Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, çok uzun süren yargı sürecinin ardından 18 Temmuz’dan itibaren Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne (ABB) devredilen Ankapark’ın için “Ankapark Değerlendirme toplantısı yaptı.
Yavaş, burada yaptığı açıklamada, "Buradan kurtarabildiğimiz, çalışır durumda olan ne var ne yok şu anda bunların tespiti yapılıyor. Burada ne yapabiliriz? Bunu Ankara halkına soracağız. Göreve geldiğim günden itibaren bununla ilgili birçok görüş gerek internet vasıtasıyla gerek karşılaştığımız zaman bildirilmişti ama yarından itibaren bunu kamuoyuna açarak burayı nasıl kullanacağımızı soracağız." diye konuştu.
BirGün’de yer alan Anka kaynaklı habere göre; Yavaş, toplantıda şunları söyledi:
“Burası Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk milletine bağışladığı, Ankaralılara emanet ettiği bir arazi. Buraya böyle bir proje yapıldı ve bu kadar para harcandı. Biz olaya nasıl bakıyoruz? Buradan kurtarabildiğimiz, çalışır durumda olan ne var ne yok şu anda bunların tespiti yapılıyor. Burada ne yapabiliriz? Bunu Ankara halkına soracağız. Göreve geldiğim günden itibaren bununla ilgili birçok görüş gerek internet vasıtasıyla gerek karşılaştığımız zaman bildirilmişti ama yarından itibaren bunu kamuoyuna açarak burayı nasıl kullanacağımızı soracağız.
Ama içimden geçeni söyleyeyim, Mustafa Kemal Atatürk’ün, Cumhuriyetin kurucusunun bize emanet ettiği bir yere kapısında bilet parası ödeyerek girilmesini içim almıyor. Tamamen ücretsiz bir hale getirerek, burayı bütün Ankara’nın Atatürk’ün emaneti olduğunu bilerek kullanması için bu yönde çalışmalarımız devam edecek. Elbette ki bir kısım aletlerin sökülmesi, bir kısmının da kiraya verilmesi olabilir. Başka türlü aktiviteler olabilir. Bunu da söylediğim gibi gelecek görüşler üzerine hatta bir çalıştay yapmak suretiyle bunları değerlendirmeyi planlıyoruz ve asla ve asla buradaki bir kuruşun boşa gitmemesi için çalışacağız.
Üzüntüm şudur: Birazdan kronolojik sırada göreceğiniz gibi adeta mahkemelere yalvardık. Burada günlük hırsızlık oluyor diye. Düşünün burası kiraya verilmiş, kullanım hakkı kiracıda. Biz, müdahale edemiyoruz. Ancak, etrafta gezen ANFA’nın ekipleri, bunları yakalarsa yakalıyor. Götürüyor, karakola veriyor. Yapabildiğimiz bu kadardı. Dolayısıyla bizim sorumluluğumuz, pazartesi tarihinden itibaren başlıyor ve pazartesi tarihinden itibaren de burada daha önce çalışmış görevliler ve belediye görevlileri ve bilirkişiler vasıtasıyla ne aldık, aldığımızda ne haldeydi bunları gerek görüntülü gerek bilirkişi raporuyla tespit edip Ankara halkıyla da paylaşacağız. Bize ne teslim edildiğini görmek istiyoruz.
“6,4 tane Fatih Sultan Mehmet Köprüsü buraya harcandı”
Evet, buraya harcanan para 801 milyon dolar. Maalesef komplekslerinden midir nedir? Her şeyin en büyüklerini yapma sevdası var. Dünyanın bütün yerlerinde, her yerde; biz de gördük, böyle Disneyland gibi yerlerde 80-90 tane alet vardır. 1200 tane alet var diye övünüyor. Bu parayı harcayan hayır diyor 450 milyon dolar, bu da çok değil diyor. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü 120 milyon dolara yapıldı arkadaşlar. 6,4 tane Fatih Sultan Mehmet Köprüsü buraya harcandı. Bunun yerine Ankara’ya neler yapılabilirdi? Ankara’nın tüm alt yapısı bitmiş olurdu. Hiçbir yeri sel basmazdı. Hala tamamlamakla uğraştığımız, Ankara’da susuz köy kalmazdı. Hala açıktan akan kanalizasyon kalmazdı. Bunu ne için anlatıyorum? Bunu bir belediye başkanının görevi esnasında asli görevlerini yapması için önceliklerinin ne olduğunu tespit açısından anlatmak isterim. Benim önceliğim, insan hayatı ve insan sağlığı ve Ankara halkının tertemiz parasının bir kuruşunun hayali yatırımlara, boş yatırımlara, çöp yatırımlara yatırmamak. Temel prensibimiz budur.”
“Sadece 50 bin lira teminat ile tahliye işlemi durduruldu”
Yavaş, açıklamasının ardından gösterilen sunum ile birlikte Ankapark sürecini şöyle anlattı: “8 Mart 2019’da sözleşme yapılmış. Bundan önce biliyorsunuz 6 kez ihale açıldı fakat hiç kimse girmedi. Daha sonra ihale yapıldı. Biraz önce söylediğim gibi nerde kaç çeşit malın teslim edildiğini bilemiyoruz. Bizim teslim tutanaklarına ulaşmamız gerekecek. Ulaşamıyoruz. Biraz önce gördünüz yerlere saçılmış malların hepsi. 21 Mart 2019’da resmi açılış yapıldı. 17 Ekim 2019’da birinci denetim ve hasar tespiti yapıldı. Çünkü sözleşmeye göre işletmenin yapması gereken şeyler vardı ve yapmıyordu. Kapattılar. Burayı kapalı tutmaması gerekiyordu sözleşmeye göre. Kendilerine ihtar çekildi ve bir milyon 85 bin lira ceza kesildi. Daha sonra tümden kapatıldı ve yazı verdiler. Biz burayı açacağız diye. Sözleşme ihlalini engellemek için sürekli dilekçe verdiler.
30 Nisan 2020’de bize kira bedeli olan 26 milyon 400 bin lirayı ödemesi gerekiyordu. Ödemedi. İkinci denetim ve hasar tespitini yaptık bunun üzerine, üçüncü defa denetim ve hasar tespiti yapıldı. Kendilerine fesih ihtarnamesi gönderildi. Hasar ve delil tespiti davası açtık. Fesih için verilen 90 günlük süre doldu. Tahliye için kaymakamlığa başvurduk. İki kez kaymakamlığa başvurduk. Tahliye süresi doldu. Ancak kaymakamlık tahliye etmedi. İşletmeci bu arada bizim bu taleplerimize karşı bize dava açtı. Bu arada bizim yaptırdığımız hasar tespitinde o günkü tarih itibariyle buradaki zararı bilirkişiler, 111 milyon 210 bin lira olarak tespit ettiler. Sadece 50 bin lira teminat ile tahliye işlemi durduruldu. Bunlara itiraz ettik. 7 kez tedbir kararı kaldırılarak belediyeye teslimini hatta gerekirse biz onların adına teminat verelim yeter ki burası harabe olmasın diye talepte bulunmamıza rağmen mahkeme sürekli olarak reddetti. Yani buranın harap olmasını isteyen bir insan bu kadar uğraşmazdı herhalde.
Bu arada biz dava açtık. 50 bin lira tedbirin uygun olmadığına dair istinafa başvurduk. İşletmeci hakkında sahte senet sunmaya teşebbüsten suç duyurusunda bulunduk. 25 Mart 2022’de parkın işletmecisi, resmen iflas etti. 6 Temmuz 2022’de de mahkeme parkın tahliyesine karar verdi. 18 Temmuz yani bu pazartesi günü itibariyle biz burayı teslim aldık.
“Şeffaf bir biçimde kamuoyuna anlatarak devam edeceğiz”
Yarından itibaren kamuoyuna duyurmak suretiyle, neler yapılabileceğini bu elimizdeki hurdaları nasıl değerlendireceğimizi vatandaşa sorarak, bunu da şeffaf bir biçimde kamuoyuna anlatarak devam edeceğiz. Tabii ki kamu zararı ve bu parkı oluştururken yapılan ihalelerle ilgili savcılığa başvurduk. İnşallah hep beraber, Ankara halkıyla birlikte vatandaşa sormak suretiyle; çünkü para onlara ait. Nasıl değerlendireceğimizi kendilerine sormak suretiyle bir karar vereceğiz.”
(Fotoğraf: Anka)