneriler geliştirdiklerini ve sürecin koordinasyonunu üstlendiklerini söyleyen Uçak, Borusan'ın ihtiyacı olabilecek her türlü konuda destek vermeye devam edeceklerine dikkat çekti.
YEM, “Annemin İşi Benim Geleceğim” projesi sürecine nasıl dâhil oldu?
Yapı-Endüstri Merkezi olarak Borusan Mannesman Boru ve Türk Yapısal Çelik Derneği işbirliği ile uzun yıllardır PROSteel Çelik Yapı Tasarımı Öğrenci yarışması kapsamında işbirliği sürüyor. Borusan Holding'in kadın istihdamını artırmak üzere yola çıktığı bu sosyal sorumluk projesinin fiziksel örgütlenmesinin nasıl olabileceği konusu tartışılırken YEM gündeme gelmiş. Biz de bu aşamada sürece dâhil olduk. Öncelikle 10 ilde yapılması hedeflenen kreşlerin nasıl bir yöntemle yarışmaya açılabileceği konusunda öneriler geliştirdik ve yarışma açılması kararının kesinleşmesi ile birlikte sürecin koordinasyonunu üstlendik.
Yarışma bünyesindeki jüri üyeleri nasıl belirlendi?
Bu çapta açılabilecek mimari yarışmaların bakanlık veya mimarlar odasının yönetmeliklerinden birisi seçilerek açılması gerekiyor. Biz Mimarlar Odası'nın yarışmalar yönetmeliğine uygun olarak yarışmayı açmayı tercih ettik. Bu şartname uyarınca da belirli sayıda jüri üyelerinin mimarlar odası tarafından önerilen liste içinden seçilmesi esas. Bunun dışında kalan jüri üyeleri ise Borusan Holding ile birlikte belirlendi.
Borusan’ın önümüzdeki yıllarda projeye devam etmesi halinde YEM ile işbirliği devam eder mi?
Borusan Holding, Türkiye'de haklı biçimde sahiplendiği sanat hamisi algısını, sosyal sorumluluk projesinin mekansal örgütlenmesini yarışma aracılığı ile elde etmesi ile bir kez daha perçinledi. Açıkça ifade etmek gerekirse, ortak akıla ulaşmak açısından projelerin yarışma ile elde edilmesi tabii ki önemli. Ancak paydaşların da yakında bildiği gibi hem süreç uzuyor, hem de belli açılardan daha meşakkatli. Bu süreçte Borusan Holding her aşamada destekleyici ve vizyoner tavrını sürdürdü. Ümit ederim ortaya çıkacak nihai ürünler de bu sürecin güzel bir yansıması olacak, içindeki çocukları ve annelerini mutlu edecek. Bu sorunun doğal muhatabı herhalde Borusan Grubu olacaktır ancak YEM olarak Borusan'ın ihtiyacı olabilecek her türlü konuda destek vermeyi her durumda sürdüreceğiz.