Ankara'nın Şehirleşmesi 4 Aks Üzerinde Gelişiyor



Anadolu'nun merkezinde yer alan Ankara'nın yapılaşmada daha gidecek çok yolu var. 2015 sonuna kadar yaklaşık 430 bin yeni konut ihtiyacı bulunan Ankara, gelişimini Eskişehir yolu başta olmak üzere, İstanbul yolu, Konya yolu ve Samsun yolu olmak üzere dört ana kol üzerinde yürütüyor.

TSKB Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Hasan Taylan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ankara'nın başkent ilan edildikten sonra hızlı ve düzenli yapılaşma şansını yakaladığını, artan nüfusun ve devam eden göç alımının etkisiyle yeni gelişim alanlarına ihtiyaç duyduğunu belirtti.

Resmi kayıtlara göre 1927 nüfus sayımında 404 bin olan Ankara nüfusunun, Türkiye nüfusunun yüzde 3,2'lik dilimine sahipken, 2010 itibariyle yaklaşık 4,5 milyon olan il nüfusunun, Türkiye nüfusunun yüzde 6,5'lik dilimine sahip olduğunu ifade eden Taylan, ''Bölgede yapılan çalışmalar doğrultusunda 2011 yılı itibariyle nüfusun 5 milyonu aştığı ve Ankara'nın 2025 yılı planlamalarında nüfusun 7,5 milyonu geçmesinin beklendiği göz önünde bulundurulursa yapılaşmanın kaçınılmaz olduğu anlaşılıyor'' dedi.

Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği'ne (GYODER) göre 2015 sonuna kadar Ankara'da yaklaşık 430 bin yeni konuta ihtiyaç duyulacağının düşünüldüğünü söyleyen Taylan, ancak bu yapılaşmanın, Ankara'nın ''Başkent'' kimliğine ters düşmeyecek ölçüde ilerletilmesi ve bu yönde geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Hasan Taylan, Ankara'da geçmişten günümüze dek kent merkezi olma özelliğini üstelenen Ulus'un, zamanla bu özelliğini Kızılay'a devrederken, bu konumun da zamanla Gaziosmanpaşa semti eksenine doğru kaymaya başladığını, bu süreçte kentin, gelişimini Eskişehir yolu başta olmak üzere, İstanbul yolu, Konya yolu ve Samsun yolu olmak üzere dört ana kol üzerinde yürüttüğünü kaydetti.

''Eskişehir yolu bürokratların tercih ettiği bölge''

Eskişehir yolunun, kentin güneybatı aksı üzerinde yer alan bürokratik kuruluşlar, üniversiteler ve yeni uydu kent projeleri çevresinde yükselmesi sebebiyle öğretim görevlileri ve bürokratların tercih ettiği prestijli bir bölge haline geldiğini ifade eden Taylan, ''Son 10 yıl içerisinde Ankara'nın güneybatı aksında yer alan Eskişehir yolu, Çukurambar, Bilkent, Beysukent, Ümitköy, Çay Yolu ve Yaşamkent gibi yerleşim bölgelerinin çevresinde hızlı bir şekilde gelişen, şehir merkezinden uzakta olmasına karşın merkezin tüm imkanlarını sunabilen yerleşim alanları oluşturulmaya başlanıyor'' dedi.

İstanbul yolunun, Ankara'nın batı ve kuzeybatı aksı üzerinde yer alan sanayi bölgeleri, AVM'ler, toplu konut, kooperatif ve yeni oluşum projeleri ile gelişimini sürdüren, metro ağının bir parçası oluşuyla önemini her geçen gün artıran bir bölge haline geldiğine işaret eden Taylan, bu aks üzerinde yer alan Eryaman, Sincan-Yenikent, Batıkent, Elvankent ve Etimesgut gibi semtlerin de gelişimlerine oranla oldukça değer kazandığının gözlemlendiğini kaydetti.

''Ankara hemen her yöne doğru büyüme içerisinde''

Konya Yolu'nun ise lüks iş merkezleri, rezidanslar ve nitelikli projeler çerçevesinde yeni bir görünüm kazanan Balgat, Dikmen, Çiğdem, Oran gibi yerleşkelerin cazibesini artırarak prestijli bir bölge haline getirdiğini belirten Taylan, ''Bu bölgedeki yapılaşmaların üst seviyeye ulaşması neticesinde, bu aks üzerinden İncek aksına doğru bir kayma bekleniyor. Ancak İncek bölgesinde nitelikli yaşam alanlarının oluşturulamaması ve gelişimin istenilen seviyeye ulaşamamış olması şimdilik beklentilere yanıt verememesine yol açsa da ileride bu aks üzerinden gelişimini sürdürmesi oldukça muhtemel olarak görülüyor'' diye konuştu.

Şehrin kuzey aksını oluşturan Protokol Yolu üzerinde kalan Pursaklar ve Altındağ semtleri ile şehrin doğu aksı olarak nitelendirilebilecek NATO yolu üzerinde kalan Mamak ve Elmadağ semtleri çevresinde gerçekleştirilen kentsel gelişim projeleri ile bölgenin geçmişinden gelen olumsuz imajının değiştirilmeye çalışıldığını belirten Taylan, şunları kaydetti:

''Ankara'nın son yıllar içerisinde gayrimenkul sektörü açısından bakıldığında ilerleme kaydedemeyen semtlerinden de bahsedecek olursak, Yenimahalle, Ulus, Cebeci, Kolej, Ayrancı, Büyükesat, Küçükesat gibi semtlerin geçmişteki cazibelerini yitirmeye başladığını, şehir nüfusunun merkezden uzak olmasına karşın yeni oluşum içerisinde olan lüks ve nitelikli konutlara yöneldiği dikkati çekiyor.''

Türkiye ortalamasına kıyasla daha yüksek olan kişi başına düşen milli geliri ve bölgedeki kamu sektörünün ağırlığı düşünüldüğünde sabit gelirli ve iş güvencesi olan nüfusun yoğunlukta olmasının Ankara'daki konut piyasasını güçlü kılan temel etkenler arasında sayıldığını söyleyen Taylan, gayrimenkul sektöründeki gelişim açısından bakıldığında ise Ankara'nın hemen her yöne doğru büyüme içerisinde bulunduğunun gözlendiğini, bu doğrultuda önümüzdeki yıllarda doğu aksının kentsel dönüşüm projeleriyle çehresinin değişeceği, batı ve kuzeybatı aksının gelişimini devam ettireceği, güneybatı aksının şehrin odak noktası haline geleceği ve güney aksının ise nitelikli konumunu güçlendirerek sürdüreceğini ifade etti.