Mortgage beklentisine rağmen konut fiyatları aşağı dönmeye başladı. Orta ve uzun vadede yukarı hareket devam edebilir, ama sizin gücünüz piyasa yeniden yukarı dönene kadar aldığınızı taşımaya yetmeyebilir. Türkiye’de son dönemde en çok sömürülen konulardan biri de “mortgage". Her derde deva; makro ekonomik sorunlarımızı çözüyor, kurumsallaşmayı sağlıyor, piyasalara derinlik getiriyor, hatta herkesi de ev sahibi yapıyor...
Yok böyle bir şey, yıllardır neredeydin mortgage?
Değerli dostlar, vatandaş konu hakkında rüya alemine daldıkça özellikle konut fiyatlarında “rasyonel olmayan” alım sevdasına kapılıyor ve bu dinamik belki de bir taraftan piyasayı genleşme yönünde zorluyor. Zorluyor ama diğer taraftan da orta vadeli yeni zorlukların kapısını açıyor. Bu gerçekten yola çıkarak, bugüne kadar edindiğim bilgiler ile mortgage’ı “3 madde” halinde sorgulamak ve en önemli detayları bu “3 soru-cevap” içinde aktarmak istiyorum.
Peşinatı olmayan için uygun değil
1- Mortgage ile hiç peşinatım olmadan konut alabilir miyim?
Konuyu çok detaylı araştırmak isteyenler, "www.spk.gov.tr" içinde Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) hazırladığı taslağı ve değişiklikleri bulabilirler. Sorumuza gelince. Hem taslak metinler, hem de SPK Başkanı Doğan Cansızlar ile konuşarak edindiğim bilgiler; Türkiye’de sistemin, başlangıç aşamasında, yüzde 20-25 peşinat gerektirecek şekilde çalışmaya başlayacağı yönünde. Sistem iyi çalışırsa belki birkaç yıl sonra “hiç peşinatsız” opsiyonlar ortaya çıkabilir, ama ilk aşamada peşinatınız yoksa “mortgage” size uygun olmayabilir.
Peki hemen soralım; "Peşinat sahibi olmadan başka bir finansman yöntemi bulunamaz mı?" Bazı bankalar, konut ve işyerine yüzde 100 finansman sağlıyorlar ama bu kredilerin faiz oranı normal kredilerden oldukça yüksek. Örnek; yüzde 20-25 peşinat ile kullandığınız bir ev kredisinin 10 yıl vadede dolar faizi 0.60-0.70 arasında oluşurken yüzde 100 finansman seçeneğinde faiz 0.85-0.90 aralığına kadar tırmanıyor. Böyle bir alım, ilk bakışta peşinat vermediğiniz için size “cazip” gelen bir başlangıç ama detaya bakınca; ödediğiniz faiz bütün bakiye üzerinden ve oldukça yüksek.
2- Mortgage faizi, normal banka kredisi faizinden düşük mü?
Sistem tam çalıştığında ve ülkenin finansal ortamı faizin düşük kalmasına izin verdiğinde bugün dolar bazında 0.60-0.70 arasında gördüğümüz 10 yıllık faizin, kişinin “kredibilite”sine göre, 0.50’nin altına hatta 0.30’lu rakamlara geri çekilmesi mümkün. “Kredibilite”yi hariç tutup, orada 0.50 burada 0.70 kabul edersek, ilk bakışta özellikle aylık bazda “fazla bir fark yokmuş” gibi görülebilir, oysa vade sonunda durum çok farklı. Bu noktada hemen örnekleyelim; 100 bin dolar üzerinden 240 ay vadede faiz farkını sorguladığımızda toplamda ana paranın yüzde 35-40’ına kadar bir fazla ödeme ortaya çıkıyor.
Fiyatlar aşağı döndü
3- İmar ve iskan sorunu olan konutlarda “mortgage” ile alım yapabilir miyim?
Normal şartlarda kesinlikle mümkün değil. Sistemin çalışabilmesi için konutun hiçbir sorunu olmaması gerekli. Ama bildiğiniz gibi siyasi otoritenin iskansız konutlara karşı “sempatisi” var. Bu yüzden iskansız yapılar için istisnalar düşünülebilir.
Sonuç: Geçtiğimiz hafta Hürriyet Emlak ekinde analiz etmeye çalıştım, burada yer sorunundan dolayı tekrar etme şansım yok ama tek cümle ile özetleyeceğim. Son birkaç hafta içinde konut piyasasında bir doyum oluştu ve mortgage beklentisine rağmen fiyatlar aşağı dönmeye başladı. Sizlere tavsiyem; “mortgage” hayallerine kapılmadan ve özellikle “bu fiyata pahalı da olsa şimdi alayım, mortgage çıkınca birkaç ay sonra satarım” cümlesinin yanılgısına düşmeden, hesaplarınızı yapmanız.
Son söz: Piyasa kısa vadede doyuma yakın. Orta ve uzun vadede yukarı hareket devam edebilir ama sizin gücünüz piyasa yeniden yukarı dönene kadar aldığınızı taşımaya yetmeyebilir.