Ankara Üniversitesi, adını da altığı başkentin
sorunlarını araştırmaya ve bazı önerileri uygulamaya yönelik Ankara
Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni (ANKAMER) kurdu. Merkezin
Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Ayşegül Güvenç, Ankara’nın her
şeyiyle ilgilendiklerini belirterek, Ayaş için düzenlenen çalıştaydan sonra
benzer toplantılar için diğer ilçelerden de istek geldiğini dile
getirdi.
Merkezin yönetmeliği 8 Haziran 2009 günü Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre merkezin faaliyet alanı şöyle
sıralanıyor:
“Ankara hakkında günümüze kadar bilinenleri disiplinlerarası
çalışmalarla doğru ve güvenilir bir şekilde ortaya koymak, bunun için ilgili
kuruluşlarla işbirliği yapmak. Ankara konusunda belgeleri ve kaynakları
araştırma, incelemek ve yayınlamak. Çalışma alanı çerçvesinde bulunan araştırma,
rapor, yayın, belge, film, fotoğraf ve benzerlerinden oluşan bir kitaplık,
koleksiyon ve arşiv oluşturmak. Ankara konusunda araştırma yapmak isteyenlere
destek sağlamak. Ankara ile ilgili çalışma yapan kurumlar ve kuruluşlar arasında
iletişim ve işbirliği sağlamak, danışmanlık yapmak ve yapılan araştırmaların
sonuçlarına dayalı önerilerde bulunmak.”
Merkezin
çalışmaları konusunda bilgi veren Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Güvenç, Ankara ile
ilgili her şeyin kendilerini ilgilendirdiğini dile getirdi. İlk konferansı geçen
yıl Ankara’nın florası konusunda düzenlediklerini anlatan Güvenç, “Burada
Ankara’nın bitki zenginliği tartışıldı. Bu bitki zenginliğini tehdit eden
faktörlerden bahsedildi. Ankara’dan ismini alan bitkiler var bunlar gündeme
getirildi. Yalnızca Ankara’da yaşayan bitkiler var, bunları tehdit eden
faktörler konuşuldu. Burada tehdit unsuları yapılaşma, yol yapımı, çöp dökme
gibi uygulamaların tehdit etkeni olduğu söyledi. Dışarıdan bitki getirmenin
doğal floraya zararları vurgulandı” diye konuştu.
Daha sonra Prof. Dr.
Özer Ergenç’in “Ankara üzerine düşünmek” konulu bir sunum yaptığını, sunumda
“Ankara’nın neden başkent olarak seçildiği” konusunun işlendiğini belirten
Güvenç, “Ayrıca Ankara’yı konu alan pul ve kartpostal sergileri yapıldı. Ahmet
Akan, 1881’den 1938’e kadar olan süreçteki pulları ve kartpostalları sergiledi.
1881 yılı ilk defa postanın Ankara’da kurulduğu yıl olarak geçiyor. Pullar
içinde St. Clamens Kilisesi var, Bizanslardan kalma, artık böyle bir yapı yok
biliyorsunuz...” değerlendirmesini yaptı.
Merkezin, Ankara’nın
depremselliği konusunu işleyen bir konferans düzenlediğini, Elçin Kasapoğlu’nun
etkinlikte başkentteki risklerle ilgili bilgi verdiğini anlatan Güvenç, “Prof.
Dr. Can Hamamcı, Devrimin Başkenti: Ankara diye bir konuşma yaptı. En son
etkinliğimiz ise yaşadığımız çevre konusunu içeriyordu” bilgilerini verdi.
Ayaş çalıştayı
Merkezin Ayaş konulu bir çalıştay
düzenlediğini, ilçenin geçmişi, mevcut durumu ve geleceğiyle ilgili önemli
tartışmaların çalıştayda gündeme geldiğini anlatan Güvenç, tüm Ankara’yı
etkileyebilecek önemli projelerin gündeme geldiğini dile getirdi. Ayaş’ı
kapsayan turizm projesi önerisinden Ayaş Kaymakamı Sait Özkılınç’ın
etkilendiğini ve konuyu Ankara Valisi Alaaddin Yüksel’le götürmek istediğini
anlatan Güvenç, bu ilçe için yapılan sunumların bir kitap olarak da yayımlanmak
istendiğini dile getirdi.
Kent müzesi
Merkezin
hedefleri arasında kent müzesi kurulması olduğunu anımsatan Güvenç, bu amaçla
bazı girişimlerin olduğunu ancak sonuç alınamadığını dile getirdi. Güvenç, “İlk
önce Ulus’taki Akşam Sanat Lisesi önerildi olmadı, Gar’dan bir bina önerilidi o
da olmadı” diye konuştu. Ankara Kulübü’nün Yenimahalle ilçesinde inşaatı süren
binasında ANKAMER için bir yer tahsis edileceğini belirten Güvenç, çalışmaların
burada sürdürüleceğini kaydetti.
Güvenç, Ayaş’ta düzenlenen çalıştayın
ardından birçok yerden benzer toplantıların düzenlenmesi için istek aldıklarını
anlattı. Güvenç, Nallıhan, Kızılcahamam, Beypazarı, Çamlıdere ve Çayırhan’dan
gelen bu yöndeki talepleri yerine getirmek istediklerini de
kaydetti.