Mavi Yol Girişimi, madencilik, sanayi ve turizm amaçlı tahsis edilmesini önlemek için imza kampanyası başlattı. İmzalar dilekçe halinde, başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere birçok resmi kuruma gönderildi.
Mavi Yol Girişimi, hassas eko sistemler barındıran doğal alanların ve son kalan kıyı parçalarının üzerinde endüstri, madencilik, turizm amaçlı yatırımların gündeme gelmesine tepkili. Girişim, doğal değerleri savunmayı görev edinerek tepkilerini çeşitli eylemler ve imza kampanyalarıyla sürdürüyor.
"Haklı tepkimizi yerelde, ülkede ve dünyada, tüm duyarlı insanların sürekli katılımıyla gündemde tutacağız."
"Doğal denge korunacak, mavi yol yaşanacak"
Girişim, kıyılarda yüzde 90 oranına varan çirkin yapılaşmaya rağmen, yüzde 10 oranındaki kalan son el değmemiş kıyı ve körfezlerin, mavi yolculuk için yaşamsal öneme sahip koyların, turizm kompleksleri yapımı için tahsis edilmek istendiğini öne sürüyor.
"Bodrum Yarımadası ve Gökova Körfezi'nde bulunan hazine ve orman arazilerinin Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca turizm tesisleri yapılması amacıyla tahsis edilmesi karar ve işlemlerin geri çekilmesinin talep ediyoruz" diyen Mavi Yol Girişimi, konuyla ilgili yaptığı imza kampanyasında 4 bin 623 katılımcı sağladı.
Web sitesinden de erişilebilen kampanyanın katılımcı sayısıysa 11 bin 22'ye ulaştı.
"Turizmin sermayesi doğal çevre"
Girişime göre, sorunun nedeni, "hiçbir çevresel ve toplumsal maliyet hesabı yapılmadan, sadece küresel sermayenin çıkarları doğrultusunda oluşturulan makro ekonomik hedeflerin öngördüğü yatak sayıları ve bu rakamlar üzerine oluşturulmuş olan turizm amaçlı tahsisler."
"Yerel küçük ve orta boy turizm işletmelerinin rekabet şansı küresel sermayenin yıkıcı gücü karşısında yok ediliyor. Bu olgu bugün ekonomik ve sosyal hayatımızda en güncel sorun olarak ortadadır."
Mavi Yol, bu durumun doğal sonucunun denizsel ve karasal ekosistemin tahribi sonucunda kirlenen, çirkinleşen ve fakirleşen bir çevre olduğunu söylüyor ve "Oysa bu doğal çevre turizmin de en değerli sermayesidir" diyor.
Girişim, Anayasa'nın 56. maddesinde devlete ve vatandaşa verilmiş olan çevrenin korunması ödevi yerine getirilmemesini "esef verici durum" diyerek yorumluyor.
Toplanan imzalar birer dosya halinde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Bülent Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kültür Ve Turizm Bakanı Atilla Koç, Çevre Ve Orman Bakanı Osman Pepe, Milli Savunma Komisyonu Başkanı Cengiz Kaptanoğlu'yla TBMM Çevre Komisyonu Başkanlığı'na gönderildi.